Radikal Gazetesi'nden Enis Tayman'ın haberine göre, yaklaşık yedi yılda 3.1 milyar liralık finansmanla yapılan M4’ün 15 istasyonundan 11’inde irili ufaklı su sızıntıları yaşanıyor. Yeni Sahra, Bostancı ve Hastane duraklarındakiler en belirginleri. Kartal İstasyonu’nun yeryüzüne çıkış tünellerinde ise duvarlarda yine su bazlı harabiyetin izleri açıkça görülüyor. Esenkent’te ise hem sızıntı göze çarpıyor hem bir asansör bozuk.
‘En üst düzey güvenlik’
Hemen belirtelim, kimi uzmanlara ve İBB yetkililerine göre bu sızıntılar yapısal bir risk arz etmiyor. Yani metronun günün birinde tepemize çökme riski bulunmuyor. Ancak 17 Ağustos 2012’deki açılışta Başbakan Erdoğan ’ın “Güvenlik sistemleri en üst düzeyde kuruldu. Uyarı, bilgi, acil durum sistemleriyle bu hat dünyanın en ileri hatlarından biri olarak inşa edildi...” cümlesiyle tarif ettiği M4’te işlerin tam olarak planlandığı gibi yürümediği de bazı uzmanlar tarafından ifade ediliyor.
İBB: Normal bir durum
İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri M4 hattının uluslararası standartlara göre inşa edildiğini belirtirken “Öngörülen limitler dahilindeki durumların yapısal risk oluşturması söz konusu değildir” diyor. Yetkililer, izlerin tüm metro inşaatları ve temel kazılarında görülebileceğini söylüyor.
Birçok firmanın katıldığı Anadoluray grubu adıyla ortak girişim olarak inşa edilen M4 hattında çektiğimiz fotoğrafları inceleyen İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi, Geoteknik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mete İncecik de yazılı yanıtında “Gönderdiğiniz fotoğraflardan yeraltı suyu yüksek olan bölgelerde, zemin tabakalarındaki suyun metro kaplamalarından sızarak içeride belli görüntü kirliliğine veya bazı yüzey bozuşmalarına sebep olduğunu anlıyorum. Bu sızan suların metro hattının genel stabilitesini etkilemesi beklenmez. Tahminimce yüklenici firmalar suyun içeri sızmasına karşı önlemleri kısa zamanda alacaklardır” diyor.
Uzun vadede sorun olabilir
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe tam olarak böyle düşünmüyor. “Sızıntı, izolasyonun doğru ve yeterli yapılmaması nedeniyle meydan gelmiş görünüyor. Ya seçilmiş izolasyon sistemi eksik ya da seçilen sistem yerine doğru uygulanmamış” diyen Gökçe, şu görüşü savunuyor:
“Tünellerin kenar kaplamaları yapılırken arkada kalan su sızıntısı ve birikintilerin tahliye edilmeleri gerekir. Kaplama yapılmadan önce sızacak sulara yönelik olarak izolasyon yapılmalı. Görülen yerlerdeki sular, izolasyonun doğru ve yeterli yapılmamasından kaynaklanır.”
‘Su yatağı tespit edilmeli’
Uzun süreli akmaların izole edilmediği takdirde belli bir süre sonra yapı elemanlarına zarar verebileceğini belirten Gökçe, “Metro gibi tünellerde suyla karşılaşılır. ‘Su niye orada var?’ diye düşünmek yanlış. Niye sızdığının sorgulanması lazım. Çözümü mümkündür” diyor.
Sorunun çözümü konusunda ise Gökçe şöyle konuşuyor: “Dışarıda görülen suyun yatağının tespiti ve yeni bir izolasyonla çözülmesi lazım. Bazı kaplamaların sökülüp yeniden yapılması gerekebilir. Kaplamalar sökülmeden, kaynağı belirlenmeden çözüm üretemezsiniz. Ancak bu da metrodaki ulaşımı engelleyebilir.”
Hangi istasyonlarda sorun var?
Kartal: Ray tüneli ve yeryüzüne çıkış tüneli
Hastane: Ray tüneli
Esenkent: Asansör bozuk
Huzurevi: Ray tüneli
Gülsuyu: Ray tüneli
Küçükyalı: Ray tüneli
Bostancı: Ray tüneli duvarları ve tavan
Kozyatağı: İniş tüneli ve ray tüneli duvarları
Yeni Sahra: İniş tüneli ve ray tüneli
Göztepe: Ray tüneli
Ünalan: Ray tüneli