Son olarak Prof. Dr. Naci Görür'ün Marmara depremine yönelik, “2030'a kadar olma olasılığı yüzde 64. Bu yüksek bir sınır. 10 bin bina artık topun ağzında. Her bir binayı 4 kat düşünelim 40 bin kat eder. Her bir kata 2 daire koyuyoruz o zaman 80 bin daire eder. Her daireye 4 kişi koy 320 bin insan. O kadar insanın bu depremde ölme olasılığı anormal fazla demektir. En minimumdan aldık, demek ki bu 300 bini sen artık milyon kabul edeceksin” sözleri yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.
Sözcü'de yer alan habere göre; Prof. Dr. Celal Şengör, İstanbul'dan taşınacağını ifade ederek, “60-70 bin bina tamamen çökmese de yıkılacak. Kurtarma çalışmaları için sokaklara girilemeyecek. Kente giren çıkan yolların önemli bir bölümü kullanılamaz hale gelecek, ortaya çıkacak kaos ortamında sağ kalanlar da günlerce belki haftalarca bloke olacak.” dedi.
Ellerinde veri yok
Paleosismolog Dr. Ramazan Demirtaş, Prof. Dr. Görür ve Prof. Dr. Şengör'ün açıklamalarına tepki gösterdi. Demirtaş'ın açıklaması şöyle; “Devletin kurumu sessiz kalıyor, kalmamalı. Bu tür açıklamalar, bu şekilde yapılmaz. Ortada belge yok, veri yok. ‘Ben taşınıyorum' diyorsunuz ancak geride kalanlara neden kıyamet senaryosu çiziyorsunuz? Bu iki hoca da her defasında bir yerlere çıkıp, sürekli kıyamet senaryoları çiziyorlar. Her iki uzman da ellerinde yeni bulgular olmadan yorum yaptı. Sen zenginsin taşınıyorsun, ben ne yapacağım?”
Prof. Dr. Şerif Barış ise Prof. Dr. Görür'ün dile getirdiği oranın, eski görüşü yansıttığını belirtti. Barış, “2004'deki veriler 2016'da bir grup bilim insanı tarafından yeniden ele alındı. 2046'ya kadar 7.3 ve üzeri deprem riski yüzde 48 olarak belirlendi. İstanbul'da büyük depremin hemen olacakmış gibi algı yaratılması bir anlamda çürütülmüş oldu. İstanbul'da olası depremde 2.5 milyon kişinin ölümle burun buruna geleceği gerçekçi rakamlar değil. Hasarın kıyamet senaryosu olarak aktarılması halkta panik ve endişeye neden olur.” dedi.
Sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ise Yalova, Bursa, İstanbul, Kocaeli ve çevre illerde hissedilen 3.3 büyüklüğündeki depremi ve depremle ilgili beyanları değerlendirdi. Ercan, “Yalova yakınında denizde olan depremcik, 1999 deprem kırığı üzerinde önemsiz bir gerginlik boşalmasıdır. Kuzey Marmara'da beklenen büyük deprem için bir uyarı değildir.” dedi.
Prof. Dr. Ercan, yer bilimcilerin ürküten açıklamaları için de çarpıcı bir değerlendirmede bulundu. Prof. Dr. Ercan, kişisel medya hesabına, “İstanbul için sürekli deprem korkusu üretmek, toplumu diken üstünde, çok tedirgin, çaresiz tutuyor.” diye yazdı.
(Fotoğraf: AA)