Yargı, Saraçoğlu Koruma Amaçlı İmar Planlarını İptal Etti



Mimarlar Odası Ankara Şubesi, restorasyon adı altında inşai faaliyetlerle özgün dokusu bozulan, yok olma tehdidi altındaki Saraçoğlu Mahallesi için mücadeleye devam ediyor.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Ankara Şubesi, Cumhuriyet’in ilk toplu konut projesi ve kent merkezindeki ender nefes alma mekanlarından olan Saraçoğlu Mahallesi’ne ilişkin, kamu yararına aykırı rant odaklı Koruma Amaçlı İmar Planlarını yargıya taşımıştı.

Ankara 17. İdare Mahkemesi, meslek odalarının açtığı davada, Çankaya İlçesi, Namık Kemal ve Yenişehir Mahalleleri, Saraçoğlu Kentsel Sit Alanı ve Etkileşim Geçiş Sahasına İlişkin 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı" ile bu planların dayanağında hazırlanmış imar uygulaması işleminin iptaline karar verdi.

Saraçoğlu Mahallesi'ni kamusal yaşama kazandırana kadar mücadeleye devam edeceğiz
Kararı değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Mahkeme kararı gerekçesinde söz konusu imar planı değişikliklerinin hukuka ve kamu yararına aykırılığı gözler önüne serilmiştir. Bilirkişi raporunda da mahkeme kararı gerekçesinde de bilim ve teknikten gücünü alan meslek odalarının haklılığı ortaya konulmuştur. Yargı kararlarının arkasını dolanarak, rant ve talan da ısrar edenlere yargı bir kez daha gereken cevabı vermiştir.” dedi.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Candan, “Cumhuriyetin ilk toplu konut alanı Saraçoğlu Mahallesi her bir ağacı, binaları ve alanı ile tescilli kültür varlığıdır. Mimarlık tarihinde Paul Bonatz’ın eseri olarak literatüre geçmiş Saraçoğlu Mahallesi’nde yargı süreci devam ederken varislerinden izin alınmadan restorasyon adı altında hukuksuz inşai faaliyetler yapılmış, özgün dokuya zarar verilmiştir. Özgün dokuyu bozan tüm sorumlular ve kurumlar hakkında gerekli işlemler yapılmalıdır. Sürecin peşini bırakmayacağız. Saraçoğlu Mahallesi'ni yok edecek, özgün dokusunu ve  habitatını bozacak her türlü girişimin karşısında olmayı sürdüreceğiz. Saraçoğlu Mahallesi'ni kamusal yaşama kazandırana kadar mücadeleye devam edeceğiz.” diye konuştu.

Planlama ve şehircilik ilkelerine aykırı
Candan, mahkemenin iptal gerekçelerini ise şöyle sıraladı: “Mahkeme, üst ölçekli plan olan 1/25000 ölçekli Başkent Ankara Nazım İmar Planı çerçevesinde değerlendirme yapılmasının zorunlu olduğu ve Saraçoğlu Mahallesinin ‘Bakanlıklar Alanı’ ile bütünleştirilerek planlanması gerekirken alanın müstakil olarak planlandığı; bu bağlamda dava konusu planların üst ölçekli planla belirlenen planlama ilkelerine (stratejilerine) aykırı olduğu, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planında yer alan ve 5000 metrekare ilave kamusal alan oluşturulmasını öngören plan notunun 1/5000 ölçekli nazım imar planında dayanağının bulunmadığı, bu yönüyle de plan hiyerarşisine ve planların kademeli birlikteliği ilkesine aykırı olduğu, plan açıklama raporlarının ölçeğinin gerektirdiği ayrıntıda bilgi ihtiva etmediği, planlama alanı bütününe ilişkin jeolojik-jeoteknik etütleri esas alan önlemli alan statüsünün eşik analizine aktarılmadığı, arazideki morfolojik yapının değerlendirilmediği, topoğrafik koşulların/eğim durumu ve hakim rüzgar bağlamında planlama alanındaki eğim, eşikler ve manzara-bakı noktalarına ilişkin analitik haritaların ve kentsel görünüm-silüet etkisinin dikkate alınmadığı, doğal/morfolojik yapıya ilişkin analitik harita verileri, afet risklerine ilişkin tedbirler ve yakın çevre arazi kullanımları sentez paftasında dikkate alınmaksızın yalnızca kültür varlıkları üzerinden değerlendirme yapıldığı, ulaşım ve altyapı ile ilgili gösterimlerin plan paftaları ve gösterimlerinde belirtilmediği, karma kullanım alanlarının ayrıştırılmadığı, bu açıdan ticaret ve turizm alanlarının alansal değerlerinin belirsiz olduğu, turizm ve ticaret alanlarının mimari projeye göre belirleneceğinin ifade edilmesinin planlama sistematiğine uygun olmadığı, avan projelerin uygulama imar planına göre hazırlanması gerektiği, yapılacağı ifade edilen otopark alanının kapasitesinin ve ilave 5000 m2 kamusal kullanım alanının işlevsel niteliğinin belirsiz olduğu, yapı yoğunluğuna ilişkin kararların plan kademesinin gerektirdiği ölçüde alansal ve çizgisel gösterimler ile ifade edilmediği gerekçeleri ile dava konusu planların şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına uygun olmadığı belirterek planları iptal etmiştir.”