YAPI Dergisi'nden Konut Konferansı'na Özel Seçki



Günün son oturumu olan ve moderatörlüğünü YAPI Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Yasemin Keskin Enginöz’ün yürüttüğü 'YAPI Dergisi Özel Seçkisi' bölümünde Alessio Studio Kurucu Direktörü Lorena Alessio, Torino Olimpiyat Köyü’nün konut alanına dönüşümüne ilişkin süreci anlatırken; Çinici Mimarlık Ortağı Can Çinici, kent merkezinde tasarladığı mikro ölçekteki loft konutları 'büyüklük' kavramının farklı yönlerinden ele aldı. Bingöl Barka Mimarlık Kurucu Ortağı Yrd. Doç. Dr. Özgür Bingöl ise TOKİ’nin açtığı yarışmayı kazanarak imara yeni açılan Kayabaşı bölgesinde yaşama geçirdikleri 'yoğun' kullanımdaki sosyal konut proje deneyimini kent ölçeğinde büyüklük, yoğunluk gibi kavramlar üzerinden değerlendirdi.

LorenaLorena AlessioTorino Olimpiyat Köyü; endüstriyelden kültür ve spora dönüşümün hikayesi

Oturumun ilk konuşmacısı Alessio Studio Kurucu Direktörü Lorena Alessio, Torino Olimpiyat Köyü projesiyle özellikle otomobil sektörünün öne çıktığı endüstriyel bir kentin nasıl bir kültür ve spor merkezine dönüştüğünün hikayesine dair ipuçları da verdi. Yaşanan ekonomik krizlerle birlikte önemini kaybetmeye başlayan endüstrinin yerinin kültür, sanat ve sporla doldurulmasının planlandığını ve olimpiyatların da bu anlamda bir fırsat olarak görüldüğünü kaydeden Alessio; katılımcılarla, eski meyve ve sebze halinden Fiat'ın Lingotto fabrikasına uzanan alanın dönüşümüne dair detayları paylaştı. Üç parsel üzerine konumlanan ve farklı bölümlerden oluşan projenin Avrupa'nın farklı kentlerinden gelen mimarlardan oluşan kalabalık bir tasarım ekibi tarafından geliştirildiğini aktaran Alessio; böylece esnek bir tasarımın elde edildiğini ifade etti. Kendi içinde de 3 bölüme ayrılan ve 2 bin 500 kişilik 750 birimden oluşan konut alanının 5-8 katlı 39 konut ünitesinden oluştuğunu belirten Alessio; bunların dama tahtası düzeninde yerleştirildiğini, farklı tasarımcıların bu plana göre önceden belirlenen çerçeveye göre kendi yorumlarını ortaya koyduğunu anlattı. Umberto Guzzi imzasını taşıyan hal binasının aynen korunduğunu, birbirinden kopuk iki kent parçasını birbirine bağlayan eğrisel köprünün ve üzerindeki büyük kırmızı kemerin kentin de bir sembolü haline geldiğini aktaran Alessio; proje bölgesinde yer alan yapıların olimpiyat sonrasındaki durumunun ise bazı belirsizlikler taşıdığını kaydetti.

CanCan ÇiniciKilitlenmiş bir piyasanın kilidini açmak için bir çaba

'YAPI Dergisi Özel Seçkisi'nin ikinci sunumu ise, mimarı Can Çinici'nin 'kilitlenmiş bir piyasanın kilidini açmak için bir çaba' olarak nitelendirdiği Cihangir'deki iki küçük konut/apartman denemesi üzerineydi. İki proje alanının da gayrimenkul sektörü tarafından genelde 'umutsuz' olarak görülen ve bölgede çokca bulunan brüt 45 metrekare gibi küçük mekanlar olduğuna dikkat çeken Çinici; dolayısıyla tasarımda her birimi mekana dahil etmeye çalıştıklarını aktardı. Her iki projenin birbirine çok benzediğini, yaptıklarının her seferinde yeni ifade araçları aramak yerine olanı mümkün olduğunca kullanmak olarak da görülebileceğini belirten Çinici, minimal çözümler üzerine yoğunlaştıklarını belirtti. İki projenin de iç mekanlarında betonarme duvarların çıplak bırakıldığını söyleyen Çinici, iç mekanı verimli kullanmak için ocak, buzdolabı, bulaşık ve çamaşır makinesi, ütü sahpası, yatak gibi eşya ve mobilyaların üzeri katlanır kapaklarla örtülebilen dolap bantları içinde çözüldüğünü sözlerine ekledi. 'Sakin bir kütle' olarak değerlendirdiği Yarasa Sokak'taki ilk projenin kendisi için geçici konaklama ve ev sıcaklığı arasında bir yerde durduğunu aktaran Çinici, Sağıroğlu Sokak'taki yapının atipik merdiveneviyle dikkat çektiğini kaydetti.

Kitlesel üretimin sunduğu olanaklar, sebep olduğu sorunlar

Günün son konuşmacısı Bingöl Barka Mimarlık Kurucu Ortağı Yrd. Doç. Dr. Özgür Bingöl de Kayabaşı deneyimi üzerinden kitlesel üretimin sunduğu olanaklar, sebep olduğu sorunlara dair bir sunum yaptı.