Yapı Sektörü İçin “Gong” 24 Nisan’da Çalacak!



Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul 12 salon ve açık alan ile birlikte 81 bin metrekarelik alanda 1.150 katılımcı firmayı 110 bini aşkın ziyaretçi ile buluşturacak. 24 - 28 Nisan 2013 tarihleri arasında TÜYAP’ta gerçekleşecek fuarla Türk yapı malzemesi üreticileri ürün ve hizmetlerini uluslararası arenada sunma fırsatı yakalayacak. 36. Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul ile ilgili detayları öğrenmek ve yapı sektörünün analizini yapmak için Yapı-Endüstri Merkezi ve YEM Fuarcılık Genel Müdürü Dr. Barış Onay ile bir araya geldik.

Bu yıl 36’ıncı kez düzenlenen Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul yapı sektörünün gelişiminde nasıl bir rol oynuyor?

Yapı Fuarı’nın bu yıl 36’ncısını yapıyoruz. Fuar hem sektördeki en köklü etkinlik hem de tek buluşma noktası olması nedeniyle oldukça önemli. Yapı sektörünü bu kadar geniş katılımla bir araya getiren başka etkinlik yok. Fuar yalnızca bizim için değil Suriye, Irak, Rusya, İran, Gürcistan, Ermenistan, Bulgaristan, Yunanistan gibi yakın coğrafyadaki ülkelerin yapı sektörü için de önemli bir yere sahip. Çünkü bu ülkeler üretici değil ve Türkiye, yapı sektöründe bütün bölge için üretim yapıyor. Yani Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul bölge yapı sektörünün de en büyük buluşması oluyor. Bunun yanında fuar özellikle son 5 yıldır bölgedeki iş platformu olmasıyla da önem kazanıyor. Fuarın sloganı “Yapı Fuarı – Turkeybuild işiniz için yeni pazarlar yaratır”. Katılımcı firmalar, fuarla yeni pazarlara açılma olanağı buluyor. Firmalar belki onlarca etkinliğe katılarak ya da onlarca görüşme yaparak ulaşamayacakları bir hedef kitleye yalnızca Yapı Fuarı – Turkeybuild’e katılarak ulaşabiliyorlar. Fuarın fark yaratan önemli özelliklerinden biri bu; net ticari fayda yaratma becerisi. Yapı Fuarı – Turkeybuild tüm sektör için 36 yıldır heyecanla beklenen bir buluşma... Katılımcı firmaların en yeni ürünlerini sergiledikleri, lanse ettikleri, tanıtım ve basın kampanyalarını fuar takvimine paralel başlattıkları, yıllık bayi toplantı ve buluşmalarını yine fuar takvimine denk getirdikleri bir etkinlik. Bu nedenle fuara yapı sektörü için “sezonun gong”u diyebiliriz.

Yabancı şirket temsilcilerinin fuara katılımı bize ne sağlıyor?

Fuara 3 yıldır konuk ülke katılımı oluyor. Biz misyonumuz gereği her yıl neye ihtiyaç olduğunu analiz etmek zorundayız. “Yapı sektörüne yeni pazarları nasıl yaratabiliriz?” sorusunu sorduk ve sektör için önem arz eden bir ülkeye odaklanırsak bunun fayda yaratacağına inandık. “Üretici bir firma o ülkede nasıl iş yapabilir? Mevzuat nedir? Ürün nasıl gönderilir? Fabrika nasıl kurulur?” sorularının yanıtlarını bulmasına yardımcı olmayı amaçladık. Aslında bu bir ihracat programı. Fuara katılan şirketlerin neredeyse tamamı ihracatçı. Sektörümüzde en büyükler diyebileceğimiz, ihracat dışında yurtdışında kendi yatırımları olan firmalar var. Onlar kendi pazarlarının lideri olduğundan yeni pazarlar konusunda kendileri pek çok çalışma yürütüyorlar. Ancak onların dışında orta ölçek üzeri ama en büyüklerin de alt bantındaki üretici firmalar için yurtdışı pazarı oldukça önemli. Çünkü Türkiye’de, yurtiçi mevcut potansiyelin 2,5 katı üretim yapan bir pazar var. Sektörün içerden değil, dışarıdan büyümesi gerekiyor. Diğer yandan KOBİ’lerin bile yurtdışında büyüme ihtiyacı var. KOBİ’ler doğal olarak yalnızca iç pazarı hedefleyerek iş yapmıyorlar, hedeflerinde mutlaka ihracat var. Bu firmalar aile şirketi, yeni kurulan şirketler; kurumsal yapı çoğu örnekte tam oturmuş değil. Firma ihracat yapmalı ki büyüyebilsin. Biz de yurtdışında bu firmaları nasıl destekleriz dedik ve Fuar İş Geliştirme Platformu’nda “Konuk Ülke Projesi” çalışmalarına Rusya ve Almanya ile başladık. YEM Fuarcılık olarak, yurtdışından ülkemizle iş yapacak profesyonel ziyaretçiyi fuarımıza getirmek için pek çok çalışma yürütüyoruz; çalışmalarımız sonucunda geçen yıl, yabancı ziyaretçimizin önceki yıllara oranla yüzde 40 oranında artması hem bizi hem de sektörü oldukça memnun etti.

