Dönüşüm Alanları Hakkında Kanun Tasarısı", TBMM Bayındırlık-İmar Komisyonunda bu hafta tekrar görüşmeye açılacak. Tasarı, depreme karşı önlemler içeren bir tasarıymış gibi sunularak, kamuoyunu yanıltılmayı amaçlıyor. Oysa, tasarının depremle ilgisi tamamen göstermelik.
İkinci aldatmaca, tasarının sadece gecekondu bölgelerine yönelik olduğu konusunda. Oysa tasarının başlığı bile, imarsız kent alanları yanında imarlı kentsel alanın da kapsandı-ğını, hatta bunun çok ötesine geçilerek kırsal alanın da içerildiğini göstermiyor mu? Daha ileri bir yorum için gerekçe ile madde içeriklerinin çelişkisine bakmak yeterli. Tasarının genel gerekçesinde, "köylerden kentlere hızlı göç sonrasında oluşan düzensiz, sağlıksız ve güvenli olmayan bir takım yerleşim alanları" yani esas olarak büyük kentlerin gecekondu bölgelerinin "tasfiye, yenileme ve iyileştirmesi" hedefleniyor gibi gösterilmekte. Ancak tasarının amaç ve kapsam maddelerinde, "imar planı bulunsun veya bulunmasın kentsel ve kırsal tüm alanlar", "her türlü arsa ve araziler ve bunların üzerinde bulunan bütün yapılar", kayıtlı kayıtsız tüm yapılar amaç ve kapsam içine alınmakta, yani binalı ve binasız ülkenin 777 bin kilometre kare toprağı kapsanmakta! Bunun dışındaki her alanda, il özel idareleri ve belediyelerce uygun görülen en az 5 hektarlık bütün yada dağınık alanların "dönüşüm alanı" olarak ilan edilmesi ve kıyı ve ormanları da kapsayan bu alanlarda imar ve iskan uygulamaları yapılması mümkün kılınmakta.
Radikal Gazetesi 20 Kasım Pazartesi günü manşetten girdiği haberiyle, iktidarın tasarı lehine kamuoyu oluşturma çabalarına büyük medyanın ortak olabileceğinin ilk işaretini verdi. Radikal'in "Bu proje lafta kalmazsa gecekondulaşma biter. Çarpık yapılaşmaya dev neşter" manşeti, eğer bir yanılgıya dayalıysa bunun düzeltilmesi için başvurulacak kaynak çok: Şehir Plancıları Odası'nın basın duyuruları ve diğer çalışmaları, Türkiye Planlama Okulları Birliği (TUPOB) adı altında oluşturulan Türkiye'de Şehir ve Bölge Planlama eğitimi veren üniversiteler ile enstitülerin ilgili bölümlerinin ortak basın duyurusu, CHP'nin 20 Kasım'da yaptığı basın toplantısı.vb.
Tasarının üç temel amacının olduğu görülmekte:
1- Kamuya ait "sahipsiz ve orta mallarından" kamu kurum ve kuruluşlarının mülkiyetindeki mallara kadar tüm kamusal mülkiyeti özel mülkiyet emrine açmak, toprak rantı piyasasını genişletmek;
2- Dar gelirli kesimlerin değer kazanmış rant alanlarındaki taşınmazlarına el koyarak buradan sağlanacak kentsel rantları dilediğin-ce dağıtmak;
3- Üst ölçek planların, imar, çevre, koruma mevzuatının bağlayıcılığından tüm ülke sathında kurtulmak (13 yasa dışlanmaktadır); buna karşılık yerel yönetimleri (özellikle büyükşehir belediyelerini) aşırı güçlendirmek; dönüşüm alanlarını ihale yasasından ve yapı denetiminden muaf tutmak...
Dönüşümü salt bir fiziksel düzenleme olarak gören tasarı, insanı, mülk sahibini, kiracıyı, mahalleliyi, kentliyi yok saymakta. Bu anlamda tasarı aynı zamanda yoksulların yerinden edildiği, kent dışına ve daha zor yaşama koşullarına sürüldüğü bir tasarıdır. Tasarı, katılımcılığın tam zıddında yer almaktadır.
Dönüşüm Alanları Tasarısı'na karşı güçlü bir muhalefet geliştirilmesi şarttır