Yaşam Odası Yerine İstasyon!



Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın hazırladığı Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik, Resmi Gazete'de dün yayımlandı. Birgün Gazetesi'nden Nurcan Gökdemir'in haberine göre, yönetmelikle patronlara; “göçük, gaz ve toz patlaması, zehirli veya boğucu gaz çıkışı gibi olaylarda, tüm çalışanların yer üstü veya kuyu dibine sağlıklı ve güvenli şekilde ulaşmalarını sağlamak” gibi 'belirsiz' bir yükümlülük verildi. Bu şartların sağlanamaması durumunda, çalışılan alan ile yeryüzüne çıkış ağzı arasında kişisel oksijen maskesi değişim istasyonları kurulacak. Kirli hava akımının bulunduğu nefeslik ve benzeri yollarda çalışanların seçilecek kişisel oksijen maskesi ile sağlıklı ve güvenli şekilde yeryüzüne ulaşamayacak mesafede bulunmaları durumunda, seçilecek maske özelliği ve nefeslik yollarının şartları dikkate alınarak uygun yerlerde değişim istasyonu kurulacak.

Basınçlı hava teneffüs istasyonları

Lağımlarda 30 metrede bir, taban yollarında 20 metrede bir ve baş yukarılarda 10 metrede bir basınçlı hava teneffüs istasyonu kurulacak ve bu istasyonlar acil kaçış planlarında gösterilecek. Patron, istasyonlardaki donanım sayısı ve ekipmanını, acil durumlarda istasyondan yararlanması olası çalışan sayısının en az yüzde 10 fazlası olacak şekilde belirleyecek. Grizulu veya yangına elverişli kömür damarlarının bulunduğu ocaklarda, tüm çalışanlar, çalışma süresince, yanlarında en az 30 dakika kullanım süresi olan maske taşıyacak. Bu yönetmelikteki düzenlemelerin hayata geçirilmesi için de AKP, maden patronlarına bir yıl süre verdi.

'Muğlak ifadeler'

TMMOB Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel, yönetmeliğin olumlu düzenlemeler içermesine karşın, işverene işçilerin yeryüzüne ya da kuyu dibine ulaştırılması zorunluluğu getiren maddenin ‘muğlak’ olduğunu ifade etti. Yönetmeliğin bir yıl sonra yürürlüğe girmesine ilişkin hükmü de değerlendiren Yüksel, ithalatta güçlükler yaşanabileceğini, ancak gerekli ekipmanın daha kısa sürelerde temin edilmesinin sağlanabileceğini kaydetti. “İşçiyi maske ile kurtarmak en son başvurulacak yöntemdir’’ diyen Yüksel, öncelikle işçinin hayatını tehdit etmeyecek koşulların oluşturulması gerektiğini vurguladı.

'Yaşam odasının yerini tutmaz'

CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel de maske değişim istasyonları ile yaşam odalarının birbirinin alternatifi olamayacağını belirtti. Özel, TBMM’deki görüşmeler sırasında işverenlere yüzlerce milyon lirayı bir kalemde aktarmaya çalışan AKP'lilerin, yaşam odaları kurulmasına ilişkin önergeleri ’Yüzleri kızarmadan’ reddettiklerini söyledi.

Yönetmeliğin yürürlük tarihinin bir yıl ötelenmesini de eleştiren Özel, “Yaşanabilecek bir kazada Soma’da olduğu gibi maske yetersizliği nedeniyle madenci öldüğünde bunun vebali kimin olacak?” diye sordu.

Kömür madenlerinde yaşam odası kurulamayacağı iddiasının doğru olmadığına dikkati çeken Özel, “Bu bir kandırmaca, ‘Kömür madenleri devamlı yürüdüğü için yaşam odası kurulamaz’ diyorlar. Ana hattın üstünde yaşam odaları olabilir, ayrıca konteyner tipi yaşam odaları da var. Bir ayakta işiniz bittiğinde onu başka yere taşırsınız. Ama hükümet ve el ele verdiği işveren, sadece maliyet temelli yaklaşıyorlar, madencinin hayatının onlar için hiçbir önemi yok” dedi.

Madenciyi rahatlatacak teklif Meclis'te

Tüm maden işçilerinin kredi borçlarının faizsiz olarak yeniden yapılandırılması için Meclis'e yasa teklifi verildi. CHP Milletvekili Özgür Özel tarafından verilen teklifte, 13 Mayıs maden katliamının ardından Somalı madencilerin banka borçlarının üç ay ertelendiğine, ancak bankaların şimdi bu borçları faiziyle talep ettiğine dikkat çekildi. Teklifte, madencilerin ödenmemiş kredilerinin vadelerinin ilk 1 yılı ödemesiz olmak üzere 2 yıl süreyle faizsiz olarak yapılandırılması ve 1 Kasım tarihi itibariyle kullandırılmış kredilerin günü gelmiş ya da gelmemiş olan tüm taksitlerinin 1'er yıl süreyle faizsiz olarak ötelenmesi öngörülüyor.