YEM Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Hasol; “Yapı fuarı bir bilgi platformudur”

Doğan Hasol

 

Yapı Fuarı’nın bilgi platformu olma özelliğine dikkat çeken Yapı-Endüstri Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Hasol “YEM bir bilgi merkezidir ve Yapı Fuarı’nı da bu bilgi merkezi işlevi çerçevesinde düzenler. Yapı Fuarı gerçek bir bilgi platformudur. Fuarlar bilginin alınıp verildiği yerlerdir; malın alınıp satıldığı yerler değil” diyor.

 

Doğan Hasol ile 30. yıldönümünü kutlayan Yapı Fuarı’nı konuştuk.

 

30. yıldönümünü kutlayan Yapı Fuarı’nı nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Yapı-Endüstri Merkezi de, Yapı-Endüstri Merkezi’nin etkinliklerinden biri olan Yapı Fuarı da çok başarılı oldu.

 

Yapı Fuarı, Türkiye’de düzenlenen öteki fuarlardan bir hayli farklıdır. Her zaman söylediğim gibi YEM bir bilgi merkezidir ve Yapı Fuarı’nı da, bu bilgi merkezi işlevi çerçevesinde düzenler. Yapı Fuarı gerçek bir bilgi platformudur. Fuarı gezen insanlar da bunu rahatlıkla hissedebilirler. Fuarlar asıl, bilginin alınıp verildiği yerlerdir; malın alınıp satıldığı yerler değil.

 

İlk Yapı Fuarı’ndan bu yana, yapı malzemelerinde yaşanan gelişime bağlı olarak Yapı Fuarı nasıl bir değişim gösterdi?

 

Birinci fuarımızda malzeme çeşidi de, firma sayısı da çok sınırlıydı. Şu anda ise firma sayısı tavana vurmuş durumda. Yapı malzemesi üretimi çok gelişti. Yapı teknolojisi, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çok büyük ilerlemeler gösterdi. Biz de bütün bu değişime ve gelişime ayak uydurmaya çalıştık. Fuar alanımız genişledi. Etkinliklerimizin çeşidi arttı.

Yani, geçen sürede sektör de fuarlar da hep birlikte büyümüş oldu.

 

Bu yılki Yapı Fuarı’ndan beklentileriniz nedir?

 

Yapı Fuarı’nın gerçekten çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Bu yıl 60 bin metrekarelik alanda gerçekleştireceğimiz Yapı Fuarı’nı, 100 binin üzerinde ziyaretçinin gezeceğini umuyoruz.

 

60 bin metrekarenin çok büyük bir alan olduğu düşünülebilir, ama bu alanın bizim gereksinmemize yetmediğini söylemeliyim. Pek çok firmayı yalnızca yer sıkışıklığı nedeniyle kabul edemedik ve bunun da üzüntüsünü yaşıyoruz. Kabul edemediğimiz her firmayla birlikte bazı bilgilerin de eksik kalacağını hissediyoruz. Amacımız, sektörde olan biteni eksiksiz olarak yansıtmak. Ne var ki Türkiye’de her şey aynı hızla gelişmiyor.

 

Yapı Fuarı’nı, on yıl sonra nerede görüyorsunuz?

 

Yapı Fuarı’nın on yıl sonra, çok daha geniş alanlarda yapılacağını umuyorum. 40. yıldönümünde fuarı rahatlıkla 100 bin metrekarelik alanda fuarı gerçekleştirebileceğimizi hayal ediyorum.

 

Peki, inşaat sektörünün önü açık mı sizce?

 

İnşaat kalkınmanın kaçınılmaz bir parçası. ‘İnşaat yaparak kalkınırsınız’ demek istemiyorum, ama şayet kalkınıyorsanız, inşaat yapmak zorundasınız. Üretim yapmak için fabrika kurmak, insanlara daha iyi barınma koşulları sağlamak için konut yapmak zorundasınız ya da eskiyen konutları yenilemek zorundasınız. Altyapı yatırımları hala çok önemli. Ayrıca Türkiye’de nüfus artışı ve şehirleşme oranları hala çok yüksek. Bütün bunlar da gösteriyor ki, Türkiye zaten inşa etmek zorundadır.

 

İnşaat sektöründe zaman zaman bunalımlar görülse de bunların sürekli olacağını düşünmüyorum. İnşaat sektörü, Türkiye’de son 40 yıl içinde bir çok bunalım dönemleri gördü ama hepsinden başarıyla çıkmayı bildi. Bundan sonrakilerden de zaferle çıkacaktır. (Gülüyor)