Cumhuriyet'ten Emre Döker'in haberine göre, İzmir’in mallarında aslan payını kapan Diyanet İşleri Başkanlığı, Alaçatı’daki meyhanelerden sonra Karaburun’daki köy kahveleri ile muhtarlık binalarının da sahibi oldu.
İzmir İl Özel İdaresi’nin Çınarlı’daki hizmet binasının cami yapımı için Diyanet’e verilmesinin ardından, idarenin Konak’ta yeni yapılan hizmet binası da imam hatip lisesi olması için aynı kuruma devredilmişti. Şimdi de Karaburun’un köylerindeki muhtarlık binaları, köy odaları ve zeytinliklerin de bu kuruma bırakıldığı belirlendi.
Karaburun Belediye Başkanı Ahmet Çakır, köylerdeki mülklerin devrine tepki gösterdi. Çakır, “Bu yerleri Diyanet’e vererek içki satan bakkal ve işletmeleri ilerleyen süreçte ruhsatlarını iptal etmek istiyorlar” dedi.
Saip köyünde, içinde cami, köy odası ve zeytinliğin bulunduğu 5 bin 170 metrekarelik alanın, Kösedere köyünde ise 105 metrekarelik köy muhtarının odasının da içinde bulunduğu alanın Diyanet İşleri Başkanlığı’na tahsis edildiğini kaydeden Çakır, “Salman köyünde 2 bin 240 metrekarelik yerimizin Diyanet’e tahsisini yapmışlar. Bozköy’de de içinde okulun olduğu 20 bin metrekarelik bir alan var. Burayı da Maliye Hazinesi’ne devretmişler. Karaburun ve Mordoğan dışında ilçemizin köylerinde okul yok. Taşımalı eğitim yapılıyor. Buraların Milli Eğitim Bakanlığı’nın kullanması için Maliye’ye devredilmesi de bizi şüphelendiriyor” dedi.
Devredilen yerlerin özelliklerinin çevresinde içki satışı yapan yerlerin olması olduğuna dikkat çeken Çakır, “Tahsis edilen yerlerde caminin hemen dibinde köy odası, bakkallar var. Buralarda bundan sonra ne içki satılabilir ne başka bir şey yapılabilir. Diyanet burada vatandaşların ruhsatlarının iptalini isteyebilir. Burada amaç içki satışını engellemek. Malların paylaştırılması için kurulan alt komisyon malların belediyeye verilmesi kararı alırken İzmir’deki üst komisyonun tüm malları Diyanet’e vermesine anlam veremiyoruz. Sarpınçık’ta 20’ye yakın parselimizi nereye nasıl verildikleri belli değil. Yerel seçimlerin ardından kapatılan Mordoğan Belediyesi’ne ait hizmet aracını da İzmir İl Müftülüğü’ne verdiler. Aracı müftülüğe verdim ancak bu kararın iptali için dava açtım” diye konuştu.