bianet.org'tan Nilay Vardar'ın haberine göre konuşmaların ortak noktası, enerji dönüşümünün yavaşlatılmaması için mevcut düzende geriye götürücü reformlar yerine yenilenebilir enerjiyi arttırıcı önlemler alınması yönünde. Güneş enerjisini kullanmadan etkin bir enerji politikası izlenemeyeceğini söyleyen Dr. Christian Breyer, Türkiye'nin neredeyse tamamının güneş enerjisinden faydalanabileceğine dikkat çekti.
Krischer: Fatura tüketiciye kesilmemeli
Yeşiller Partisi milletvekili Olivier Krischer, kendilerini "egozitik" olarak nitelendiren Hıristiyan Demokrat Parti'nin (CDU) enerji dönüşümü konusunda eksik kaldığını belirterek yapısal değişikliklere ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Uluslararası rekabetin sağlanabilmesi için yenilenebilir enerji vergisinin sanayiyi kapsamadığını hatırlatan Krischer, bunun görece mantıklı olduğunu ancak iç sanayinin de vergi ödememesi sonucu tüm yükün tüketici üzerine kaldığını söyledi ve elektrik piyasa sisteminin yeniden düzenlemesi gerektiğini belirtti. Halkın yüksek gerilim hattının yaşadığı yerden geçmesini ya da penceresinden rüzgar türbini görmek istemediğini söyleyen Krischer, bunun ikna ve bilgilendirme ile aşılabileceğini özellikle halkın bu enerjilerin yatırımcısı olduğunda bunun daha da kolay olacağını söyledi.
Zaten yenilenebilir enerji kaynaklarının yarısını bireyler ve küçük işletmeler kuruyor; ancak herhangi bir yere rüzgar türbinü yapmak için kamulaştırma yapılamıyor, ya da halkın onayı olmadan direk konamıyor.
Duveau: Enerji şirketleri dönüşüm istemiyor
Doğal Hayatı Koruma Vakfı'ndan (WWF) Thomas Duveau, hükümetin Fukuşima'nın ardından birden bire dönüşüme karar vermediğini bunun 70'lerden beri kamuoyunda oluşan uzlaşı ile gerçekleştiğine dikkat çekti. Duveau, yüzde yüz yenilenebilir enerjinin teknik olarak mümkün olduğunu ancak dört büyük enerji şirketinin enerji dönüşümünün yavaşlatılmasından çıkar sağladığını belirtti. Duveau'ye göre bu şirketler CDU'ya ve az da olsa Sosyal Demokrat Partisi'ne yakınlar ve bu şirketlerin yenilenebilir enerji piyasasına dahil edilerek dirençlerinin kırılması gerekiyor.
Breyer: Güneşte yatırım masrafı yarı yarıya düştü
Reiner Lemoine İnstitut yöneticisi Dr. Christian Breyer, yenilenebilir enerjiler arasında güneş ve rüzgarın dünyanın birçok yerinde, suyun az bir bölgede olduğunu, biyokütlenin ise tarım alanlarını yok ettiği için sürdürülebilir olmadığını hatırlattı ve tüm dünyada güneş enerjisi olmadan etkin bir enerjinin söz konusu olamayacağını söyledi. Yakın geçmişte tükenme tehlikesi olan ve birkaç ülkede yoğunlaşan petrol ve doğalgaz gibi fosil yakıtlar yerine güneşin dünyanın her yerinde olduğunu ve ülkeler arasında da güneş potansiyeli açısından en fazla 2,5 katlık bir fark olduğunu bunun da gelişen teknoloji sayesinde kapanacağını belirtti.
Elektriğin yüzde 24'ünü yenilenebilir enerjiden sağlayan Almanya'da bu oranda güneşin payı yüzde 5. Ülkede, yılda 1000-1250 kilovat saat güneş enerjisi potansiyeli varken Türkiye'de bu rakam 1750-2000 arası. Güneş enerjisi yatırım masraflarının yarı yarıya azaldığını hatırlatan Breyer, Türkiye'nin de tamamının güneşten yararlanabileceğini belirtti.
Preiffer: Seçim öncesi politik hamleler
Yenilenebilir enerji yasasının mucitlerinden Yenilenebilir Enerji Federasyonu'ndan Carsten Pfeiffer ise hükümetin seçim öncesinde politik çıkar sağlamak için yenilenebilir enerji yasasında teşvik payını azaltmayı vaad ettiğini aksi takdirde fatura ücretlerinin artacağı korkusu saldığını söyledi. Pfeiffer, her ne kadar güneş enerjisi için çok fazla prim verildiğini kabul etse de enerji dönüşümünün teşvik primleri ile başarıya ulaştığını primler azaltılırsa gelişmenin sağlanamayacağını belirtti.