“Yangınlar Bir Şey Daha Söylüyor”



TMMOB Şehir Plancıları Odası, orman yangınlarıyla ilgili bir açıklama yaptı. “Yangınlar bir şey daha söylüyor” başlığıyla yayınlanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“05.03.2021 tarihinde yaptığımız basın açıklamamızla 6831 Sayılı Orman Kanununun Ek 16’ncı Maddesi Kapsamında Orman Sınırları Dışına Çıkarma İşlemlerine İlişkin Yönetmeliğe dair görüşlerimiz kamuoyuyla paylaşılmıştır. Ardından orman alanlarımızı paramparça edecek, orman ekosisteminin ayrılmaz parçalarını orman sınırı dışına çıkaracak, ormanlarımızda yapılaşma ve kullanım baskısı yaratacak bu yönetmelik; içerisinde odamızın da olduğu TMMOB’ye bağlı diğer birçok Oda, dernek ve sivil toplum kuruluşun tarafından yargıya taşınmıştır.

Muğla ve Antalya illerimiz başta olmak üzere diğer birçok ilimizde meydana gelen yangınlar yargıda itiraz ettiğimiz bu yönetmeliğin iptal edilmesinin ne kadar acil, zorunlu ve önemli bir husus olduğunu bizlere tekrar hatırlatmıştır. Çünkü ormanlarımız içerisinde yapılaşma baskısını artıracak, orman ekosistemini parçalayacak ve ekosistemin ayrılmaz parçalarını orman dışına çıkaracak olan bu yönetmelik, diğer taraftan da ormanlarımızdaki yangın riskini artıracak, yangınlarla mücadeleyi zorlaştıracak ve yangınlar sonrasında yaşadığımız can ve mal kayıplarımızı artıracak bir içeriğe sahiptir.

Tekrardan hatırlatmak gerekirse,  ormanlar barındırdıkları birçok ekosistem hizmeti sebebi ile ülkemizin en önemli doğal alanlarından birini oluşturmaktadırlar. Ancak her geçen gün küresel iklim değişikliği, insan müdahaleleri, doğal faktörler olmak üzere birçok nedene bağlı olarak orman yangınlarının miktarı sürekli artmaktadır. Açık bir gerçeklik olarak önemli bir bölümü Akdeniz İklim Kuşağında olan ülkemiz,  küresel iklim değişiminin en yıkıcı etkilerinin yaşandığı ülkelerden biridir. Yaşanan ısı artışı tüm Akdeniz Havzasındaki ülkelerle birlikte, ülkemizdeki orman varlığını da yangınlara karşı daha hassas ve kırılgan hale getirmiştir. Dolayısıyla iklim değişikliğine karşı orman varlığının parçalanmasını engelleyecek biçimde bütünlüklü olarak korumak, iklim değişikliğine karşı mücadelede en öncelikli yapılması gereken iştir.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Ayrıca yangına karşı önlemler anlamında ve yangın anında ormanın korunması (yangınla mücadele) aşamasında orman alanlarının fiziki yapısı (parçalı ve yapılaşmayla iç içe olması veya bütünlüklü bir orman varlığı olarak varlığını sürdürmesi) en temel belirleyici faktördür.

Yapılan uluslararası araştırmalar orman yangınlarındaki en önemli faktörün insan kaynaklı faaliyetler olduğunu ortaya çıkarmaktadır. İnsan kaynaklı faaliyetlerin orman yangınları içerisindeki payı yaklaşık yüzde 85’i bulmaktadır. Benzer bir istatistik olarak 2013-2020 yılları arasında Türkiye’de doğal yollarla çıkan orman yangınlarının oranı sadece %11.5’dir. Dolayısıyla orman içerisindeki kullanım oranı ve insan faaliyetleri arttıkça yangın riskinin artacağı açık bir gerçekliktir. Dava konusu yönetmeliğin uygulanması halinde esasen orman ekosisteminin ayrılmaz parçası olan alanların orman sınırı dışına çıkarılmaları, orman alanlarımızın içerisindeki birçok alanı insan faaliyetine ve kullanımına açık hale getirecektir. Bu durum ormanlarımızın oldukça büyük bir bölümünde yangın riskini artıracaktır. Ayrıca oldukça parçalı bir biçimde orman içerisinde insan kullanımları artacağından yangın riskine ait önlemleri almak da zorlaşacaktır.

Bununla birlikte ormanların parçalı hale gelmesi ve orman içerisinde sayısı binlerle ölçülecek insan faaliyetleri ve kullanımlarının artması yangınla mücadele anında da arazide çalışmayı en çok engelleyen ve güçleştiren bir arazi kullanım desenini ortaya çıkaracaktır. Antalya ve Muğla ili sınırları içerisinde yaşadığımız yangın felaketi bizlere bu hususu açık ve net olarak göstermiştir. Orman alanları içerisindeki insan faaliyetleri ve kullanımları arttıkça yangın riskinin artacağı ve yangınla mücadelenin zorlaşacağı nasıl açık bir gerçeklikse; yangın neticesinde ortaya çıkan can ve mal kaybını artıracağı bir o kadar açık bir gerçekliktir.

Tüm bu sayılan sebeplerle, küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenecek iklim kuşaklarından ve coğrafi bölgelerden birisi üzerinde bulunan ülkemizde zaten oldukça hassas olan ve gelecekte de yangın riskinin giderek artacağı ormanlık alanlarda, orman varlığımızı paramparça edecek ve içerisinde insan faaliyetleri ve kullanımlarının sayısını on binlere çıkaracak bu yönetmelik değişikliği, gerek orman yangını riskini artırması, gerek yangınla mücadeleyi zorlaştırması ve olası yangın felaketlerinde ortaya çıkacak can ve mal kaybını artıracak olması sebebiyle sakıncalıdır.

Bu sebeple daha öncesinde yargıya taşınmış olan 6831 Sayılı Orman Kanununun Ek 16’ncı Maddesi Kapsamında Orman Sınırları Dışına Çıkarma İşlemlerine İlişkin Yönetmelik’e ilişkin davamıza yönelik yaşadığımız yangın felaketleri de göz önünde bulundurularak ek beyan sunulacaktır. Bu vesileyle tüm üyelerimizi ve ilgi gruplarını ormanlarımızda yıkıcı etkileri olacak bu yönetmeliğe karşı yürütülecek mücadelede beraber olmaya çağırıyoruz.”

(Fotoğraf:AA)