'Yapılamaz' Denileni Başardı



Kısa sürede gayrimenkul sektöründe büyük başarılara imza atan Fi-Yapı, düşük fiyata kaliteli konut konseptiyle sektörde yeni bir dönem başlattı. Sloganı ise, “Herkes için kaliteli yaşam.” Peki Fi-Yapı’nın bu başarıyı nasıl yakaladı? Şirket kısa sürede bugünlere nasıl geldi? Fiyapı Yönetim Kurulu Başkanı Fikret İnan, başarı hikayesini ve Fi-Yapı’nı yeni projelerini Selin Kunt Tütüncü’ye açıkladı…

Fi-Yapı’nın kuruluş hikayesi

- 2 sene öncesine kadar Fi-Yapı diye bir şirketi kimse tanımıyordu ama şu anda en çok gündemde olan inşaat şirketisiniz. Nedir Fi-Yapı'nın kuruluş hikayesi?

Ben 27 yıldır ticaretle uğraşıyorum. İnşaat malzemeleri baba mesleğim ve 14 yıldır da müteahhitlikle uğraşıyorum. Fi-Yapı A.Ş. kurulalı 2.5 yıl oldu. Yani Fi-Yapı marka olarak yeni ama arkasındaki bilgi, birikim ve deneyim 27 yıllık. Fi-Yapı AŞ ile de yeni bir vizyon edindik bunun üzerine de geçmişteki yani 27 yıllık birikimimizi şu an Fi-Yapı‘da kullanıyoruz.

- 2.5 yılda böyle bir tanınırlık elde etmek bir marka ve firma  için müthiş bir başarı

2.5 yılda bu kadar iş yapılabilir mi herkesin tartıştığı konu, bu nasıl oluyor diye soruyorlar. Gündemde kalmamızın sebebi çok montanlı işler yapmamızdan dolayı. Bizi zamanla tanıyan kişiler yaptığımız işleri gören kişiler tamam deyip ikna oluyorlar.

- Fi-Yaka’nın başlangıcından, ilk projelerden bahseder misiniz biraz, ilk günden itibaren hep başarılı mı oldunuz?

Bizim ilk 2,5 sene evvel başladığımız projemiz Fi-Yaka Sancaktepe. Burası 242 dairelik bir proje. Biz 2007'nin Haziran’ında 24 ayda teslim taahhüdü ile yola çıktık. 2009'un Haziran ayında da eksiksiz olarak teslim ettik. Şu an orada gayet keyifli bir yaşam var. 2008 senesinin 9. ayından itibaren global krizin başlamasıyla birçok taşeronlarda problem olmasına rağmen biz bu projeyi zamanında hatta zamanından erken teslim ettik.

Ondan sonra Fi-Yaka Esenşehir projemize başladık. Geçen sene Kasım ayında tanıtımını yaptık ve tam gene krizin tarihiydi. Bu projede 135 m2lik 3+1 daireyi 99 bin TL’den çıkarak bütün şimşekleri üzerimize çektik. Satış ofisinden anormal bir yoğunluk oldu ama bunlar satışa dönmedi. Dönmemesinin nedeni marka yeniydi, insanlar güvenemedi  “Bu doğru olamaz yapılamaz” dendi. Tabii bu bizi üzdü ama aynı zamanda bizi hırslandırdı. Biz bu işin yapılabileceğini ve de 12 ayda birinci etabının 208 dairesini teslim edeceğimizi söyledik. Bu da inandırıcı gelmedi. Her şeye rağmen biz inşaatımıza başladık. İnşaat ilerledikçe satışlar gelmeye başladı.

Devam eden projeleri neler?

- Peki kendinizden esas emin olmanızı sağlayan proje hangisiydi? Sizin çok iddialı hedef açıklamalarınız oldu, buradaki özgüveni nasıl kazandınız?

Fi-Yaka Tuzla projemize de Şubat ayında başladık. Bu projeyi çıkartmamızın sebebi Fi-Yaka nerede görmek içindi. 100 dairelik bir projeydi. Dedik ki bu hiç satılmasa da bir şekilde yapılır. Tuzla projesinde Fi-Yaka’nın gelişmesini görmek istedim. Sonuçta 5 günde 100 daireyi sattık, hem de hiç daha inşaata başlamadan henüz toprakken. Bize de cesaret geldi, demek ki kendimizi doğru ifade etmeye başlamışız diyerek Fi-Yaka Beylikdüzü projemizi Mart ayında satışa çıkarttık. ben basın toplantısında dedim ki "15 günde 500 daire satma hedefimiz var". 15 günde 500 daire hem de global krizin ortasında! Bu insanlara çok gerçek dışı geldi. Basın toplantısında bir sürü soru geldi tabi “satamazsanız ne yapacaksınız” gibi, satamazsak yapacak bir şey yok ama benim böyle bir ön görüm vardı. nitekim biz satışa çıktık 3 günde 460 daireyi sattık, 4.ü günde 500’ü geçmiştik. Tüketiciden böyle bir teveccüh olunca tabi kendimize daha da güvenimiz arttı, sorumluluk duygumuz arttı ve inşaatlarımıza devam ettik.

