yapiveri.com'dan 2011 Ekonomik Verilerine İlişkin Öngörüler
Türkiye Ekonomisi, inşaat sektörünün katalizörlüğünde 2010’u büyüyerek
kapattı. 2010 yılında Gayrisafi Yurtiçi Hasıla gelişme hızında yüzde 8,9
oranında artış yaşandı. İnşaat sektörü, 2010 yılının 4. çeyreğinde, bu dönemde
yüzde 9.2 büyüyen GSYH’nin çok üzerinde bir oranla, yüzde 17,5 büyüme ile yılı
kapattı. Yapı sektöründeki danışmanınız www.yapiveri.com, TÜİK’ in
son açıklanan verileri ışığında 2011 yılına ilişkin beklentileri yorumladı.
2010 yılında Türkiye’nin üretim hâsılası, önceki yılın daralma etkilerini
unutturacak bir performans ile sonuçlandı. Bu dönemde BRIC ülkelerine benzer
büyüme hızına ulaşan ekonomi, gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerin pek
çoğunu da geride bıraktı.
2011 yılında büyümenin sürmesi bekleniyor…
2010 yılının 4.çeyreğinde büyüme hızımız, 2009 yılının aynı dönemine göre,
yüzde 9.2 yükseldi. Bu sonuca bağlı olarak, 2010 yılının genelini yüzde 8.9 ‘luk
büyüme ile tamamlamış olduk. 2010 yılı performansının, 2011 yılında da ılımlı ve
sürdürülebilir seviyelerde olacağı öngörüsü ile 2011 yılı 1. çeyrek büyümesinin
dönemsel bazda yüzde 5.1, 2011 yılı genelinde ise yaklaşık yüzde 4.8 olacağı
öngörülebilir. Haziran genel seçimleri öncesinde kamu ve inşaat sektöründen
gelecek tepkisel yatırımlarının büyüklüğü, bu projeksiyonun yukarı yönlü
riskinde önemli rol oynayacaktır.
Merkez Bankası’nın yeni politikaları…
Kuşkusuz, büyüme hızı performans göstergelerinden sadece bir tanesi.
Büyümenin finansman şekli ve buna bağlı olarak ekonomideki normal üstü ısınma;
2011 yılının en güncel tartışma konusu. Ve Merkez Bankası (MB)’nın da benzer
kaygıları taşıyor olması. MB yüksek zorunlu karşılıklar ile kredi tarafını
baskılayarak, ekonominin talep tarafını soğutmayı; düşük faiz politikası ile de
TL’de değer kazancını önleyerek, cari işlemler açığındaki bozulmayı kontrol
altına almayı ve en nihayetinde, tüm bunları, temel amacı olan yıl sonu
enflasyon hedefine ulaşarak gerçekleştirmeyi amaçlıyor.
Şüphesiz yeni politika karışımının başarısını, üzerine inşa edilmiş olan
varsayımların etkinliği belirleyecek. MB’nın politika manevrasında iki temel
varsayım mevcut;
1) 2011 yılında Türkiye’de enflasyon düşük kalmaya devam edecek 2)
Gelişmiş ekonomilerde politika faiz oranları düşük kalarak, Türkiye’ye sermaye
akışı devam edecek.
2011 yılı için, politika karışımının dayandığı
varsayımlarda, ciddi sapmalar ve riskler de mevcut; gelişmiş ekonomilerde
toparlanmanın sanıldığından hızlı olması durumunda, sermaye akışında beklenen
sürecin oluşmaması, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da yaşanan sorunlara bağlı olarak
yükselen petrol ve emtia fiyatlarının enflasyon ve dış ticaret açığında
genişlemeye neden olması.
2011 yılı yukarı yönlü riskler;
• Global, özellikle Avrupa bölgesinde, beklenenden önce ve büyüklükte büyüme
ile ithalat performansımızın artması, • Kredi hacmindeki hızlı büyümenin özel
tüketim ve yatırım harcamalarını desteklemesi, • Seçimler sonrasında,
halihazırda fiyatlanmış olan sonucun gerçekleşmesi durumunda, reel sektör ve
tüketicinin güveninde artış, buna bağlı olarak talep yönlü baskının artması.
2011 yılı aşağı yönlü riskler;
• Yüksek seyreden petrol ve emtia fiyatlarının enflasyonist etkileri, cari
işlemler açığında daha yüksek bozulma. Buna bağlı olarak dış finansman
zorlukları ve MB’nın enflasyon hedefinde iyimser kalması, • Kredi hacminde
soğutma operasyonunun başarısız olması ile finansal istikrarın sorgulanması,
• Haziran seçimlerinde olası koalisyon neticesi ile politik ve buna bağlı
olarak finansal risklerin ortaya çıkması.
* Yukarıda yer alan değerlendirme Ekonomist Barış Özus’un www.yapiveri.com üyelerine özel
hazırladığı raporundan derlenmiştir.
Yapı profesyonelleri ve yapı sektörünü hedefleyen yatırımcılara özel
danışmanlık hizmeti veren yapiveri.com portali, Türkiye ve Türk yapı sektörü
için büyük önem taşıyan 45 yabancı ülkenin sektör verilerine ulaşım sağlıyor.
yapiveri.com portali, kullanıcıya yapı sektörüne yönelik her türlü veriyi basit
bir sorgulama tekniği ile analiz etme imkanı sunuyor.