Turkeybuild İstanbul’a bu yıl konuk ülke olarak Azerbaycan’ı seçerken nelere dikkat ettiniz?

“Konuk Ülke” belirlerken o ülkenin gündemde olması yetmez. Zaten ortada iş potansiyeli olan bir ülke olmalı. Çünkü uluslararası ticarette sıfırdan verilen eforun dönüşü oldukça zorken, mevcut ilişkilerin geliştirilmesine, ticari ilişkilerin artırılmasına yönelik verilecek eforun geri dönüşü çok daha hızlı gerçekleşiyor. Azerbaycan’da yapı sektörü Türkiye’ye bağımlı büyüyor. Üstelik ülke 2015’te İlk Avrupa Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yapacak. Azerbaycan petrole bağlı büyüyen ekonomisi, ülke sanayisinin geliştirilmesine yönelik yabancı yatırımların teşviki ve bu alandaki işbirliği hedefleri açısından önemli bir potansiyel barındırıyor.

Fuar bünyesinde ne tür etkinlikler gerçekleştirilecek ve hangi ödüller verilecek?

Bu yıl 4’üncüsünü gerçekleştireceğimiz “Avrasya Yapı Forumu” da fuarın dikkat çeken bir diğer etkinliği. Forum, Türk yapı malzemesinin ihracat yaptığı ülkelerden gelen heyetlerle Türk yapı malzemesi üreticilerini bir araya getirecek. Bu yıl 38 ülkenin katılımı ile gerçekleştirilecek olan “Yurtdışı Alım Heyetleri İkili Görüşmeleri” bu anlamda ayrıca önem taşıyor. “Yurtdışı Alım Heyetleri İkili Görüşmeleri”nde bu yıl Azerbaycan, Arnavutluk, BAE, Bulgaristan, Cezayir, Fas, Gürcistan, Hırvatistan, Irak, İsrail, İran, İtalya, İspanya, Karadağ, Kosova, Kazakistan, Kuveyt, Kırgızistan, Libya, Lübnan, Makedonya, Mısır, Moğolistan, Moldova, Özbekistan, Polonya, Portekiz, Rusya Federasyonu, Romanya, Suudi Arabistan, Sudan, Sırbistan, Tunus, Türkmenistan, Ukrayna, Umman, Ürdün ve Yunanistan olmak üzere 38 ülkeden firma yetkilileri, Türk yapı sektörü malzeme üreticileriyle karşılıklı iş görüşmelerinde bir araya gelecek. Ülke çapında sektörün tüm paydaşlarının birbiriyle etkin bir biçimde iletişime geçebilmesi amacıyla düzenlenen “Yurtiçi Alım Heyetleri Ziyaret Programı” da fuarın ticari hareketliliğe katkıda bulunacak etkinliklerinden biri. Davetlimiz olarak Türkiye genelinden Meslek Odaları, Sanayi ve Ticaret Odaları, İş Adamları Birlikleri ve alım heyetlerinden oluşan komiteler Yapı Fuarı – Turkeybuild İstanbul’da yerini alacak.

