Dünyanın en dayanıklı ve güvenli karayolu kaplama şekli olan asfaltma
sistemi, Türkiye’de her yıl yenilenen ve devlet bütçesinden milyonlarca
liranın harcandığı bir rant alanı haline geldi. Avrupa
ülkelerinde ortalama 3 yılda bir yenilenen asfalt yollar, Türkiye’de kullanılan
kalitesiz malzeme ve yetersiz altyapı nedeniyle kısa sürede kullanılamaz hale
geliyor. Türkiye’nin en büyük asfalt üretim şirketlerinden İSFALT
AŞ’yi bünyesinde bulunduran İstanbul Büyükşehir Belediyesi
(İBB) kenti sağlam ve güvenli asfalta kavuşturamadı.
Yılda 20 milyon tonun üzerinde asfaltın kullanıldığı Türkiye’de yapılan yeni
bir asfalt yol en fazla 1.5 yıl kullanılabiliyor. Yolların belirli bölgelerinde
meydana gelen çökme ve kaymalar nedeniyle de yurttaşlar sürekli yamalı yollarda
seyahat etmek zorunda kalıyor. İç piyasaya asfalt üreten firmaların Avrupa
Birliği’nce öngörülen uluslararası sertifika sisteminin dışında tutulması da
kalitesiz asfalt kullanımının önünü açıyor.
Bakırköy-Sirkeci arasındaki sahil yolu da asfaltın bozulması nedeniyle
yurttaşların tepkisine neden oluyor. Kopan asfalt parçaları nedeniyle zarar
gören araç tekerlekleri de çok sayıda kazaya neden oluyor. Her yağmurda su dolan
çukurlar can ve sürüş güvenliğini tehdit ediyor. E-5 karayolunun
Avcılar-Zincirlikuyu arasındaki bölümünün “sessiz asfalt”la kaplanmasının
ardından sorunsuz sürüş sağlanırken karayolunun diğer bölgelerindeki sorunlar
sürüyor. Özellikle yolun Anadolu yakasındaki bölümündeki çukurlar ve yamalar
yurttaşların tepkisine neden oluyor.
İstanbul’da metrobüs hattındaki asfalt yol, hizmete açılmasının üzerinden bir
yıl geçmeden çatlak, çökme nedeniyle bakıma alındı. Uzun süre asfalt kalitesi
tartışılan ve 366 milyon TL’ye malolan metrobüs yolu kullanılamaz hale gelince
bakıma alınmıştı.