Yenilikçi Enerji ve Kontrol Konseptlerinin Sistematik Bir Şekilde Uygulandığı Bir Yaşam: Matrix Living
Sıfır enerji tüketimi, 2019'dan sonraki binalar için koyulmuş bir
hedef… Uzmanlar şu anda bu hedefe ulaşabilmek için çeşitli konseptler
üzerinde çalışıyorlar. Berlin'deki yeni, yüksek değere
sahip apartman kompleksi söz konusu hedefin beraberinde
getirdiği gereklilikleri karşılamaya bir adım daha yaklaşıyor. Yenilikçi
enerji ve kontrol konseptlerinin sistematik bir şekilde uygulanması, işletim
giderlerinin yüzde 40'a kadar azaltılabileceği anlamına geliyor.
Azaltılmış işletim giderleri sayesinde yatırım için daha fazla bütçe kalması
başta olmak üzere söz konusu yüksek değerli apartmanların alıcılarını memnun
edecek birçok özellik bulunuyor.
Yüksek verimlilik ve konfor standartlarına sahip modern yeni bina
projesi
Geleceğe yönelik bir konut projesi olan 'MATRIX Living' apartman kompleksi,
Mayıs 2009 ve Ekim 2010 tarihleri arasında Berlin şehrinin tam ortasında,
Kurfürstendamm ve Volkspark Wilmersdorf arasında inşa edildi. Kompleks 43 konut,
üç adet iş birimi, havalandırmaya sahip 1.200 m² büyüklüğünde yer altı garajı ve
800 m² büyüklüğünde açık alan ve yeşillendirilmiş çatı alanından oluşuyor.
Yüksek pencerelere ve teras, balkon veya veranda gibi geniş, özel dış mekanlara
sahip geniş apartmanların yaşam alanları 3 ila 9 oda ile 88 ila 399 m² arasında
genişliğe sahip alternatiflerden oluşuyor.
Proje geliştiricileri,
yapı projesinin bir parçası olarak, sürdürülebilirlik ilkelerini ve modern
teknolojiyi uygulamak ve doğal kaynakları korumak için çeşitli yollar aradı. Bu
kapsamda geliştirilen enerji konsepti ve bina hizmetleri bu boyuttaki bir
apartman kompleksi açısından dikkate değer.
'MATRIX Living'
Yeşil bina teknolojileri ve yenilikçi enerji konseptini uygulayan yeni, beş
katlı apartman binasıdır.
Yenilikçi teknolojisiyle yüksek düzeylerde enerji tasarrufu
sağlıyor
AB Binalarda
Enerji Performansı Direktifi'nde (EPBD 2010) yapılan değişiklik 2010 yılında
yürürlüğe girdi. Yönetmelik, 2019'dan sonra inşa edilecek tüm yeni binaların net
sıfır enerji derecesine sahip olmasını gerektiriyor. Piyasada bu hedefin
gerçekten ulaşılabilir olduğundan şüphe duyanlar var ancak, Matrix
Projektgesellschaft GmbH, Direktif koşulunu son tarihten yıllar önce neredeyse
tam olarak karşılayan bir proje sunuyor. Apartman kompleksinin birincil enerji
tüketimi (bina tarafından üretilmeyen veya geri kazanılmayan enerji) yıllık
olarak metre kare başına yalnızca 22,6 kilowatt/saat ve yüksek konfor düzeyi
garanti ediliyor. Bu iddialı hedefe, gerektiğinde her apartman birimine enerji
sağlanacak şekilde kontrol edilen alternatif ve geleneksel ısıtma cihazlarından
oluşan akıllı bir ağ kullanılarak ulaşıldı. Apartman kompleksi, yenilikçi
kontrol teknolojileri kullanılarak büyük enerji tasarruflarının nasıl
sağlanabileceğini gösteren başarılı bir örnek. Zorlu ekolojik ve ekonomik
hedeflerin anlaşılmasına büyük katkıda bulunan kontrol teknolojisi ve yapı
yönetimi sisteminin arkasında, CentraLine
tarafından üretilmiş ve deneyimli bir
CentraLine ortağı tarafından kurulmuş sistem çözümü bulunuyor.