- Peki Esenşehir projesi ne durumda şu anda?

Esenşehir projesinde istediğimiz satış olmamasına rağmen programın önünde bir performans sergiledik ve 30 Kasım'da 1.etabını teslim ettik. şu an orada oturanlar var. Bu projenin 2. ve 3. etabı vardı, 3. etabı iptal ettik. Seneye Kasım’da 832 daire artı 10metrekare alışveriş merkezi olarak 2. etabı bitirmiş olacağız. Programımız bu. Programlarımızı çok rahat tutturabiliyoruz. Yani 24 ayda da o projeyi teslim etmiş olacağız.

- Fi-Yaka Tuzla ne safhada?

Fi-Yaka Tuzla’da 18 ayda teslim taahhüdü ile satışa çıktık. Geçtiğimiz 28 Mart’ta projenin temelini attık bu ay sonunda da daireleri teslim ediyoruz. Yani 18 ay diye taahhüt ettik ama erkenden 9 ayda teslim ediyoruz.



- Şu an devam eden başka projeleriniz neler? Aralarında tüm normları yıkan meşhur Bahçeşehir projesi var sanırım.

Beylikdüzü projemiz yüksek katlı binalardan oluştuğu ve çok büyük bir proje olduğu için fore kazık denilen yerin 23 m altına yerleştirilen kazıklar çakıyoruz. Onların çalışmaları devam ediyor, temeller atılıyor yükselen binalar var. 22 ay sonra da 1725 daireyi teslim etmiş olacağız. İşler böyle olunca yeni proje üretme ihtiyacımız olduğunu düşündüm ve geçtiğimiz temmuz ayında Bahçeşehir’de Fi-Side projemizin arsasını Yapı Kredi Koray firmasının sattığını öğrendim. Oturduk görüştük mutabık kaldık. Arsayı satın aldık, tapumuzu aldık ve akabinde satışa çıktık. Ben yine basın toplantısında bir öngörüde bulundum “30 günde 2000 daire” satacağımı söyledim tabi yine tepkileri üzerime çektim. 8. gündü 1000 daireyi geçtik şu an 1800 daire satılmış durumda çok kısa zamanda 2000 daireyi tamamlayacağız. Konuşmuş olduğumuz rakamı rahatlıkla tutturmuş olacağız.

- Bu size ne ifade ediyor? İnsanların sizin projelerinize sahip çıkması, talep göstermesi?

Bu bizim için önemli bir şey. Herkes 1 daire 2 daire satabilmek için mücadele ederken 1 ayda 2000 daire satmak hakikaten ciddi bir başarı. Şunu söylemiştim ben, daireyi alan kişi daha ilk taksidi ödemeden 20bin TL kara geçmiş olacak. Mesela 99bin TL’ye 2+1 daireler sattık tüketici ilk taksidini ödediği zaman dairenin fiyatı 119bin olmuş oluyor.

- Herkes memnun mu yani? Hiç mi şikayet almıyorsunuz?

Çok keyifli işler yaptık ama elbette memnun edemediğimiz insanlar oldu çünkü 1+1 daireleri 59bin TL’den satışa çıktık ve 160 taneydi. O daireler aynı gün tükendi. Ertesi gün gelenler “niye böyle” diye sitem ettiler ama elimizde olan bir durum değildi, sonuçta 160 taneydi ve satıldı az bir rakam da değil.

- Devam eden projelere  geri dönersek…

Bahçeşehir projesinin tamamı 30 aylık bir proje; 3160 daire, 20 bin metrekare ticari alan,  100 bin metrekare otopark. Fi-Yaka Tuzla 2 projemizin arsasını aldık; 10 bin metrekare. Aralık ortasında 232 daire için çalışmalara başlıyoruz. Bayram arifesinde bu projeyi satışa çıkarttık ama daha doğru dürüst bir reklam yapmış değiliz. Reklam yapmadığımız halde şu anda 130-140 daire satıldı bile. Bu gidişle 1 hafta içerisinde orada 232 daireden elimizde daire kalmayacak. Yine 18 ay teslim taahhüdü ile yola çıktık ama bizim programımız 12 ayda bitirmek.

- Hem ucuz hem kaliteli hem de zamanından önce teslim edilen projelerden bahsediyoruz. Bir nevi rüya olan bu durumu siz gerçek yapıyorsunuz. Nedir bunun sırrı?

