İstanbul Cami ve Eğitim Kültür Hizmetleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ergin Külünk, yaptığı açıklamada, 'Cumhuriyet tarihinde inşa edilen en büyük cami' olacak Çamlıca Camisi'nin inşaatı için 29 Mart 2013'te 30 bin metrekarelik alanda hafriyat çalışmalarına başladıklarını ve 6 Ağustos'ta resmi temel atma törenini gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Külünk, inşaatta 250 işçi çalıştığını belirterek, yüzde 55'i tamamlanan kaba inşaat bitince ince işlere geçeceklerini söyledi.
Mimarından işçisine kadar çalışma arkadaşlarının hepsinin, amatör ruhla profesyonelce bir çalışma sergilediğini ve bu gayretlerle bugüne geldiklerini dile getiren Külünk, "Proje sadece bir camiden ibaret değil. Geleneksel anlamda külliye, modern anlamda kompleks, kültür merkezi olarak tasarlandı. Cami bu kompleksin, külliyenin bir parçası" dedi.
"Geleneksel Selçuklu-Osmanlı mimari çizgisinin devamı mahiyetinde, neoklasik tarzda tasarlandı"
TRT Haber'in haberine göre, caminin 10 bini kapalı, 5 bini avludan olmak üzere 15 bin metrekarelik alana oturacağını kaydeden Külünk, caminin bir ana kubbe ve onu destekleyen 4 yarım kubbenin oturduğu 4 ayak üzerinde bir kubbe yapısına sahip olacağını aktardı. Külünk, caminin, geleneksel Selçuklu-Osmanlı mimari çizgisinin devamı mahiyetinde, neoklasik tarzda tasarlandığını ve yapıldığını ifade ederek, caminin üzerinde oturduğu kültür merkezinde yaklaşık 11 bin metrekarelik Türk-İslam eserlerinin yer alacağı müze, 3 bin 500 metrekarelik sanat galerisi, 3 bin metrekarelik ağırlıklı araştırmacılara yönelik ihtisas kütüphanesi, 3 bin 500 metrekarelik bin kişilik konferans salonu olacağını anlattı. Cami avlusunun dış cephesinde tezhip ve minyatür gibi geleneksel Türk el sanatlarının, usta-çırak ilişkisi içerisinde öğrenilebileceği ve eserlerinin sergileneceği sanat atölyeleri bulunacağını dile getiren Külünk, bu eserlerin kendilerine tahsis edilen 57 dönümlük arazinin 30 bin metrekarelik bölümüne yapılacağını bildirdi.
Projede şu anda müze, kütüphane, sanat galerisi bölümlerinin bittiğini, avlu kemerlerinin hazırlandığını, minarelerin görünmeye başladığını anlatan Külünk, çalışma ekibinin özverisinden bahsetti. Külünk, bu tür projelerin canlı organizma olduğunu ve yapım sürecinde projenin, detayların geliştirildiğini kaydederek, ana hatlarda değişiklik olmasa da zaman zaman değişiklik yapabildiklerini kaydetti.
1 Temmuz 2016'da açılacak
Cami mimarisinin farklı olduğunu ve tasarımcısına göre değişebileceğini belirten Külünk, bu projenin bütün geçmiş eserlere benzediğini, onlardan ilham aldığını söyledi. İstanbul Cami ve Eğitim Kültür Hizmetleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ergin Külünk, şu bilgileri verdi:
"Camimiz, külliyemiz bundan sonra cami yapacak insanlara örnek olacak. Bundan sonra İstanbul'da, Anadolu'da veya dünyanın herhangi bir yerinde cami projesi yapmak isteyenler, mutlaka ve mutlaka bu projeyi ziyaret edecek, bilgi alacak, belki örnekleyecek, küçüğünü veya büyüğünü yapacak. Ecdadımız 500-1000 sene önce muhteşem eserler yaparak bizlere bıraktı. Biz de bu projeyi 'yarının tarihi eseri olması' düşüncesiyle yapıyoruz. Bu eser bir tarihi eser olacak. Caminin 2016'da Kadir Gecesi olan 1 Temmuz'da açılmasını planlıyoruz."