Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar, Atlantik Konseyi Türkiye ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ev sahipliğinde düzenlenen "Yenilenebilir Enerji Görünümü Konferansı: Türkiye, Orta Asya, Kafkaslar ve Batı Balkanlarda Finansman, Yatırım, Yasal Düzenlemeler ve Yeni Teknolojiler"de konuştu.
Dünya siyasetini belirleyen güvenlik kaygılarının başta enerji olmak üzere her alana yayıldığını söyleyen Bayraktar, jeopolitik riskler ve teknolojideki dönüşümün ülkelerin uzun dönemli politikalarında büyük değişikliklere sebep olduğunu aktardı.
Bayraktar, enerji sektöründe ülkelerin, oyuncuların ve rollerin değiştiği bir dönemden geçildiğini ifade ederek, "Yenilenebilir enerji, yapay zeka, depolama teknolojileri gibi yenilikler enerjide dönüşümü zorunlu kılıyor. Tüketici ve üretici kavramlarının değiştiğini görüyoruz." dedi.
Türkiye'nin "Milli Enerji ve Maden Politikası" ile yerli ve yenilenebilir kaynakların kapasitesini artırarak dışa bağımlığını azaltmak için çalıştığını kaydeden Bayraktar, dışa bağımlı olunan enerji kaynaklarında da piyasa bazlı ve çok boyutlu bir politikayı hayata geçirmeye çalıştıklarını anlattı.
Bayraktar, Türkiye'nin yenilenebilir enerji kapasitesinde ciddi bir artış yaşandığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün itibarıyla Türkiye'de yenilenebilir enerji kurulu gücü 45 bin megavat seviyesinde. Toplam kurulu gücümüzün yüzde 49'unu yenilenebilir enerji kaynakları oluşturuyor. Son 10 yılda toplam kurulu gücümüzün yüzde 60'ını yenilenebilir kaynaklardan elde ettik. Yine son 10 yılda toplam kurulu gücümüz yıllık yüzde 7 artarken, yenilenebilir enerji yatırımları yüzde 11 arttı. Yenilenebilir enerji kurulu gücünde Avrupa'da 6'ncı, dünyada ise 13'üncü sıradayız. 2019, yenilenebilir enerji açısından bizim için önemli bir yıl olarak kayıtlara geçti. 5 Haziran 2019'da yenilenebilir enerjiden elektrik üretimimiz tarihi bir rekora imza attı ve Türkiye, saatlik bazda enerjisinin yüzde 76'sını yenilenebilir kaynaklardan sağladı. Ayrıca rüzgar enerjisinde elektrik üretimi yüzde 17 pay alarak rekor kırarken, güneşten elde edilen elektrik yüzde 10 seviyesine yükseldi."
Alım garantisinde yerli ekipman öne çıkacak
Türkiye'de son 10 yılda yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımların yaklaşık 40 milyar dolar olduğunu ifade eden Bayraktar, bu yatırımların 7-8 milyar dolarlık ekipman ithalatını ortaya çıkardığını dile getirdi.
Bayraktar, ithalat bağımlılığını içerik, malzeme ve ekipman olarak azaltmak gerektiğinin altını çizerek, "2020 sonrası sabit fiyatlı alım garantisi mekanizması devam edecek ama rakamlar farklı olacak. Özellikle rüzgar ve güneş enerjisinde. Ayrıca, yerli ekipmanı destekleyen bir yapı öne çıkacak. Yerli ekipman primleriyle ilgili finans kurumlarıyla görüşmelerimiz devam ediyor." diye konuştu.
Türkiye'nin 2023'te elektrik tüketiminin 376 milyar kilovatsaate yükselmesini beklediklerini ve bu sebeple yerli ve yenilenebilir kaynaklara daha fazla ağırlık verileceğini ifade eden Bayraktar, "Yerli ve yenilenebilir kaynaklardaki her bir puanlık yükselmenin ekonomimize katkısı yaklaşık 100 milyon dolar seviyesinde. Dolayısıyla ithal kaynak bağımlılığının yarattığı cari açığın azaltılmasında yerli kaynaklar büyük önem arz ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Bayraktar, son yıllarda yenilenebilir enerji kapasitesinde görülen artış ve geçen yılki yoğun yağışa bağlı olarak Türkiye'nin doğal gazdan elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 50 seviyesinden yüzde 18'e kadar düştüğüne işaret ederek, "Bu düşüşü büyük ölçüde yenilenebilir enerji mümkün kıldı. Bu yüzden de Türkiye gaz piyasasının da bir değişim geçirdiğini söyleyebilirim. Türkiye'nin uzun dönemli uluslararası gaz kontratlarının yüzde 30'u 2021'de sona eriyor. Dolayısıyla sıvılaştırılmış doğal gazın payı da artacak." ifadelerini kullandı.
Mini YEKA ihaleleri bu yılın ilk yarısında
Bu kapsamda 2020'de Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) mini güneş ihaleleriyle 1000 megavat kaynak tahsisi yapılacağını belirten Bayraktar, mini YEKA ihalelerinin ilkini bu yılın ilk yarısında gerçekleştirmeyi planladıklarını söyledi.
Bayraktar, Türkiye'yi yenilenebilir enerjide üretim ve teknoloji üssü yapmak için Ar-Ge, inovasyon ve start-up odaklı yaklaşımın süreceğini vurgulayarak, "Türkiye, gelecek 10 yılda 10 biner megavat rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesini devreye almayı amaçlıyor." dedi.