Yarım Asır Öncesinin 'Renksiz' İstanbul'u



İstanbul'un mazisine göz atmak isteyenler, bugünlerde Beyoğlu'ndaki Fototrek Fotoğraf Merkezi'nde konuşlanan "1950'ler İstanbul'u" adlı fotoğraf sergisine yollarını düşürebilirler. Ozan Sağdıç'ın objektifinden çıkan siyah-beyaz fotoğraflar, ziyaretçileri yarım asır öncesi İstanbul'unun günlük hayatına doğru bir yolculuğa çıkarıyor.
 
İstanbul'da dolmuş deyince, 1950'li yıllara ait Amerikan otomobilleri gelir, dönemi bizzat yaşayanların aklına. O geniş, parlak, fiyakalı otomobiller İstanbulluları evlerinden işlerine, işlerinden evlerine taşımakla kalmamış, şehirlerarası hizmet de vermiş. İstanbul'dan Adana'ya, Ankara'ya, İzmir'e, Samsun'a dolmuş usûlü yolcu taşımış. Henüz burunsuz otobüslerin piyasaya çıkmadığı, bırakın Esenler'i, Topkapı otogarının bile bulunmadığı, yarım kilo ekmeğin 30 kuruş olduğu, caddelerde nostaljik tramvayların hüküm sürdüğü, at arabalarının motorlu araçların arasına karışıp trafikte sağdan gittiği zamanlar... Düzgün kıyafetli beyefendilerin Beyoğlu'nda sinemaya gittiği, kızlara ninelerin, erkeklere dedelerin isimlerinin konulduğu, yıldızlı gecelerinde masallarla uyunup gündüzünde yine kalabalıklarla birlikte vapurun beklendiği vakitler... Güz yapraklarının düşmekte hiç acele etmediği kışa yakın günlerde soğuğa inat, çocukların merdiven korkuluklarından kaydığı; Haliç kıyısında tekne başında radyodaki haberlerin martı sesleri yüzünden duyulmadığı anlar...

Ozan Sağdıç, İstanbul'da işte tam da böyle bir havanın solunduğu günlerde başlamış fotoğrafa, zamanın ve mekânın tanıklığını yapmaya. 1953 yılının yazında eline geçen fotoğraf makinesiyle amatörce çıkmış bu yolculuğa. Bir rolfilmle sadece 12 kare fotoğraf çekilebilen Daci marka teneke kutusuyla dolaştığı her yerde "Şuradan bir fotoğraf çekmeli" demiş. Fotoğrafın en keyif veren yanını, kendi tabiriyle 'çağa tanıklığı'nı doya doya yaşamış. Nitekim geçtiğimiz günlerde Fototrek Fotoğraf Merkezi'nde sergilenmeye başlayan fotoğrafları, 1950'lerin İstanbul'unu kesip bugüne yapıştırıyor. "1950'ler İstanbul'u" adlı sergi, bu keyfi yaşamak isteyenlere mihmandarlık etmeye hazır.

Ozan Sağdıç, sergide yer alan fotoğraflarıyla İstanbul'un 50'li yıllarındaki izlenimlerini görünür kılıyor. Fotoğraflar siyah beyaz olsa da zamanın İstanbul'unun tüm renklerini zihinlere çağırıyor. Özellikle o günlerin İstanbul'una bizzat şahit olanların gözlerini bu dayanılmaz nemli günlerde biraz daha nemlendirecek gibi. 'Hey gidi günler!' deyip yarım asır öncesine seyahat etmek isteyecekler için de kaçırılmayacak nitelikte bir sergi.

Sağdıç'ın "1950'ler İstanbul'u" sergisi, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti projeleri kapsamında, sanat yönetmenliğini ve küratörlüğünü Gültekin Çizgen'in, proje koordinatörlüğünü Cenk Gençdiş'in üstlendiği 'Fotoğraf Geçidi: İstanbul 2010'un 12'nci sergisi. 1950'lerin İstanbul'una bir göz atmak isteyenler 3 Eylül'e kadar Fototrek Fotoğraf Merkezi'ne yollarını düşürebilirler. (0212 251 90 14)