"Yarışmaya Katılmak Özveri İşidir"



Şişli Belediyesi tarafından düzenlenen "Şişli Halide Edip Adıvar Külliyesi Ulusal Mimari Proje Yarışması"nın kolokyum ve ödül töreni, bugün (14 Ağustos 2012 Salı) yapı dünyasının bilgi merkezi Yapı-Endüstri Merkezi’nde gerçekleştirildi. Kolokyum ve ödül töreni kapsamında Asıl Seçici Kurul Üyeleri’nden; Jüri Başkanı Doğan Tekeli, Can Çinici, Erhan İşözen, Hakkı Önel, Hakan Dalokay ve İlgi Yüce Aşkun hazır bulundular.

Bu bağlamda ilk konuşmayı gerçekleştiren Doğan Tekeli, yarışmanın bütün katılımcılarına teşekkür ederek, bu katılım aracılığıyla bir mesaj verilmiş olduğunu belirtti. Yarışmaya katılımın bir özveri işi olduğunu vurgulayan Tekeli, yarışmaya katılmanın okulda bir proje bitirmekten öte, önemli bir birikim getirdiğini aktardı.

Konuşması kapsamında jüri tespitlerine de değinen Tekeli, 150’ye yakın projenin ellerine ulaştığını, söz konusu sayının yoğun bir katılıma işaret ettiğini belirtti. Katılımcıların büyük çoğunluğunun çağdaş bir yorum getirme niyetine sahip olduğunu ve bu durumu bir 'mesaj' olarak yorumladıklarını belirten Tekeli, projeleri temel olarak bilim, etik ve estetik yönlerden değerlendirdiklerini ifade etti. Olabildiğince tarafsız değerlendirmelerde bulunduklarını ifade eden Tekeli, "Çevre içinde yapının duruşuna, işlevine ve yapının belli bir niteliğe sahip olmasına yönelik özellikler" aradıklarını anlattı.

Söz konusu proje yarışmasının bir ibadet yapısının tasarımına yönelik olduğunu, dolayısıyla yapının bir şekilde bu özelliği anlatmasını beklediklerini aktaran Tekeli, "Plan üstüne bir kubbe koymak mesele değil. Bugün betonarme plağın üstüne kubbe koymak statik açıdan sakıncalı" dedi. Bu anlamda Osmanlı öncesi ve Osmanlı sonrası cami tipolojilerine de değinen Tekeli, yarışma kapsamında semt cami projesi arayışında olduklarını bu nedenle de arsayı iyi kullanan bir proje aradıklarını söyledi. Tekeli, yarışmanın birincisi olan projenin 'zamansız' bir proje olduğuna dikkat çekerek sözlerini tamamladı.

Erhan İşözen de Yapı-Endüstri Merkezine ve emeği geçenlere teşekkür ettikten sonra, şartnamenin yazılışı ile başlayan çok önemli bir araştırma sürecinin yürütüldüğünü belirtti. Bu anlamda jüri üyelerinin şartname üzerinde yoğun olarak çalıştıklarını anlattı.

Can Çinici ise konuşmasında; birinci ve ikinci elemelerde jürinin kendinden çok emin olduğunu, neredeyse söz birliği edercesine ortak kararlar aldığını ifade etti. Çinici, üçüncü, dördüncü ve beşinci elemelerde yer alan projelerde ise önceki iki elemede yer alan projelere oranla hem söz, hem de mimari maharetler açısından ciddi bir kalite farkının mevcut olduğunu belirtti. "Cami dediğimiz şey cemaatin toplanma ve bir mekan hiyerarşisi kurma meselesi, bunu çözümlediğinizde projenin büyük kısmını gerçekleştirmiş oluyorsunuz" diyen Çinici, bir katılımcının projeye cami kavramıyla birlikte içeriden başlamak ya da çevresiyle birlikte düşünerek tasarlamanın yarışma sonuçlarına etkisini sorması üzerine, projeye içerden başlamak ya da dışarıdan gelmenin çok büyük önem taşımadığını ancak; çevresiyle ilişkisinin kurulmasının mutlaka önemli olduğunu söyledi.

Jüri üyeleri olarak çok uyumlu çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirten Hakkı Önel, hemen hemen katılan tüm projelerin özgün olduğunu, yarışmaya katılan tüm meslektaşlarının ise gündemde olan bir konuya dair önemli bir mesaj verdiklerini aktardı. Dereceye giren üç projenin de mütevazi ve yalın bir dille ifade edildiğinin altını çizen Önel, birincilik alan projenin erişilebilirlik ve maliyet-yarar ilişkisi gözetmiş olmasının da önem taşıdığını anlattı.

Hakan Dolakay da ilgili kurum ve katılımcılara teşekkürlerini ilettikten sonra, oy birliği içerisinde oldukça açık bir şekilde karar aldıklarını vurguladı.

Daha sonra kolokyumun soru-cevap bölümüne geçildi. Bu kapsamda katılımcılardan gelen eleştiri ve sorular; raportörlük hizmetinin çok sağlıklı olmaması, yarışma takvimine uyulmaması, bazı projelerin mevcut imar planına referans verirken bazı projelerin referans vermemesi, kamuoyunda cami algısı ile mimarlığın camiye bakış açısını irdelenmesi konularına odaklandı. Bu anlamda katılımcılardan gelen bir eleştiri de ilk sekiz projenin tavır olarak birbirine çok benzediği yönünde oldu. Kolokyum kapsamında 'cami minaresi'nin tarihsel bağlamına ve gerekliliğine de değinildi. Katılımcılar, jürinin birinci seçilen projenin takipçisi olmasını da dilediklerini belirterek her yarışma sonucunda projelerin uygulanmayarak raflarda çürüdüğünü belirttiler.

Bir katılımcının "Cami mütevazi bir yapı mıdır?" sorusunu yöneltmesi üzerine Tekeli, ölçek bakımından değil, davranış bakımından mütevazi bir yapı arayışında olduklarını, bu anlamda yakın duran, sıcak duran bir anlamda; "friendly" yapıların önemine değindi. Tekeli, dereceye giren ilk üç projede yer alan yapıların ise kişilikli yapılar olduğunu vurguladı.

Kolokyumun ardından ödül töreni ile etkinlik son buldu.