Ankara 14. İdare Mahkemesi, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin açtığı davada, Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı Altındağ Karacaören Etabına ilişkin olarak Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 14.03.2018 tarihli ve 414 sayılı kararıyla kabul edilen 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı (NİP) değişikliğini iptal etti.
Kararı değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Bu kararla, planlama ilkelerinin ihlal edildiği, plan değişikliğini gerektirir herhangi bir nedenin bulunmadığı, yargı kararının uygulanmadığı Kuzey Ankara Karacaören etabında, hukuk tanımamanın cevabı verilmiştir. Yargı kamu yararını gözetmiştir ve haklılığımız bir kez daha tescillenmiştir.” dedi.
Candan mahkeme iptal gerekçesinde yer alan “Dava konusu 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı revizyonu işleminin planların kademeli birlikteliği ilkesine uygun olmadığı, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği Yönünden, plan değişikliği yaparken toplanması gereken kurum görüşlerinin toplanmadığı, imar planı revizyonunun analiz ve araştırmalar yapılmadan hazırlandığı, planlama alanının statüsüne, alanın büyüklüğüne ve kapsamına, yerleşik alan veya gelişmiş alan olmasına, planın temellendiği sorunun niteliğine göre; sorun veya ihtiyaç analizine yönelik sektörel ve tematik raporlar hazırlanmadığı; mekansal planlara ilişkin, kendi kademesine göre ve yapılış amacının gerektirdiği açıklamaları içeren bir plan raporu bulunmadığı, dolayısıyla plan kararlarının dayandığı gerekçeleri açıklayan nesnel, teknik ve bilimsel verilerin ortaya konulmadığı görüldüğünden, dava konusu 1/25.000 ölçekli NİP revizyonunda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.” ifadelerine dikkat çekti.
Ankara kentine ilişkin genel planlama yaklaşımlarına da aykırı
Mahkemenin kararda söz konusu Nazım İmar Planı değişikliğinin, Ankara kentine ilişkin genel planlama yaklaşımlarına aykırı olduğunu belirttiğini de vurgulayan Candan, Ankara’daki kentsel dönüşüm süreçlerine ilişkin ise şunları dile getirdi:
“Kentsel dönüşüm süreçleri, kent topraklarının rantının paylaşımı ve yerinden edilmelerle birlikte kentsel ayrıştırmanın aracı haline geldi. Kent bir buluşma alanı iken, kent bir ayrışma, ötekileştirme ve sınıfsal bir bölünmenin mekansallığını ortaya çıkarttı. Kentsel dönüşüm süreçleriyle kentin coğrafi topoğrafyası değiştirildi, çok kültürlü yapısı yok edilerek kültürel tek tipleştirmenin mekanları inşa edildi.”