1991 yılından bu yana düzenlediğimiz ve Türk yapı sektöründe yılın en iyi malzemesini belirleyen Altın Çekül “Yapı Ürün Ödülü” fuarın açılış töreninde sahiplerini bulacak. Fuarda ayrıca Yapı Fuarları – Turkeybuild’in geleneksel “Altın Mıknatıs” stant tasarım ödülleri de verilecek.

Geçen yıl gayrimenkul sektöründe yaşanan belirsizlik büyüme rakamlarına yansıdı. Peki, sektörü 2013’te neler bekliyor?

Sektör dipten dönüşü gösterdiği için umutluyum. Aslında en sevdiğimiz düzey sektörün Türkiye büyümesinden bir iki puan üstünde olması. Ama geçen yıl bunun altına indi. Son çeyrekte ise trendi tekrar kırdı. Bunun aynı yıl içinde olması ve yükseliş çizgisinin burnunu Türkiye büyümesinin üstüne çıkarması güzel bir gelişme. Aslında sektörü değerlendirirken Türkiye’nin ne yaptığı önem kazanıyor. Çünkü Türkiye büyümezse sektör de büyümez. Türkiye bir daha 2,2 büyümeyi efor edemez. Artık 4’lü rakamları görmek istiyoruz. Bu rakamlar konuşulmaya da başlandı. Ne var ki Türkiye ekonomisinde 4’lü rakamların konuşulması bunun olacağı anlamına gelmez. Ama bu yıl “sisli hava, gaz, viraj, yumuşak iniş” konuşması yok. Özetle Türkiye ekonomisi 2’nin üstüne çıkarsa yapı sektörü de aynısını yapar.

Yabancı sermayenin Türkiye’ye gelişi son günlerin en önemli gündem maddesi oldu. Mütekabiliyet esasının kaldırılması ve yabancıya bir yıllık oturma izni verilmesi gündemin ilk sıralarına oturdu. Peki, yapı sektörü ile yabancı şirketlerin birliktelikleri hangi durumda?

 Yapı sektörü devlerinin yüzde 50’si yabancı. Yapı sektörü o kadar büyük ki Türkiye’ye yabancılar üretici olarak giremiyor. Bir malzemenin buraya gelmesi için Türkiye muadillerinden fiyat ya da kalite farkı olması gerekir. Türkiye’de o kadar oturmuş bir pazar var ki, bu kolay değil. İhracatının ithalatını karşılama oranı 2,3. O nedenle yurtdışından gelip burada fabrika kurmak hayal. Ancak inanılmaz bir tasarım ve teknoloji ile gelecekse bu olabilir. Arada bir ürün ile Türkiye’ye gelmeyi mümkün görmüyorum. Sürdürülebilir bir yatırım olmaz. Yurtdışından malzeme üreticisinin yeni giriş yapacağını düşünmüyorum. Zaten pazarın böyle bir talebi yok. Tam tersine Türk malzeme üreticileri yurtdışına yatırım yapıyor. Bunu şu an en büyük şirketler yapıyor ama orta ölçekli şirketler de zaman içinde bu trendi takip edecektir.

Müteahhit olarak değerlendirecek olursak Türkiye’ye girmek mümkün değil, kimsenin de düşündüğünü tahmin etmiyorum. Türkiye’de müteahhit sayısı inanılmaz bir boyuta geldi, çok arttı. 10 yılda markalı konut kavramı da oluştu ve rekabeti farklı düzeye çekti. Şu an bir yabancının milyar dolarlık konut projeleriyle baş etmesi mümkün değil. Ancak yabancı yatırımcı olarak Türkiye’ye gelebilir. Ama bu yatırım “konut” olmaz; ticari birim, büro, AVM olur. Türkiye’de konut, sahibi olmak ya da kiralamak için değil satmak için yapılır. Ticari yatırımlar ise sahibi olup 20. yılda satma için yapılır. Yurtdışından gelen fonlar AVM alanında yatırım yapar. Bu durumda konut sektörü tümüyle Türklere kaldı diyebiliriz.