'Pasif ev' prensipleri temel alınarak geliştirilen
'multi konfor binalar' konsepti, Yapı-Endüstri Merkezi'nde gerçekleştirilen ve
'yarın için, yarının binalarını konuşuyoruz' sloganıyla
duyurulan 'Multi Konfor Binalar' buluşmasında ele alındı.
Yalıtım sektörünün önde gelen aktörlerinden İZOCAM tarafından düzenlenen etkinlik, enerji
kullanımını en aza düşüren sistemleri ve yapılmış örnekleri, yapı ve yalıtım
sektörü çalışanları, mimarlar, makine mühendisleri ve ilgili bölümlerde okuyan
üniversite öğrencileri ve ilgili üniversitelerin öğretim görevlileriyle
paylaşmak amacını taşıyordu.
Etkinliğin
açılış konuşmasını yapan İZOCAM Genel Müdürü A. Nuri Bulut,
küresel ısınmanın, iklim değişikliğinin, enerji kaynaklarının yetersizliğinin ve
bu alandaki dışa bağımlılığın gündemdeki konu başlıkları olduğunu hatırlatarak,
İZOCAM olarak bu anlamda sürdürülebilir çözümler üretmek için 45 yıldır
çalışmakta olduklarını söyledi. Yalıtım yaptırmanın hem hane hem de ülke
ekonomisine katkı yapmak anlamına geldiğini belirten Bulut, bu çerçevede multi
konfor bina uygulamalarının sunduğu yüzde 90'lara varan tasarruf potansiyelinin
altını çizdi. Bulut, mevcut yapı stoğunun yürürlükteki Binalarda Enerji
Performansı Yönetmeliği'ne göre ancak D sınıfında yer alabileceğini aktararak,
multi konfor bina konseptinin yaygınlaşabilmesi için toplumsal bilinçlenmenin
önemine işaret etti. Bulut, ısı yalıtımı, nitelikli cam, ısı geri kazanımlı
mekanik havalandırma, ısı köprülerinden kaçınım ve sızdırmazlık olarak beş temel
prensibe dayanan multi konfor bina konseptinin her türlü yapıda rahatlıkla
uygulanabileceğine değindi ve multi konfor binaların hedeflerin
gerçekleştirilmesinde önemli bir aracı olduğunu söyledi.
Daha sonra söz
alan Yrd. Doç. Dr. Gülten Manioğlu, geleneksel mimariden
iklimle dengeli tasarım örnekleri verdi. Sürdürülebilir tasarımın Anadolu'da
uzun zamandır uygulanmakta olduğunu ve temelinde de doğayla savaşmak yerine ona
uymak olduğunu anlatan Manioğlu, farklı iklim kuşaklarının mimariyi nasıl
şekillendirdiği üzerinde durdu. İklimsel farklılıkların, plan seçiminden malzeme
kullanımına kadar herşeyi etkilediğini ifade eden Manioğlu, geleneksel mimarinin
incelenerek günümüz malzeme ve teknikleriyle yorumlanmasının önemini
vurguladı.
Günün diğer konuşmacılarından Darmstadt'taki Pasif Ev
Enstitüsü'nün kurucusu, fizikçi ve inşaat mühendisi Prof. Dr. Wolfgang
Feist, sıcak iklimlerde pasif ev çözümleri üzerinde dururken; pasif ev
tasarımcısı, mimar Roland Matzig, gerçekleştirdikleri projeler
üzerinden projenin planlanmasından uygulamanın bitimine kadar yaşanan süreç
hakkında bilgi verdi. ISOVER uluslararası pazarlama bölümünden, inşaat
mühendisi Zdenka Debartoli ise multi konfor bina kavramını
anlattı ve multi konfor yaklaşımda akustik konfor ve yangın güvenliği konuları
üzerine yoğunlaştı.
İzocam
10. Yalıtım Yarışması'nda dereceye girenler de ödüllendirildi
Bu
yıl 10.'su gerçekleştirilen ve multi konfor bina çözümleriyle Paris'te bir
binanın yaşama döndürülmesini amaçlayan İZOCAM Yalıtım Yarışması ödül töreni de
'Multi Konfor Binalar' etkinliğinde gerçekleştirildi. Yıldız Teknik Üniversitesi
Mimarlık Fakültesi'nden Sevinç Sözen, Fatih
Cin ve İ. Anıl Biçer'in birincilik ödülünü aldığı
yarışmada İTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Fakültesi'nden Işıl
Akgül ve Nurdan Gürlesin ikinci olurken, İYTE Mimarlık
Fakültesi'nden Dinçer Savaşkan ve Gizem Bayhan
üçüncü oldular. Isover Multi Konforlu Bina Yarışması'yla birleştirilen yarışmada
dereceye giren projeler, 19–22 Mayıs 2010 tarihlerinde Avusturya’da düzenlenecek
uluslararası etapta Türkiye'yi temsil edecekler. Yarışmanın ulusal jürisi, Prof.
Dr. Abdurrahman Kılıç, Dr. Doğan Hasol, Erkan Şahmalı, Y.Doç Dr. Gülten
Manioğlu, Prof. Dr. Mehmet Çalışkan ve Şevki Pekin'den
oluşuyordu.