Yapı sektörünün önemli unsurlarından çimento, hazır beton ve prefabrik sektörünün temsilcileri, referandum sonrası ekonomide ivme kazanacak gelişmelerle 2017'nin geçen yıla göre daha iyi geçeceği inancını taşıyor.
Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) Başkanı Şefik Tüzün, yaptığı açıklamada, 2016'da yurt içinde ve yurt dışında Türkiye'yi çok zorlayan olaylar yaşandığını söyledi.
Suriye'deki iç savaş ve Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminin söz konusu sorunlar arasında yer aldığını dile getiren Tüzün, "Bu yüzden birtakım olumsuzlukları hep birlikte yaşadık. Bütün bunlar 2016'nın ikinci yarısında ciddi tedirginliklere neden oldu." dedi.
Söz konusu gelişmelerin yanı sıra terör olaylarının da finansal piyasalarda tedirginliğe yol açtığını kaydeden Tüzün, 2016 sonuna doğru doların Türk lirası karşısında hızlı bir yükselişe geçtiğini ifade etti.
Belirsizlik ortamının ekonomiye olumsuz yansıdığını anlatan Tüzün, "Neticede ekonomide nereye doğru gittiğinizi biliyorsanız ona göre de kendi yönünüzü belirlemeniz mümkün. Önlem alır ve yatırım kararlarını ona göre şekillendirirsiniz. Son yıllarda ekonomi ile politik hayat birbirinden ayrışıyor. Bu, çok olumlu. Daha önceki yıllarda politika ya da sosyal hayat tarafında bir çalkalanma olduğu zaman bu doğrudan ekonomik tarafa da yansıyordu. Son birkaç yıldır Türkiye, ekonomisini, işin politik tarafından bir nebze de olsa ayrıştırabilmiştir. Bu, çok iyi bir gelişme. Bu yıl bir referandum süreci var. Bu da bir çeşit belirsizlik. Referandum sonucunun belli olmamasına rağmen ekonomide negatif bir görüntü olmadığını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye ekonomisi dipdiri ayakta kaldı"
Türkiye Hazır Beton Birliği Başkanı (THBB) Yavuz Işık, Geçen yıl yaşanan kimi gelişmeleri de özetleyen Işık, Türkiye'nin bulunduğu bölgede jeopolitik kırılganlıkların görüldüğünü ve dev ülkelerin güç paylaşımı adına Ortadoğu'da çatıştığını kaydetti.
ABD'deki başkanlık seçimleri ve Donald Trump'ın söylemlerinin dünyadaki her ülkeyi etkilediğinin altını çizen Işık, "Avrupa'da birçok ülkede seçim yapılacak. Bu durum da sermaye hareketlerini ilgilendiriyor. Bunun da Türkiye açısından olumsuz bir tarafı var. Bunlar da yetmiyormuş gibi reyting kuruluşları Türkiye'nin yatırım yapılabilir notunu aşağı çekti. Bütün bunlara rağmen Türkiye ekonomisi dipdiri ayakta kalmıştır. Türkiye'nin büyüme hızı ve diğer ekonomik parametreler aşağı yukarı tutturulmuştur. Türkiye hedeflerine yürümeye devam edecektir. Ekonomimiz sağlıklı gidiyor. Bu da bizi sevindiriyor." diye konuştu.
"Referandumdan sonra iç politikada iyi bir noktaya geleceğiz"
Türkiye Prefabrik Birliği Başkanı Günkut Barka da 2016 yılının gerek Türkiye gerekse dünya açısından zor bir yıl olduğunu belirterek, 15 Temmuz'daki darbe girişimi ve terör eylemlerinin turizm ve sanayi gibi birçok sektörü olumsuz etkilediğini söyledi.
Konut ve kamu yatırımları göz önüne alındığında ise inşaat sektöründe çok fazla sıkıntı yaşanmadığını dile getiren Barka, "Kendi sektörümüz açısından 2015 ile 2016 arasında çok fazla fark yok. Ancak son dönemlerde ödemelerde sıkıntı, işsizlik oranlarında da artış söz konusu. Bu yılın ilk üç ayında düşüşler yaşanabilir. Referandumdan sonra iç politikada iyi bir noktaya geleceğimizi umuyorum." dedi.
İnşaat sektörü büyüdüğünde bunun istihdam ve üretime katkı sağlayacağını ifade eden Barka, "Genelde Türkiye'de iki sorun var. Birincisi dünya insanı yetiştirecek bir eğitim seviyesine ulaşmamız lazım. Eğitimdeki reformları yeterli bulmuyorum. İkincisi ihracatta yerli payını artırmamız lazım. Bunun için Ar-Ge yatırımlarını artırmamız gerekiyor. Bugün alınan önlemler tekerleği döndürür. Eğitim konusu ise ileriye dönük olarak yapısal bir anlayışla ele alınmalı." ifadelerini kullandı.