"Yeni Nesil Bir Yeşil Devrime ve Tarım Yönetimine İhtiyacımız Var"

Cloud Citizen projesi

EKODesign 2016'ya anahtar konuşmacı olarak katılan İsveçli mimar Jonas Lundberg, uluslar ve disiplinler arası deneyim paylaşımına dayalı Urban Future Organization (UFO) bünyesinde gerçekleştirdikleri sürdürülebilir projeleri aktarırken, ofisin yenilikçi tasarım felsefesini hakkında bilgiler paylaştı.Çevresinde tepki duyduğu yanlışları düzeltmek üzere mimarlığa başladığını belirten Lundberg, "İnsanlığın görevinin geleceği inşa etmek olduğunu düşünüyorum" dedi.

Kentsel tarım ile modern köy yaşamı...

Shenzhen kentindeki yeni ticaret bölgesi için açılan yarışmada birinci gelen "Cloud Citizen" projesini aktaran Lundberg, Çin'deki yoğun kentleşme karşısında tarım alanlarına duyulan ihtiyaca da çözüm üreten bu önerinin, köy yaşamının modern versiyonu olduğunu belirtti. Projenin amacının doğayı binanın içine taşımak olduğunu belirten İsveçli mimar, modüler birimlerden oluşan yapının hem küçük hem büyük ölçekli haneleri barındıracak şekilde tasarlandığını ekledi.

Dünya için uluslararası işbirliği...

Günümüzde, sürdürülebilirlik adına, pozitif karbon ayak izine sahip ve sakinlerin yaşamını gözeten yapılar tasarlamanın önemine dikkat çeken Jonas Lundberg daha sonra, UFO'nun benimsediği yenilikçi mimarlık formlarına değindi. Henüz AA Mimarlık Okulu'nda öğrenciyken 'birlikte çalışma' kültürünü edinen Lundberg, UFO'nun şu anda dünyanın 30 farklı yerinden 60 kişilik bir uluslararası ağ ile çok sayıda işe imza attığını ifade ederek, bunun ürettikleri projeler üzerinde inanılmaz bir etkiye sahip olduğunu söyledi.

İhtiyacımız; yeni nesil yeşil devrim

2016 itibariyle dünya nüfusunun 7,4 milyara ulaştığını ve kentlerde 50 milyon mültecinin yaşadığını hatırlatan Jonas Lundberg, yeni enerji ve gıda kaynaklarına duyulan ihtiyacın arttığına işaret ederek "Yeni nesil bir yeşil devrime ve tarım yönetimine ihtiyacımız var. Teknolojiyi kullanmanın yeni yollarını bulmalıyız. Günümüz ve geleceğin şartları ile uzlaşabilmek için teknolojik evrimleri kucaklamalı ve yeni durumumuzu gözden geçirmeliyiz" dedi.

Sürdürülebilir kentler yaratmada toplumsal yapının önemine dikkat çeken Lundberg, doğa, insan ve teknolojiyi bir arada ele alan 'bütüncül mimarlık' yaklaşımını savunarak, "Daha yüksek, daha fantastik yapılar yapabiliriz ancak sürdürülebilirliğin ötesine geçebilmek için toplumsal yapıyı gözeten, disiplinlerarası bir mimarlığa ihtiyaç var." şeklinde konuştu.