İstanbul'a '117. Çözüm'

İstanbul'un ''trafik tıkanıklığı'' herkesi çileden çıkarınca, Büyükşehir Belediye Başkanı mimar Kadir Topbaş , afişlerle ''116 ayrı çözüm''ünü açıkladı.

Aslında çözümün ''tek'' olduğunu Topbaş da biliyor... Ne yapılıp edilip bu ''deniz''le iç içe kentte denizi doyasıya kullanmanın ve bu ''metropol''ü en yaygın metroyla buluşturmanın, artık ''yaşamsal ivedilik'' taşıdığını kendisi de söylüyor...

Ne var ki yıllardır ''karayolculuk tuzağı''na düşürülmüş olan İstanbul'da, ''artık taşıtları değil insanları taşıyalım'' demek, ''yılları alacak yatırımlar''ı içeren bir toplu taşım politikasını ''kesintisiz'' uygulamayı gerektiriyor... Ancak belediyelerdeki geleneksel ''hızlı ve geçici çözüm'' anlayışı Topbaş'ı da sarmalamış olacak ki, 116 projesinin çoğunluğunu ''seçimlere kadar tamamlanacak karayolu rahatlatmaları'' oluşturuyor...

Kentin birçok yeri için yeni ''meydan'' olanağını da tümüyle yok etmeye aday ''katlı kavşaklar'', ''köprülü kavşaklar'', ''bat-çık kavşaklar'' ...

Oysa, uzmanlara göre hiç de uzak olmayan bir gelecekte, bunlar bile ''kendi ek trafik yükleri''ni yaratacaklar ve giderek daha büyük tıkanıklıklara neden olacaklar...

'Teleferik' de var!
Evet... ''116 çözüm''ü tanıtan broşürdeki deyimle de hep ''karayolu sistemleri''...

''Tamamlanan raylı sistemler'' arasında, Eminönü-Kabataş tramvayıyla birlikte, amacı ''turistik'' olan ''Eyüp-Piyer Loti Teleferiği''nin sayılması ise ''116'' rakamının ''ciddiyeti''ni sarsıyor!

Aynı listenin İstanbul için gerçekten ''hayırlı'' olup olmadığını daha açık görebilmemiz için, 2 önemli soruya yanıt verilmesi gerekiyor.

Birincisi; 100'den fazla kavşak ve yol düzenlemesi inşaatına ayrılan para ne kadar; bu parayla ya da hiç değilse belli bir kısmıyla, ''toplu taşım'' sistemine hangi katkılar yapılabilir?

İkincisi de bütün bu kavşaklar ve yeni yol güzergâhları, önceki yıllarda yine Büyükşehir Belediyesi tarafından İTÜ'ye yaptırılan ''İstanbul Ulaşım Mastır Planı''na ve plan hedeflerine uygun mu?

Birinci soru için, Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Semih S. Tezcan'ın verdiği bilgiler çok önemli. İstanbul'un raylı sistem ihtiyacının ''400 km'' olduğunu belirten ulaşım uzmanımız, 72 km'lik banliyö treni dışında ancak ''47 km.'' lik yeni raylı sisteme kavuşabilen metropoldeki bu ''vahim'' gecikmeyi aşabilmek için, ''her yıl ortalama 8 km. ilave metro gerektiğini'' söylüyor... (Cumhuriyet-5 Aralık 2005)

Acaba Büyükşehir Belediyesi kurmayları, 100'den fazla karayolu ağırlıklı ve ''kalıcı çözüm olmayan'' projeye para ayırırken, metrodaki bu hedefi de gözeten bir ''bütçe'' yapıyorlar mı?

İkinci soru ise çarpıcı bir ''ekonomik'' gerçekle daha da anlamlı... ''Metrosuzluk''la yaratılan trafik sıkışıklığındaki her yarım saat, işgücü, yakıt ve amortisman olarak milli ekonomiye yılda ''3 milyar dolar'' lık bir kayıp getiriyor...

Acaba Başbakan da geçen haftaki 2006 bütçesini savunma konuşmasında ''kent içi kavşaklar, AKP'nin eseridir...'' derken bu ''otomobilci'' politikanın ''tıkanıklığı''yla uğranan ''milli zarar''ı ekonomistlerine hesap ettiriyor mu?..

Dahası, ''muhalefet'' (!) neden bunu sormayı akıl edemiyor?

Sözün kısası, hem İstanbul için, hem de tüm ülke için ''117.'' ve gerçek bir çözüm var ki o da Avrupa Kentsel Şartı'nda açıkça yazılmış. Türkiye'nin de ''benimseyerek'' İçişleri Bakanlığı'nca tüm belediyelere ''uymaları'' için iletilen bu belgede, ''kent içi ulaşım politikası'' için özetle şu uyarı yer alıyor: ''Otomobil, kentleri kesin olarak öldürüyor. 2000'lerde artık birinden birini seçmek gerekecek ve kentin yaşaması için otomobile gösterilen ayrıcalıklardan vazgeçmek zorunlu olacak...''

Bu belge, eğer İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin arşivlerinde ve hatta şu ''bat-çık düşkünü'' belediyelerde ''yitirilmiş'' ise yeniden gönderebiliriz. Yeter ki ''okunacağına'' ve de ''uyulacağına'' söz verilsin...