Define avcılarının yaptığı kaçak kazılarla ilgili incelemelerde bulunmak
üzere Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçesinde
çalışmalar başlatan Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne bağlı
arkeologlar, tesadüf eseri Roma dönemine ait "Parnassos Antik
Kenti"ne ait kalıntılara ulaştı.
Beraberindeki bir ekiple Şereflikoçhisar’a gelen Anadolu Medeniyetleri Müzesi
Müdürü Melih Arslan, Kaymakam Hasan Kürklü ve
Belediye Başkanı Hakverdi Altuğ ile Değirmenyolu
(Parlasan) köyündeki kazı alanına geldi. Bölgede yaptıkları çalışmalar
hakkında bilgiler veren Arslan, bir süre önce kaçak kazılar yapılan alanda
araştırma yaptıkları sırada Roma dönemine ait Parnassos Antik Kenti’nin izlerine
ulaştıklarını söyledi.
Köydeki kazıları 3 arkeolog ve 12 işçi ile birlikte yürüttüklerini ifade eden
Arslan, "Parlasan köyünde bulduğumuz Roma ve Bizans dönemine ait kalıntılar
Parnassos Antik Kenti’nin 100 dönümlük bir alanda kurulduğunu gösteriyor" dedi.
Şereflikoçhisar’da arkeoloji ve Anadolu tarihi açısından çok önemli bir
keşfin başlangıcında olduklarını vurgulayan Arslan, kazıların Değirmenyolu
köyünde çiftçilikle uğraşan Fatma Görgülü’nün verdiği bir
dilekçe ile başladığını dile getirdi. Melih Arslan, "Söz konusu
kişinin buğday ve kavun ekili tarlası bugüne kadar kaçak kazı yapan kişiler
tarafından tahrip edilmiş. Kendisi de tarlasının kullanılamaz hale gelmesinden
dolayı dilekçe ile ilgili makamlara başvurarak burada kazı yapılmasını istemiş.
Bu başvuru üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığının onayını alarak, kurtarma kazısı
yapmak üzere Parlasan’a geldik. Onlarca dönümlük arazi içinde kazmayı vurduğumuz
ilk yerde kayıtlarda yer alan Parnassos Antik Kenti’nin izlerine ulaştık. Zaten
bu kentin varlığı Bizans ve Roma dönemi kayıtlarında vardı. Tarihi kayıtlardaki
bir kenti ortaya çıkarmanın mutluluğunu yaşıyoruz" diye konuştu.
Kazı yaptıkları alanın antik haritalarda eski Kudüs’e giden yol güzergahında
bulunduğunu ve "Hacı Yolu" olarak kullanılan bir güzergahta yer aldığını ifade
eden Arslan, o dönemde bölgenin en büyük kiliselerinden birinin de burada yer
aldığı bilgisinin tarihi kaynaklarda da görüldüğünü, çalışmaların büyük bir
heyecanla devam ettiğini bildirdi.
Bulduğumuz yer mozaği Zeugma'dan daha büyük
Melih Arslan, şu ana kadar kazı yapılan alanda 10 metrekarelik yer mozaiğini
gün ışığına çıkardıklarını belirterek, bu mozaiğin devamı olan yaklaşık 10
metrekarelik bir alanı da tamamen ortaya çıkarmak üzere olduklarını dile
getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada Türkiye’nin en büyük yer mozaiğini ortaya çıkarıyoruz. Alandaki
kazılarımız ilerledikçe mozaiğe ait yapının devam ettiğini görüyoruz. Şu ana
kadar ulaştığımız alan 20 metrekarenin üzerinde. Mozaik üzerinde geyikler,
keklikler ve çeşitli hayvanlara ait figürler mevcut. Bugüne kadar Türkiye’nin en
büyük yer mozaiğine Zeugma’da yapılan kazılarda ulaşılmıştır ve büyüklüğü 12
metrekaredir."
Arslan, kazıların kısıtlı ödenek ve imkanlarla yaklaşık 100 yıl kadar
sürebileceğini ifade etti.