Yapı Sektöründe Yeni Pazarlar ve Fırsatlar YEM'de Masaya Yatırıldı



Uluslararası arenada yapı sektöründe yaşananlar, gelecek öngörüleriyle birlikte, Yapı-Endüstri Merkezi'nde (YEM) bugün (22 Mart 2010) yapiveri.com ana sponsorluğunda ve DEİK - Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu işbirliğiyle gerçekleşen 'Yapı Sektöründe Uluslararası Pazarlar ve Fırsatlar: Rusya, Doğu Avrupa ve Ortadoğu' toplantısında ele alındı.

Türk yapı malzemesi üreticileri, gayrimenkul ve müteahhitlik sektörünün üst düzey yöneticileri ve karar vericileri, ilgili sivil toplum kuruluşları ile kamu ve yerel yönetimlerin liderlerinin bir araya geldiği toplantıda; 'Türk Yapı Sektörü Raporu' verileri ışığında son dönemde yıldızı parlayan pazarlar ve yeni yatırım olanakları, uzman sunumlarıyla gündeme taşındı. Türk yapı sektörü yatırımcısı için büyük önem taşıyan Rusya, Doğu Avrupa ve Ortadoğu bölgesindeki pazarın durumu, hacmi ve yeni iş fırsatları irdelendi.

Yapı-Endüstri Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Hasol, yapı sektörü temsilcilerine seslendiği açılış konuşmasında, YEM'in 42 yıldır yapı sektörünün bilgi merkezi olarak etkinliğini sürdürdüğünü belirtti ve bu süre zarfında Türkiye'nin hem inşaat hem de yapı malzemesi sektörlerinde büyük gelişim sağladığını vurguladı. Hasol, Türk müteahhitlerin yurtdışında kazandıkları deneyimleri yurtiçine taşımalarının sektörün gelişmesindeki önemine dikkat çekti. YEM'in yeni veri portali yapiveri.com'un, 18 yıllık Türk Yapı Sektörü Raporu arşivi de dahil olmak üzere, 35 ülkenin yapı sektörü verilerini barındıran içeriğiyle sektöre faydalı bir bilgi bankası olmasını temenni etti.

Cihan Candemir: Irak, Ürdün ve Umman pazarları umut veriyor

Toplantının ilk bölümünde; DEİK – Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Türk Afgan İş Konseyi Başkanı, Yüksel İnşaat A.Ş. Genel Müdürü/Yönetim Kurulu Üyesi Cihan Candemir, Türkiye’deki yapı sektörünün yurtdışı açılımı, Türk yapı malzemelerinin yakın coğrafyadaki pazarlama olanakları ve buralardaki yeni iş fırsatlarını değerlendirdi. Candemir, konuşmasında ayrıca, yapı sektörü için uluslararası ticaretteki gelişmeleri ve Avrasya bölgesindeki Türk Müteahhitleri ve çalışmaları ile ilgili bilgileri de aktardı.

Candemir, 'İnşaat Sektörünün Yurtdışı Açılımı ve Avrasya'daki Türk Müteahhitleri' başlıklı konuşmasında, Türk müteahhitlik sektörünün durumunu DEİK verileri üzerinden değerlendirdi. Candemir, DEİK'in 8 bölgede 85 İş Konseyi ile, özel sektör adına kamuyu bilgilendirme ve görüş bildirme suretiyle bir köprü görevi gördüğünü ifade etti. Türk-Avrasya İş Konseyleri'ni oluşturan 13 iş konseyinin etkinliklerini, 1972-2009 tarih aralığında ekonomik veriler üzerinden aktardı. Rusya, Libya ve Türkmenistan'ın en büyük pazarlar olarak öne çıktığı dağılımda Candemir, önümüzdeki dönemde ümit vaat eden pazarlara dair bilgi verdi. Ekonomik krizle birlikte düşüş yaşanan inşaat sektöründe, 2010 yılında daha fazla düşüş beklenmediğini ifade etti. Türkiye'nin en büyük pazarı Libya'nın zorluklar içermesine rağmen, standart zorluklar aşıldıktan sonra, sürekli bir pazar oluşturduğuna, diğer ülkeler içinse benzer bir durumun söz konusu olmadığına dikkat çekti. Cezayir'in resmi dil olarak Fransızca'yı kullanmasının Türk yatırımlarını kısıtladığını, Rusya'nın ise kendi müteahhitlik firmalarını kurması ile Türkiye'nin şansının giderek azaldığını belirtti. Libya'nın dışında diğer umut verici pazarlar arasında Irak, Ürdün, Umman'ı gösterdi. Candemir son olarak Türkiye'nin müteahhitlik alanında iki büyük avantaja sahip olduğuna işaret etti:

1. Türkiye'deki inşaat malzemelerinin kalitesinin yükselmiş olması, dolayısıyla yurtdışına malzeme götürebilir hale gelinmesi
2. Türk mühendislerin ve müşavirlerin yabancı şirketler tarafından tercih edilmeye başlanması

Barış Onay: Sektör olarak asıl korkmamız gereken kararsızlık

Candemir'in konuşmasının ardından söz alan Yapı-Endüstri Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Barış Onay, 'Türk Yapı Sektörünün Güncel Durumu ve Fırsatlar' başlıklı konuşmasında sektörün mevcut durumunu ve son yıllardaki eğilimlerini; YEM’in 1994 yılından bu yana yayımladığı, yapı malzemesi üreticileri, profesyoneller ve yatırımcılar için yol gösterici bir kaynak olan “Türk Yapı Sektörü Raporu” verilerine göre değerlendirildi.
 
Sunumunu YEM'in yeni veri portali yapiveri.com üzerinden gerçekleştiren Onay, yapı sektörü temsilcilerine, kendi raporlamaları için gerekli altyapıyı yine bu portalde bulabileceklerini söyledi. Onay, büyüme sağlanırken tüm verilerin dikkatle incelenmesi gerektiğine dikkat çekerek, Türkiye örneğinde olduğu gibi hızlı büyümelerin hızlı düşüşleri de beraberinde getirebileceğini belirtti. Türkiye yapı sektöründe asıl korkulması gerekenin volatilite (kararsızlık) olduğunu ifade etti.

Martin Langen'in gözünden Doğu Avrupa'daki fırsatlar

Toplantının ikinci bölümünde, Avrupa’nın yapı ve konut üretimi ile ilişkili sektörler konusunda en güvenilir pazar araştırma firmalarından B+L Markdaten’in kurucusu ve ortağı Martin Langen 'Yapı Sektörü İçin Doğu Avrupa’daki Fırsatlar’ başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Langen, Doğu Avrupa pazarlarının dahil olduğu geniş coğrafyada yer alan bölgeyi karşılaştırmalı yapı sektörü verileriyle değerlendirerek, son yıllarda bu pazarlardaki genel değişim ve eğilimler üzerinden önümüzdeki döneme dair öngörülerini paylaştı. YEM'in yeni veri portali yapiveri.com'da da kullanılan güncel sektörel verilerden ne gibi sonuçlar çıkarılabileceğiini iredeleyen Langen, çalışmanın çekirdeğini oluşturan Doğu Avrupa bölgesine odaklandı. Türkiye'nin hızlı davranarak, 10 yıl önce Rusya'yı keşfettiğine değinen Langen, Rusya'daki yenilenmesi gereken konut stoğuna ve yeni konut ihtiyacına vurgu yaptı. Krize rağmen Türkiye'de inşaat sektörünün ekonomiyi sürüklediğini belirterek, halihazırda Türk firmalarının bulunduğu Beyaz Rusya, Ukrayna ve Romanya'daki potansiyele değindi. Bunun yanı sıra Türkiye'nin de gelişen bir pazar olarak önemini vurgulayan Langen, Batı Avrupa'dan çok sayıda yatırımcının buraya yöneleceğini söyledi.

Nüfus artışının düşük olduğu Rusya'da 15 yıllık bir süre olduğunu belirterek, bu sürenin ardından ihtiyaçta azalmalar olacağının altını çizdi. Ancak yatırımın geri dönüşünün de o derecede hızlı olacağını ekledi. Nüfusun giderek arttığı Türkiye'de ise konutun yanı sıra altyapı yatırımlarına ağırlık verilmesi gerektiğini belirtti. Langen konuşmasının sonunda, Doğu Avrupa'nın gelişen pazarları Rusya ve Çin'in ardından, Brezilya, Mısır, Türkiye, Fas, Suudi Arabistan ve Suriye'nin isminin de 5 yıllık bir süre zarfında zikredileceği öngörüsünde bulundu.

Konuşmaların tamamını izlemek için lütfen tıklayınız.