MATRIX-Living'deki şebekeli ısıtma konseptinin ana dayanak noktaları
şunlar:
Çıkan havadan ısı kazanımı gerçekleştirerek havadan
suya ısı pompası teknolojisi aracılığıyla ısıtma,
Isıtma sisteminin yanında ısıl güneş enerjisi
sisteminin kullanımı,
Güneş enerjisi sistemi aracılığıyla yaz mevsiminde
soğutma işlemine sahip yer altından ısıtma sistemi,
Kontrollü havalandırma,
Merkezi olmayan şebeke su kaynağı.
Güneş enerjisi sistemi enerji konseptinin esas dayanağı olarak görev
üstleniyor ve kompleksin çatısına kurulmuş 126 toplayıcıdan oluşuyor;
toplayıcılar yaklaşık 300 m² genişliğinde bir alanı kapsıyor. Isıl enerji evde
kullanılacak sıcak su kaynağı için, ısıtma sisteminde yedek olarak ve yaz
mevsiminde yaşam alanlarının soğutulması için kullanılıyor.
Başka bir önemli faktör ise
odaları ayrı ayrı havalandırmak için bilinçli olarak verilmiş merkezi
havalandırmadan vazgeçme kararı. Bu, ayrı apartmanlardan gelen atık ısıyı
kullanmayı da içeriyor. Söz konusu atık ısı, kompleksin temel ısınma
ihtiyaçlarını kapatmak için güneş enerjisi ile birlikte kullanılıyor. Beş
havadan suya ısı pompası, atık ısıyı tampon depolama sistemine iletiyor. Sistem
yaklaşık 26.500 litreye kadar depolama yapabiliyor. Toplam 329 kilowatt saatlik
enerji talebiyle, soğutma suyu için yedek enerji sağlarken yeterli ısıtma ve
evde kullanım için sıcak su olmasını garantiliyor. Sistem ısıtma pompalarının
verimliliğinde önemli geliştirmeler sağlarken, yaz mevsiminde ihtiyaç fazlası
güneş enerjisini kullanarak yer altı ısıtma/soğutma sistemi aracılığıyla yaşam
alanlarının soğutulmasına yardımcı oluyor.
Akıllı bağımsız oda kontrolü en iyi hava kalitesini
sağlıyor
Her apartmanda CentraLine'ın sağladığı PANTHER denetleyici bulunuyor. Bu
detay, havalandırmayı kontrol ederek tüm yaşam alanlarının ihtiyaç duyduğu
şekilde etkili bir hava sirkülasyonuna sahip olmasını sağlar. PANTHER,
denetleyici binada bulunan merkezi elektrik dağıtım paneline entegre ediliyor.
Ayrıca, bina içi hava kontrol sistemi de ayrı ayrı apartmanlardan dışarı giden
ısının kullanımını denetliyor. İhtiyaca ve havadaki neme bağlı olarak
vantilatörler banyodan, mutfaktan ve tuvaletten çıkan havayı atık hava kanalı
aracılığıyla apartmanın dışına taşıyor. Bunun sonucunda, yaşam alanında hafif
bir alçak basınç oluşuyor. Bu alçak basınç; dış duvar hava girişlerinden oturma
odasına, yatak odalarına, çocuk odalarına ve diğer yaşam alanlarına temiz,
filtrelenmiş hava girdiği anlamına geliyor. Kapılardaki fazla akış aralıkları,
doğrudan temiz hava gelen odalarla içerideki odalar arasında uygun havalandırma
dengesi olmasını sağlıyor. Bu, sürekli temiz hava dolaşımı olduğu anlamına
geliyor: temiz hava önce dışarıdan yaşam alanına, ardından burada iç
kısımlardaki odalara geliyor. Hava girişleri rüzgar basıncı kilitleri ve akış
hacmi sınırlayıcıları olarak işlev görerek cereyanı engelliyor.
Bina içi hava kontrol sistemi odalara gerektiğinde temiz hava
sağlanmasını garantiler.
Fanlara
yönelik isteğe bağlı kontrol sistemi nem sıcaklık sensörüyle birlikte takılıyor
ve bu kontrol sistemi fan ayarlarını havalandırma gereksinimlerine göre otomatik
olarak ayarlıyor. Akış hacmi bağıl neme göre artıyor veya düşüyor. Bu şekilde
apartman, mümkün olduğu kadar az ve gerektiği kadar çok havalandırılıyor.
Kontrol sistemi aynı zamanda rutubet ve küf sorunlarını da önlüyor. Ayrıca,
binadaki 440 odadan her biri yer altından ısıtma/soğutma sistemiyle ısıtma veya
soğutma işlemine yönelik CentraLine SERVAL bağımsız oda denetleyicilerine sahip.
