Rize'de baraj ve santral kavgaları, tam bitti derken yeniden başladı. Flora ve faunası nedeniyle tüm dünyada koruma altına alınmış 200 nadide bölgeden biri olan Fırtına Vadisi'ne regülatör ve hirdoelektrik santralı (HES) kurma projesi, beş yıl aradan sonra yeniden gündeme geldi. Kaçkar Dağları'nın kuzey eteklerinde yer alan ve 537 odunsu bitki, 109 kuş, 23 memeli ve 21 sürüngene ev sahipliği yapan, Avrupa'nın korunmada öncelikli '100 sıcak bölgesi' içinde yer alan 'Fırtına Vadisi', bir kez daha santral tehdidi altında.
Fırtına Vadisi'nin Dikkaya mevkisinde regülatör ve hidroelektrik santralı (HES) yapımına 'onay' verildiği ortaya çıktı. ARK Enerji Üretim Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin yapmak istediği proje, yapımı çevrecilerin ısrarlı mücadeleleri ve uzun bir dava maratonundan sonra, Danıştay'ın nihai kararıyla engellenen Dilek-Güroluk Hidroelektrik Santralı'nın sadece 10 kilometre aşağısında bulunuyor.
Çevre ve Orman Bakanlığı'ysa, Rize Hemşin'de de iki regülatör ve HES için 'Çevre Etki ve Değerlendirme (ÇED) oluru gerekli değildir' yanıtı vererek bir santralın daha önünü açtı. Yine Rize'ye bağlı İkizdere'de de, 'Çamlıkaya Deresi' üzerinde kurulması planlanan HES, için köylüler mücadele başlattı. Mahkeme, bilirkişi incelemesi istedi.
Bütün bu kararlara rağmen... Enerji Piyasası Denetleme Kurulu'nun (EPDK), Durgulu Köyü yakınlarındaki Fırtına Vadisi'nde yer alan Dikkaya mevkisinde, regülatör ve HES projesi için ARK Enerji Üretim Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'ne üretim lisansı için geçen 16 Mart'ta onay verdiği ortaya çıktı. Bunun üzerine Hemşinli avukatlar Yaşar Akdeniz, Fevziye Çetin ve Erol Özcan, Çamlıhemşin Vakfı adına Danıştay'da, işlemin iptali için dava açtı.
Dava dilekçesinde, vadinin turizm bölgesi olduğu, flora ve faunasıyla koruma altına alınmış 200 merkezden biri olduğu, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 29 Ocak 1999'daki kararıyla sit alanı ilan edildiği, Danıştay'ın 2001'de aldığı kararla da HES yapımına set çektiği belirtildi. EPDK'nin, Elektrik Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği'ne aykırı olarak, projelerin çevreye uyumunu gözetmeden izin verdiği vurgulandı.
Santral yerine yol yapılmıştı!
Rizeliler konuyla ilgili yeniden hukuk ve gerekirse çevreci eylem maratonuna başlamaya hazırlanırken yaşananlar, 1998 yılında bizzat dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz tarafından temeli atılan Dilek Güroluk Hidroelektrik Santralı'nı hatırlattı. Yılmaz, şu anda yapılmak istenen santralın 10 km. yukarısında bulunan santralın 'Çevre bilinci açısından Türkiye'ye örnek olacağını' öne sürmüş, Çevre Bakanlığı da temel atma töreninden bir gün önce ÇED raporunu onaylamıştı. Şantiye kurulup tüneller kazılmış ve vadiye 4.5 km. yol inşa edilmişse de proje, üç yıl sonra Danıştay'ın İdari Mahkemeleri'nin nihai kararıyla rafa kaldırılmıştı.
ÇED gerekmiyormuş! Rize İl Çevre ve Orman Müdürlüğü'nün Hemşin ve Büyükdere üzerine kurulması planlanan 'Dikmen' ve 'Kepenkdüzü' regülatörleriyle hirdoelektrik santralına (HES) 12 Temmuz'da 'ÇED raporu gerekli değil' raporu verdiği ortaya çıktı. Çevre ve Orman Bakanlığı aleyhine 'yürütmeyi durdurma' istemiyle Trabzon İdare Mahkemesi'nde dava açmaya hazırlanan avukat Erol Özcan, iki regülatör için usule aykırı olarak tek 'ÇED' başvurusu yapıldığını belirtti, Özcan ayrıca Şaraksel Elektrik Üretim Dağıtım Ticaret Sanayi Anonim Şirketi adına En-Çev Limited şirketi tarafından 2005 yılında Ankara'da hazırlanan 'Proje Tanıtım Dosyası'nda da bazı çelişkili noktalar olduğuna dikkat çekti.
Özcan "'En-Çev'in yeterlilik belgesi dosyada yok. Dosyada belirtilenin aksine bölge seyrek değil, sık ormanlık alan niteliğinde ve 1. derece heyelan bölgesi. Projede 101 ağaç kesileceği belirtilirken, bölgede hektar bazında 667 ağaç bulunuyor" dedi. Pazar Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 'tespit' talebinde bulunduklarını, bu talebin 15 Ağustos'ta kabul edilse de gerçekleşmediğini belirten avukat Özcan, konuyla ilgili olarak bir yargıç ve noterle ilgili yasal yollara başvuracağını da belirtti.
Son raund köylülerin
Rize İkizdere'deki Rüzgârlı Köyü'nde kurulması planlanan Rüzgârlı 1 ve 2 adlı iki hidroelektik enerji santralı (HES) konusundaysa son raunt köylülerin oldu. İki santral için EPDK'nın, 'ÇED raporu gerekli değildir' kararı aldığını öğrenen köylüler, 2005 yılında hukuka başvurmak üzere harekete geçmişti. Trabzon İdare Mahkemesi'nde yürütmeyi durdurma; Danıştay'da 'elektrik üretim lisansı ve su kullanım hakkı anlaşmasına dair idari işlemin iptali ve yürütülmesinin durdurulması' istemli davalar açan 29 köylü, ilk olumlu sonucu aldı. Köylülerin avukatı ve aynı zamanda Fırtına Girişim Sözcüsü Yaşar Okumuşoğlu, Trabzon İdare Mahkemesi'nin, birkaç gün önce 'bilirkişi' atama kararı aldığını, köylülerin bunun için 2 bin YTL toplamak için seferber olduğunu, Danıştay'daki davanınsa sürdüğünü belirtti.
'Heyelan tehdidi altında kalırız'
Köylülerin direnişi HES'in yapımını alan 'Atabey Enerji Anonim Şirketi'ni de yıldırdı! Bu direnişin sürmesi nedeniyle inşaat çalışması başlatılamıyor. Köylüler, 'ÇED raporu gerekmez' denilen bölgede binlerce ağacın kesilmesinin heyelanlara yol açacağını söylüyor.