Barınma hakkı ile ilgili bilincin geliştirilmesi, herkes
için yeterli konut ve sürdürülebilir, sağlıklı kentleşme faaliyetlerini
desteklemek amacıyla Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen
13 Ekim Dünya Konut Günü’nde Türkiye bu alanda pek de parlak
bir tablo sergilemiyor. Derelerin yatağında yükselen gökdelenleri, plansız
gelişen kentleri ile doğal afetlerin felaketle sonuçlandığı ülkemizde, konut
açığı da büyük sorunlar arasında. Krizin etkileriyle, arz fazlasının birleşmesi
sonucunda konut fiyatlarının yerinde saydığı, hatta dünya ortalamalarına göre
Türkiye’nin daha ucuz olduğu savunulsa da alt ve orta gelir grubunun konut
ihtiyacına uygun üretim yapıldığı söylenemez.
Bu arada Antalya’daki bir şirket tarafından Türkiye’nin
sekiz bölgesinde gerçekleştirilen bir araştırma, Türkiye’de kentsel alanlarda
yaşayanların mevcut konut durumu ve sahip olmayı istedikleri yeni konutlardaki
tercihlerini saptadı. Buna göre Türk insanı ikinci konut olarak yaylada veya
deniz kenarında, müstakil ve en az 100 metrekare ev istiyor. ADO
Grup tarafından, farklı bölgelerde 20 yaş üzerindeki 4 bin 424 kişi ile
görüşülerek yapılan araştırmaya göre, Türkiye’de ikinci konuta sahip olanların
genel nüfusa oranı yüzde 14. İkinci konuta sahip olanların genellikle orta yaş
üzerinde olduğu görülüyor. İkinci konut isteyenlerin yüzde 44’ü yaylayı, yüzde
34’ü deniz kenarını tercih etti.
Araştırmada, Batı Akdeniz illerinin özlemleri de ortaya çıkarken Antalya’daki
insanların yüzde 40’ı yaylada, yüzde 29’u deniz kenarında ikinci konuta sahip
olmak istiyor. Isparta’da bu ikisi eşitlenirken Burdur’da deniz kenarı isteği
yaylayı geçiyor.