Dünya Gazetesi'nden Mehmet Filoğlu'nun haberine göre, kamu ihalelerinde son dönemde ertelemeler ve iptaller üst üste gelmeye başladı. Altıncı kez ertelenen 3. köprü bağlantı yolları ihalesinde olduğu gibi, önemli altyapı projelerine yatırımcı ilgisinin azalması nedeniyle, birçok kamu ihalesi planlanan tarihlerde yapılamıyor. Son olarak, Türkiye’nin en büyük havaalanı projelerinden Çukurova Bölgesel Havalimanı'nda müteahhit şirketin mali sıkıntıya girmesi sonrasında açılan ihaleye de talipli çıkmadı. Önce ertelendi, ardından iptal edildi. Şimdi devlet bütçesinden yapılması kararı çıktı. Özelleştirme kapsamındaki enerji santralleri ile ilgili teklif verme süreleri art arda uzatılıyor. Daha önce ihalesi 2 kez iptal edilen MP özelleştirmesinde 3. ihale hazırlığı var. Son dönemde birçok kamu ihalesi açıklandığı tarihte yapılamadı. Tam 6 kez ertelenen 3. köprü bağlantı yolları ihalesi bunun en çarpıcı örneği. Çukurova Havalimanı gibi ertelemelerin ardından ihalesinden vazgeçilen projeler de var. Bazı projeler döviz kuru tartışması öne çıkarken bazılarında ise ihaleyi alan şirketin mali koşullarının ihaleyi kaldıracak yeterlilikte olmadığı anlaşıldı. Elektrik dağıtımdan sonra özelleştirme kapsamına alınan bazı santrallar satıldı. Ancak son dönemde eski ilgi gözlenmiyor. Faaliyetteki bazı özel santralların sıkıntıya düşmesi, arz fazlası gibi etkenlerle, daha önce enerji yatırımına koşan firmalar, şimdi biraz çekimser kalıyorlar. Özelleştirme İdaresi santrallerde teklif verme süresinin uzatılmasının gerekçesini açıklamıyor. Ancak uzmanlar elektrik üretim sektöründe halihazırda kapasite fazlasının olduğunu ve karlılığın son yıllarda düştüğünü belirtiyor. Bu da Özelleştirme İdaresi’nin santraller için hedeflediği gelir ile şirketlerin santrallere biçtiği değer arasında fark yaratıyor ve ihaleler tamamlanamıyor.
Fed faiziyle başlayan süreçte gelişmekte olan ülke piyasa ve varlıklarına ilgide de düşüş izleniyor. Aynı nedenlerle bu ülkelerdeki büyük özelleştirme ve altyapı işlerine dış kredi bulma konusunda da sıkıntı var. Bu da alıcıları korkutan bir başka etken olarak dikkat çekiyor. Finansman koşullarının sıkılaşması ve şirketlerin nakit pozisyonlarını güçlendirme çalışmaları ihalelere olan talebi sınırlıyor. Kurda yaşanan oynaklık da geliri çoğunlukla Türk Lirası cinsi olan yap-işlet-devret projelerine mesafeli yaklaşılmasına yol açıyor.
Söz konusu durum bazı rakamlara da yansımış durumda. Geçen yıl 8.6 milyar liralık özelleştirme geliri hedeflenmesine karşın toplam tutar 6.1 milyar lirada kaldı. 2014 yılında özelleştirme geliri 7.8 seviyesindeydi. 2015 yılında hedeflerin tutmamasında Milli Piyango ihalesi etkili oldu ancak devir gerçekleşmedi. Birinci ve ikinci sıradaki alıcılar vazgeçti. 2016 yılı için hedeflenen özelleştirme tutarı 10.8 milyar lira seviyesinde. Yılbaşından bu yana büyük tutarlı bir özelleştirme olmadı. Daha çok taşınmaz satışı oluyor. Halen özelleştirme kapsam ve programında 21 kuruluş bulunuyor. Bu kuruluşların 11 tanesinde % 50’nin üzerinde kamu payı var. Yanı sıra, özelleştirme kapsamında 691 taşınmaz, 49 tesis, 2 liman, 10 otoyol, 2 boğaz köprüsü ile şans oyunları lisans hakkı da yer alıyor.
Daha iyi bir yaşam hayaliyle Avrupa’ya gitmek isteyen göçmenlerin umuda yolculukları, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında imzalanan Geri Kabul Anlaşması’nın yürürlüğe girdiği 20 Mart tarihinden itibaren azalmaya başladı. Avrupa’ya geçen yıl 800 binin üzerinde sığınmacı geçmiş, Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri 91 bin 611 göçmeni yakalayıp geçişe engel olmuştu. Önceki aya kadar sürekli artış gösteren göçmen sayısı, Mart 2016’da ilk kez bir önceki ayın gerisinde kaldı. Anlaşma öncesi günde ortalama 300 kaçak göçmenin yakalandığı Ege Denizi’nde, bu sayı 20-27 Mart arasındaki 7 günde 795 oldu. Ege Denizi’nde 18-19 Mart’ta yaklaşık 2 bin göçmen yakalandı. Göçmenlerin yoğun olarak bulunduğu Yunanistan-Makedonya sınırında dün güvenlik güçleri ve göçmenler arasında yine arbede yaşandı. Polislerin araçları taşlanırken yaralananlar oldu.