‘Yenikapı Transfer Merkezi Projesi’

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti kapsamında temel hedeflere bağlı olarak odaklanılan 3 başlıktan biri olan ‘Kentsel Uygulamalar ve Kültürel Mirasın Korunması Projeleri’ kapsamında ele alınan ‘Kentsel Projeler’ alt başlığının bir diğer önemli çalışma konusu, ‘Yenikapı Transfer Merkezi Projesi’.

Kültür mirası ile yaşamın birlikte geliştiği İstanbul gibi bir kentte bu iki konu arasındaki ilişkinin kurulması bakımından ‘Yenikapı Transfer Merkezi Projesi’ sorunlarla birlikte yeni fırsatlar da oluşturuyor. İstanbul Boğazı’nın altından iki kıtayı birbirine bağlatacak olan Marmaray projesi kazıları arkeoloji ve inşaat teknolojileri alanında birçok yeniliği ortaya koyarak hem arkeolojik keşiflerin işaret ettiği kent tarihi, hem de bir ulaşım projesinin tarihsel merkez içinde çok boyutlu bir biçimde geliştirilme ihtiyacı bakımından yeni bir kentsel deneyim örneği oluşturuyor. Bu bakımdan İstanbul’un en önemli sorunu Marmaray projesinin 21. yüzyıla, bugüne nasıl taşınacağı. Çünkü Marmaray projesi, kültür mirasının korunması problematiği, ulaşım, yerleşim alanlarının iyileştirilmesi, kentli hakları ve katılım açısından kentte yaşanan problemlere bir örnek de oluşturuyor.

Sürdürülmekte olan programda kararların ayrı ayrı kuruluşların optiği ile değil, çoklu bir yönetim modeli içinde geliştirilmesine karar verilmiş. Ulaştırma Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ilgili birimleri, üniversiteler, ilçe belediyesi, deniz ulaşımı, metro ile ilgili kuruluşlar bu program hazırlama sürecinde birlikte projeyi yönetmeleri kararlaştırılmış. Proje kapsamında İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından oluşturulan misyon odaklı çalışma grubu ise bu kuruluşların hiç birinin içinde yer almayarak, hepsine birden hizmet veriyor.

Korhan Gümüş Aralık 2009’da Radikal Gazetesi’ndeki yazısında Yenikapı’nın Avrupa’nın en büyük transfer merkezine dönüşeceğini söylüyor ve ekliyor: “Kentin var olan yerleşim yapısını tümüyle dönüştürme potansiyeli taşıyan bu proje için yeni bir şehircilik deneyimi geliştiriliyor. Kent için hayati önemdeki bu projede kamusal süreçleri entegre eden, ilişkisel bir zeminde yaratıcı düşünceye açan bir program hazırlandı. Bir bakıma bu proje yalnızca kentin geçmişinin değil, geleceğinin de keşfine işaret ediyor”.

Söz konusu proje, 2010 programı içinde her açıdan, ulaşım, arkeoloji, restorasyon, kültürel miras yönetimi, kentsel yenileme gibi alanları iletişime sokarak yeni bir deneyim içinde geliştirilecek.