Dünya Gazetesi'nden Soner Cavkaytar'ın haberine göre, Adana’nın Aladağ ilçesinde özel bir kız öğrenci yurdunda çıkan yangın, Türkiye’yi yasa boğdu. Gözler yangın önlemleri ve yapılarda kullanılan malzemelere çevrildi. Sektör temsilcileri; bu konuda Türkiye’de yönetmelik ve standartların son 10 yıldır Avrupa normlarıyla virgülüne kadar aynı olduğunu, ancak denetim olmadığını söylüyorlar. Sektör temsilcileri, yangın yönetmeliklerine uyulması, denetlemelerin yeterli olması ve standartlara uygun malzeme kullanılması halinde bu tip felaketlerin yaşanmayacağına dikkat çekiyorlar.
Tuğla ve Kiremit Sanayicileri Derneği (TUKDER) Başkanı Kadir Başoğlu, kayıtlı yangınların çoğunun elektrik kontağından çıktığının savunulduğunu belirterek, “Bu sübjektif bir saptama. Örneğin Haydarpaşa Garı yandı. Yangının elektrik kontağından çıktığı belirtilmişti ama yangının yalıtım malzemesinin tutuşması nedeniyle oluştuğu ortaya çıktı. Yangın yönetmeliğinin uygulanmasının sağlanması gerekiyor. Bu da denetlemeyle olur. Yönetmeliğe elbette ekler konabilir, iyileştirilebilir ama şu andaki haliyle uygulansa bile böyle felaketlerin önüne geçilebilir. Depremden korkuyoruz, önlem alıyoruz ama yangının çıkmaması bizim elimizde, yani önlenebilir. Türkiye’de yapılan yönetmelik ve standartlar son 10 yıldır Avrupa normlarıyla örtüşmekte hatta bazıları virgülüne kadar aynı. Ama denetleme yok” diye konuştu. Binalarda çatı inşaatın son aşaması olduğunu vurgulayan Başoğlu, “Bu aşamada kolaycılığa gidiliyor. Yangın, ısı, ses, su yalıtımı gibi konulara gereken önem verilmiyor, özensizlik var. Tüm bu sorunlar çatıların da projelendirilerek inşa edilmesiyle çözülebilir” dedi.
Çatı Sanayici ve İşadamları Derneği (ÇATIDER) Başkanı M. Nazım Yavuz, binaların çatıları için ‘özensiz’ sözcüğünü kullanırken, çatılar için ayrı proje yapılması ve ilgili makamlarca onaylanması gerektiğini savundu. Yavuz, “Tadilat veya kat çıkarken proje istiyorsunuz ama çatıda istemiyorsunuz. Çatılarda yangın geciktirici, ilerlemesini önleyici malzeme kullanılmalı. Burada da yönetmelik var ama denetleme, kontrol yok. Ayrıca vatandaşın da bu konuda bilinçlenmesi gerek" diye konuştu.
Baca temizliğinin önemli olduğunun altını çizen M. Nazım Yavuz, “Asansörlerde olduğu gibi baca temizliğinin de sıkı bir şekilde denetlenmesi gerek. İstanbul’da 2015 yılında bin 185 baca ve çatı yangını meydana gelerek büyük kayıp ve risklere yol açtı. Aynı yıl İzmir’de 3 bine yakın, Bursa’da yaklaşık bin 700 yangın meydana geldi” dedi.
‘Can ve mal kaybını önlemek elimizde’
Kılıçoğlu Genel Müdür Yardımcısı Ali Osman Özaydemir, yangının önlenebilir bir olay olduğunu vurgulayarak, “ Yangının çıkması her binada muhtemeldir ancak yangının can ve mal kaybına neden olabilecek sonuçlar doğurmasını önlemek bizlerin elinde” dedi. Özaydemir, yürürlükte olan yangın yönetmeliğine uygun olmayan malzemelerin kullanılması nedeniyle bu tür yangınların meydana geldiğini dile getirdi.
Başak Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Füruz Karık ise yangınla ilgili kanun ve yönetmeliklerde eksiklikler bulunduğunu ifade ederek, “Mevcut kanunlar da uygulanmıyor. Üzücü olayların temel çözümü için ekstra çaba sarf etmek gerekmiyor. Yönetmeliğe uygun ilerlemek ve inşaatların uygun prosedür onaylarıyla yapılması en iyi çözümdür” diye konuştu.