Bu denetleyici asma tavana takılıyor ve enerji tüketimini en aza indirirken
yüksek konfor düzeyi sağlıyor.
Çıkan hava
ısı pompaları aracılığıyla ısı kazanımı
Isıtma ve soğutmaya yönelik birincil enerji kaynağı; güneş enerjisi
toplayıcılarından, ısı pompalarından, çıkan hava sisteminden, depolama
tamponlarından ve bölgesel ısıtma bağlantısından oluşuyor. Kullanıcı tarafından
programlanabilen 28 adet modüler CentraLine LION denetleyici, bu farklı yönleri
verimli bir şekilde koordine ediyor ve denetliyor.
Sistemin bir diğer avantajı, ısı kazanımının kullanıcıdan bağımsız olması
olarak tanımlanabiliyor. Isı kazanımına sahip geleneksel havalandırma
sistemlerinde kullanıcı davranışlarının enerji tasarrufu bağlamında negatif bir
etkisi olabiliyor. Isı kazanımına sahip normal bir çapraz akışlı ısı eşanjörü
sistemi temiz havayı ısıtarak tepki veriyor. Bu, tam anlamıyla 'havayı
ısıtarak', havalandırma sisteminin enerji tüketimini önemli derecede arttırıyor.
Tam tersine, ısı pompaları kullanılarak ısı kazanıldığında, hava tüm
apartmanlardan çekiliyor. Ayrı apartmanlardaki havalandırma cihazları, özellikle
iç kısımdaki odalar (mutfak ve banyo) apartmandaki en sıcak bölümleri
olduğundan, ısı pompalarının hava kanallarındaki tüm havanın çıkan hava
sıcaklığını etkileyebiliyor.
Kontrol
teknolojisinin ağ diyagramı
Dokunmatik ekranları kullanarak ayrı ayrı
denetim
Özellikle apartman kompleksi için üretilmiş bir çözüm, özel dokunmatik
ekranlar ile kolay ve kullanıcı dostu işleme fırsat tanıyor. Dokunmatik ekranlar
her konutun giriş bölümünde bulunuyor ve bina sakinleri, her odanın soğutulması
ve ısıtılması için istedikleri sıcaklıkları ve zamanlama programlarını kaydetmek
ve ayarlamak üzere ekranı kullanabiliyorlar.
Kullanıcı ayrımı CentraLineAX sistem bileşenleri tarafından
uygulanıyor. Bu, kullanıcıların yalnızca kendi konutlarına erişebilmelerini
sağlıyor. 46 yaşam ve iş biriminin her biri HAWK entegrasyon platformuna sahip.
Kumanda odasındaki ARENAAX bina yönetimi sistemi, ayrı ayrı apartmanlar da dahil
olmak üzere tüm sistemin çalışmasını izlemek ve enerji tüketimini kaydetmek için
bu monitörü kullanıyor. HAWK, bina sakinlerinin apartmanlarındaki koşulları
kontrol etmelerini ve ayarları internet üzerinden uzaktan değiştirmelerini
sağlıyor.
MATRIX-Living'de ısınma giderlerinde önemli ölçüde düşüş
Şebekeli ısıtma konsepti, yıllık olarak metre kare başına 22,6 kilowatt saat
değerinde nihai enerji tüketimi rakamını (örn. kullanılan net enerji) veriyor.
Geleneksel enerji konseptine sahip bir yerleşim kompleksiyle
karşılaştırıldığında, apartmanın yeni sahipleri ve kiracıları gözle görülebilir
ölçüde daha düşük gelecek ısınma faturaları ödüyorlar.
MATRIX-Living
enerji performansı sertifikası
Gelceğe Bakış
MATRIX-Living apartman kompleksinin enerji verimliliği
düzeyleri, ısıtma, soğutma ve evde kullanıma yönelik sıcak su konularında tüm
karşılaştırmalara karşı koyabilir. Uzman ekip, bu mülkiyeti geliştirirken
edindikleri deneyimi bir sonraki projede kullanmayı planlıyor. Bir sonraki yapı
daha da az birincil enerji kullanacak ve bu yapı emlak pazarında yaşam alanının
metre karesi başına 2.200 Euro fiyatıyla alınabilir durumda olacak. Binada
tüketilen enerjiye eş değer enerji üretme hedefine gittikçe yaklaşılıyor ve
mümkünse 2019 yılına kadar bu hedefe ulaşılmış olacak.