Kış ayları öncesi yaylaların boşaltılmasını fırsat
bilenlerin çalışmalarını hızlandırdığı şu günlerde denetimler
de yetersiz kalıyor. Kaçak yapılaşmayla maalesef yaylaların
otantik yapısı da her geçen gün bozuluyor.
Gümüşhane Valisi Enver Salihoğlu, Gümüşhane'de Mera Komisyonu'ndan geçmiş 381
yaylanın ağırlıklı olarak merkez ilçe ile Torul ve Kürtün ilçelerinde
bulunduğunu, bu yaylalar arasında Kadırga, Kazıkbeli, Güvende ve Erikbeli gibi
yaylaların turizm açısından gelecek vaat ettiğini vurguladı.
Yaylaların usulüne, bilime, Mera Kanunu ve yönetmeliğe uygun kullanılması,
otantik yapının bozulmaması için mücadele ettiklerini belirten Salihoğlu,
şunları söyledi:
''Bunun için özel ekipler kurmamıza, alınan önlemlere rağmen yaylalarda kaçak
yapılaşma devam ediyor. İlgililer de şüpheliler hakkında yasal işlemlerini
sürdürüyor. Bu konuda birçok hukuki açmaz, çeşitli kanun değişikliklerinden
kaynaklanan sorunlarımız var. Sorunların gözden geçirilmesi gerekiyor. Yaylalar,
gelecek kuşaklara devredeceğimiz değerli varlıklarımızdır. Ancak yaylalarımızı
bu gidişle gelecek kuşaklara sağlıklı şekilde bırakamayacağız gibi gözüküyor''.
Bütün olumsuzluklara rağmen yörede çok iyi şekilde korunmuş yaylaların da
bulunduğunu ifade eden Salihoğlu, bu yaylaları 'Yeşil Yaprak' ile
ödüllendirdiklerini bildirdi.
''Yaylada ihtiyaca uygun yapılaşma tarzı
geliştirilmeli''
Yaylaların otantik yapısının korunması için mücadelelerini sürdürüleceklerini
vurgulayan Salihoğlu, şunları kaydetti: ''Yaylalarda kaçak yapılaşmadan ziyade
ihtiyaca uygun bir yapılaşma tarzı geliştirmek gerekiyor. Ancak, kanunumuzda bu
oldukça sınırlı. Bilindiği gibi Doğu Karadeniz Master Planı hazırlandı. Plana
çeşitli itirazlar var, bizim de itirazlarımız var. İtirazlarımızın büyük bir
bölümü dikkate alındı ama o planın da revizyondan geçirilmesi gerekiyor. Umarım
planda doğamızı tahrip etmeden yaylalarımızın, insanlığın, turizmin hizmetine
sunulması mümkün olur. Ama esas olan sürdürülebilir bir yayla mirasının gelecek
kuşaklara aktarılmasıdır. Bunu Master Plan'da yapacağımızı düşünüyorum.
Önerilerimize uyulmasına rağmen planda eleştirilecek noktalar hala var. Sadece
bizim değil, diğer illerin de itirazları öz konusu. Planın yeniden, son şeklinin
tartışılmasının uygun olacağını düşünüyorum. Bu plan dahilinde yaylaların
kullanılması gerekiyor. Plansız kullandığımız zaman hedefimiz şaşıyor.
Yaylalarımızı hep birlikte otantik yapısıyla gelecek kuşaklara
aktarmalıyız''.
''Yayla yolları fazla geniş yapılmamalı''
Avrupa'da, gelişmiş ülkelerde yayla yollarının çok güzel yapıldığını,
asfaltın çok geniş tutulmadığını dile getiren Salihoğlu, ''Avrupa'da yayla
yolları uzaktan bakılınca görünmüyor bile. Bizde ise yayla yolları doğayı çok
fazla tahrip ederek yapılıyor. Bundan vazgeçmemiz lazım. Bu yolları ulaşımı
sağlayabileceği asgari genişlikte yapmamız gerekiyor. Yol vermeyi ceplerle
sağlamamız lazım. Söktüğümüz taşın toprağın doğaya gelişigüzel dökülmemesi
gerekiyor'' dedi.
Yüklenici firmaların yayla yollarında çıkan malzemeleri uygun yerlere
taşımadığını, meyilli arazide yuvarlanan toprak ve taş kütlelerinin çirkin
görüntüler oluşturduğunu belirten Salihoğlu, ''Bu uygulamadan da vazgeçmemiz
gerekiyor. Yaylalarımızdan ekonomik ve turistik anlamda bir gelecek bekliyorsak
yaptığımız işlerin doğayla uyumlu olması gerekiyor'' diye
konuştu.