"Yeni Türk Ticaret Kanunu, Türkiye Gerçekleriyle Uyuşmuyor"
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı
Nurettin Özdebir, yeni Türk Ticaret Kanunu'nun
Türkiye gerçekleriyle uyuşmadığını belirterek, ''Yeni Kanunun getirdiği birçok
uygulama ve yükümlülüklere büyük şirketler uyum sağlamakta güçlük çekmeyecek;
ancak işletmelerimizin yüzde 98'ini oluşturan küçük işletmelere altından
kalkamayacakları yükler getiriyor'' dedi.
Özdebir, ASO'nun Mart ayı Meclis Toplantısındaki
konuşmasında, ekonomideki verilerin bu yıl Türkiye'nin yüzde 5'ler seviyesinde
büyüyeceğine ilişkin beklentileri güçlendirdiğini belirterek, olumlu tabloyu
bozan tek unsurun cari işlemler açığı olduğunu söyledi. Petrol fiyatlarındaki
artış nedeniyle cari işlemler açığında beklenen azalmanın Ocak ayında
gerçekleşmediğini aktaran Özdebir, ''Eğer petrol fiyatları bu seviyelerde
kalırsa cari işlemler açığı ekonomi için bir risk oluşturmaya devam edecek.
Küresel ekonomide havanın bozulması durumunda sorun yaşanabilir. Bu nedenle,
ülkemizde tasarruf oranlarını artıracak yapısal tedbirlerin alınması yerinde
olur'' diye konuştu.
Yeni Türk Ticaret
Kanunu'nun ticaret hayatında ve ticaret hukuku anlayışında büyük değişiklik ve
yeniliklere yol açacağını dile getiren Özdebir, Kanunun getirdiği yeniliklerin
hepsinin iş dünyasında aynı biçimde değerlendirilmediğini, çeşitli yönleriyle
tartışmalara ve eleştirilere yol açtığını vurguladı.
''Türkiye gerçekleriyle
uyuşmuyor''
ASO Başkanı Özdebir, yeni
Türk Ticaret Kanunu'nun ''Türkiye gerçekleriyle uyuşmadığını'' ileri sürerek,
şöyle konuştu:
''Yeni Kanunun birçok uygulama
ve yükümlülüğüne büyük şirketler uyum sağlamakta güçlük çekmeyecek; ancak
işletmelerimizin yüzde 98'ini oluşturan küçük işletmelere altından
kalkamayacakları yükler getirecek. Bugüne kadar mevzuatımız şirketleşmeyi ve
kurumsallaşmayı teşvik etmek amacıyla sermaye şirketlerine çeşitli vergi
avantajları sağlamaktaydı. Bu nedenle ölçekleri ne olursa olsun birçok işletme,
sermaye şirketiydi. Yeni Kanunun getirdiği yükler ve yükümlülüklere gücü
yetmeyecek şirketlerin yeniden şahıs şirketine dönüşmesi imkanı getirildi.
Ancak, vergi mevzuatında gerekli düzenlemeler yapılmadığı için bu dönüşümü
yapacak şirketler vergi yüklerinde bir artış yaşayacak. Bunu engellemek için
vergi mevzuatımızda yeni Türk Ticaret Kanunu ile beraber yürürlüğe girecek
paralel düzenlemelerin yapılması mutlaka gerekli.''
Şirketlerin çok düşük karlılık oranlarıyla
çalıştığını, şirketlerde karın satışlara oranının yüzde 3,4, karın özkaynağa
oranının ise yüzde 7,9 olduğunu aktaran Özdebir, birçok küçük işletmenin bu
oranları bile yakalayamadığına dikkati çekti. Biriken KDV alacaklarının da yeni
Türk Ticaret Kanunu gibi büyük şirketleri kollayan, küçük şirketleri ise
cezalandıran bazı hususlar içerdiğini öne süren Özdebir, şunları kaydetti:
''Girdilerinin çoğunu yüzde 18 KDV ödeyerek
alan ancak ürününü yüzde 8'den satan ya da ihracat yapan işletmelerimizde büyük
KDV alacakları birikmekte. Bu KDV alacakları bir sene sonra 6 aylık bir inceleme
sonrasında ödeniyor. Bu bir buçuk senede yeni KDV alacakları birikiyor. Bu
uygulama işletme sermayesi sıkıntısı içinde olan ve düşük karlılıkla üretim
yapan sanayiciyi cezalandırıyor. Üretim yerine ithalat yapsanız yüzde 8'den alıp
yüzde 8'den satarsınız. Bu sorunu çözmek için 2008'de belirli şartları sağlayan
mükelleflerin katma değer vergisi iade talepleri hızlandırılmış bir biçimde
yerine getirmeyi amaçlayan Hızlandırılmış KDV İade Sistemi (HİS) getirildi.
Tebliğ kapsamına girme şartları çok ağır tutulduğu için de HİS'den yararlanan
işletme sayısı çok sınırlı kaldı.''
Özdebir,
büyük küçük işletme ayrımına gidilmeden işletmelerin KDV alacaklarının üçer
aylık dönemlerle ödenmesi gerektiğini savunarak, ''Yeni Türk Ticaret Kanunu, KDV
iade Sistemi, vergi reformu gibi tüm düzenlemeler ithalatçıyı değil yerli
üreticiyi gözeten ve destekleyen bir anlayışla yapılmalı. Aksi takdirde herkesin
şikayetçi olduğu cari işlemler açığı düşmeyeceği gibi sanayimiz de hak ettiği
güce kavuşamaz'' diye konuştu.