Pek çok kişi de merak ediyor soruyor, “bunu nasıl yapıyorsunuz, nasıl bu kadar iyi” diye, çünkü bizim satış problemimiz yok. Daireleri satıyorsanız, paranız varsa, işinizi de biliyorsanız bu iş son derece keyifli. Paranız var işe hakimsiniz işinizi seviyorsunuz daha yapabilecek başka bir şey yok. Yani eyvah bizim daha vaktimiz var hadi oturalım oyalanalım diyecek halimiz yok ki. Elimizdekileri bir an evvel bitirip bu sorumluluğu üzerimizden atmamız lazım.



Gelecek için projeleri ve planları

- 2010 için planlarınız neler?

Yakın zamanda başlayacağımız 500 dairelik Fi-Yaka Gebze projemiz var ondan sonra 2010 senesinde bir daha yeni proje başlamıyoruz. 2010 senesini nadasa bırakıyoruz o seneyi tamamen imalat ve teslimat yılı olarak planladık.

- Neden nadas? Oysa bu kadar başarılıyken istediğiniz kadar proje yapıp satabilirsiniz?

Bize bir çok yer geliyor yani çıksak ilk baharda desek ki şurada şöyle şurada şöyle projeler var ben 3ayda 4 ayda 10bin tane daha daire satarım. Ama onu yaptığımız zaman insanları ürkütürüz. “10bin daireye daha başladı” denince kişiler huzursuz olur. Ben kendimi devamlı müşterinin yerine koyarım. Ben Fi-Yapının müşterisi olsam ne isterim nasıl olmasını isterim, oturduğum evin nasıl olmasını isterim ne malzeme kullanılmasını isterim, minimum fiyatla  maksimum ürünü nasıl alabilirim mantığıyla hareket ediyorum.

2010 yılında yeni proje almayacağız, elimizdekileri keyifli bir şekilde devam ettireceğiz. 2011 yılında 25 bin konutla işlere başlayacağız. 2011 yılının ilk çeyreğinde yapacağımız basın toplantısı ile aynı anda farklı yerlerde başlayacak 25 bin dairelik projeleri açıklayacağız. 2010 yılında bu projelerin arsalarının alımları yapılıp 3D projeleri çizilecek ve sadece İstanbul’da da olmayacak. Ankara, İzmir, Sakarya, Bursa, Eskişehir İstanbul’un değişik yerlerinde. Olabilecek daha bir çok şehir var talep durumuna göre bunları değerlendireceğiz.

- Kendinize geleceğe dair bir hedef  koydunuz mu?

Sosyal sorumluluk mantığıyla planladığımız hedeflerimiz ve de 10 yılda 100 bin daire hedefimiz var. Bu 100 binin 50 bininin İstanbul’da 10 binin Ankara’da 5 binini İzmir’de 35 binini de yaklaşık 50’ye yakın ilde yapacağız. Bunun içerisinde sosyal sorumluluk mantığıyla yapacağımız projeler de olacak. Çok düşük fiyatlarla mesela 29 bin TL’ye 39 bin TL’ye daireler satmayı planlıyorum. Burada bir kar söz konusu değil, kar marjı çok düşük ama amaç insanların barınabileceği kaliteli konutlar sunmak. Anadolu’da, Karadeniz’de, Doğu’da, Güneydoğu’da sosyal sorumluluk mantığıyla bu tip projeler yapmayı planlıyoruz.

100 bin dairelik hedefimizin ilk adımını Sakarya’da attık orada 358 bin metre kare bir arsa satın aldık. Bu arazi üzerinde 5 bin konut ilkokul, ortaokul, üniversite, hastane, otel, cami alışveriş merkezi, bir insan neye ihtiyaç duyuyorsa hepsinin olduğu bir konsept yapılacak. Yani Sakarya’da ayrı bir şehir kuracağız. Orada kısmet olursa İnan Üniversitesi’ni açacağız, mimarlık ve mühendislik fakülteleri esas branşları olacak. Bununla ilgili çalışmalarımızı başlattık ve çok ciddi kişilerle görüşüyoruz. Ankara ve İzmir ile ilgili arazi araştırmalarımız devam ediyor 2011 yılına kadar onları hazırlayacağız.

- Alışılmışın çok dışında bir profil çiziyorsunuz. Para söz konusu olunca böyle prensip sahibi davranabilen kişilere alışık değiliz. Özellikle sizin sektörde genel tavır saldırgan bir tutumdan yanadır.

Ya tamam ya biz nasıl olsa satıyoruz deyip her tarafa dağılıp daha sonra sıkıntı yaşayıp problem yaşayacağımıza, işimizin keyfini sürüyoruz. Zaten bizim şu an elimizdeki işler kimsede yok. Bu adette iş yapan bir firma yok daha neyin mücadelesini verelim ki. Çok şükür elimizde yeterince iş var. Bizim çok para kazanmak gibi bir hırsımız yok, işimizden keyif almamız çok önemli. Bizim için para mahcup olmamamız için gereken bir unsur.