Sultanahmet’teki 1478 yıllık Yerebatan
Sarnıcı, 7 Haziran’dan itibaren bölgenin araç trafiğine kapatılmasının
ardından turist otobüslerinin indirme-bindirme noktası olarak sarnıcın tam da
tavanına denk gelen bölümün belirlenmesi nedeniyle çökme tehlikesi yaşıyor. 1997
yılında İstanbul 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Kurulu, sarnıcıın bulunduğu Yerebatan Caddesi’ni tarihi yapıya zarar
verdiği için ağır araçların geçişine kapatmıştı.
Yüksek mühendis-mimar ve hukukçu Cengiz Alatlı, sarnıcı
tehdit eden uygulumayla ilgili 21 Temmuz’da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa
Demir hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç
duyurusunda bulundu. Topbaş ve Demir’in Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Yasası’nı ihlal ettiğini savunan Alatlı, 6 Temmuz’da fiziki
müdahalenin durdurulması için İstanbul Valiliği, Fatih
Kaymakamlığı ve Fatih Belediye Başkanlığı’na sunduğu
dilekçelerin de dikkate alınmadığını belirtti.
Alatlı, suç duyurusunda koruma kurulunun 13 yıl önce aldığı kararı
anımsatarak “Daha önce Yerebatan Caddesi üzerinden yalnızca tek bir otobüs
geçerken zorunlu uygulama sonucu her biri 15 ton ağırlığında 3-5 otobüs aynı
anda duruyor, yolcu indirip bindiriyor. Sarnıca 1997 yılında kurul üyelerinin
bile tahmin etmemiş olduğu düzeyde zarar veriyorlar” dedi. İlgili yasalar
uyarınca kamu görevlilerinin soruşturulması için izin isteme işlemleri ve dava
sürecinin en az 2 yıllık bir süre gerektirdiğine dikkat çeken Alatlı, Yerebatan
Sarnıcı’nın tuğla, tonoz ve mermer sütunlarının bu sürece dayanamayacağını
vurguladı. Sarnıcın her gün biraz daha güçsüzleştiğini ifade eden Alatlı, 1500
yıllık anıt yapının bu sürede ağır şekilde tahrip olacağını kaydetti.
Rehberler uyarıyor
Yıllardır Sultanahmet’te turist gezdiren rehberler de tehlikeye dikkat
çekerek “Turist otobüsleri eskiden Ayasofya’nın önünde indir bindir yapıyordu.
Yıllar önce ‘sarnıç çöker’ diye ağır araçların girişinin yasaklandığı caddeye
şimdi tonlarca ağırlığındaki otobüsler giriyor. Son bir aydır sarnıcın
tavanından daha fazla su damlamaya başladı. Sarnıç yıkılacak diye çok
korkuyoruz” dediler.