İstanbul'da çıkan yangınları haber vermek amacıyla 1749 yılında 85 metre
yüksekliğinde ve ahşap olarak inşa edilen ve çıkan iki ayrı yangında
kullanılamaz hale geldikten sonra üçüncü kez Sultan II. Mahmut zamanında 1828
yılında yeniden yapılan Beyazıt Yangın Kulesi ile içinde
bulunduğu İstanbul Üniversitesi'nin merkez yerleşkesi turizme açılacak. Projeye
ilişkin bilgi veren İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektör Danışmanı
Doç. Dr. Ergün Yolcu, üniversitenin merkez yerleşkesinin
tamamını ana kapıdan itibaren yerli ve yabancı turizme açmak için yaklaşık 7-8
aydan beri bir çalışma yürütüldüğünü, bu çalışmaya Beyazıt Yangın Kulesinin de
dahil olduğunu söyledi.
İÜ ana binasının 1864-1866 yılları arasında yapıldığını ve gelen
ziyaretçileri üniversitenin tarihi kapısıyla karşılayacaklarını dile getiren
Yolcu, ana kapıdan girdikten sonra sağ tarafta Fatih Sultan Mehmet tarafından
1458 yılında yaptırılan ve şu anda kalıntılarının dahi olmadığı ilk sarayının
inşa edildiği alan ile bahçenin sağı ve solunda biniş köşkü olarak bilinen iki
köşkün tanıtılarak tarihteki öneminin anlatılacağını kaydetti.
Yolcu, üniversite yerleşkesi içinde 1933-1945 yılları arasında İÜ'ne gelen
Alman öğretim üyeleriyle ilgili anıt ile 1955 yılında yapılan Atatürk ve Gençlik
Anıtının ziyaretçilere tanıtılmasının ardından ana bina içinde üniversiteye
bağış yoluyla gelen ve paha biçilemez olan resim sergisi, 2. Abdülhamit
tarafından yapılan ve restore edilen kütüphane, havuzlu bahçe ile öğretim
üyeleri ve senatonun çalışma yaptığı odaların gezdirileceğini anlattı.
Projenin birinci aşamasını oluşturan İstanbul Üniversitesinin merkez
yerleşkesini bu yılın sonuna kadar açmayı planladıklarını belirten Yolcu, ikinci
aşamanın ise Beyazıt Yangın Kulesinin ziyaretçilere açılması olduğunu
söyledi.
Kuledeki hava durumunu belirten ışıklar devam edecek
Yolcu, kulenin restorasyonuna ilişkin şu bilgileri verdi:
“İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı, Beyazıt Kulesinin
restorasyonunu yapacak. Çalışma kapsamında kulenin iç kısımları restore
edilecek. İnsan sirkülasyonu olacağı için merdivenlerinden başlayarak iç mekan
tavanındaki resimli süslemeler tekrar elden geçirilecek. Ayrıca kulenin üst
kısımlarındaki taşların bazılarında ufak tefek oynamalar olmuş. Onlar tekrar
zarar vermeyecek şekilde restore edilecek. Bunun için izin alınmak üzere gerekli
başvurular yapıldı. O izinler de tamamlanmak üzere. Yıl sonuna kadar 2010 Avrupa
Kültür Başkenti Ajansı ile birlikte kuleyi turizme kazandıracağız. 2011 yılı
başında ise yerli ve yabancı ziyaretçilere açılacak.”
Ergün Yolcu, Beyazıt Yangın Kulesinde eskiden yakılan yeşil ışığın havanın
yağmurlu, sarı ışığın sisli, mavi ışığın da açık hava olacağı anlamına
geldiğini, restorasyonun ardından kulenin bu simgesel özelliğinin korunacağını
bildirdi.
“Tulumbacılar canlandırma yapacak”
Kulenin geçmişteki fonksiyonuna uygun canlandırmaların da yapılacağını dile
getiren Yolcu, “Kulenin ilk yapıldığı dönemdeki yangın ihbar fonksiyonuna uygun
olarak hafta sonları tulumbacılar tarafından canlandırma yapılacak. O dönemde
nöbet tutan gözcülerin yangını aşağıya haber vermesinin ardından tulumbacıların
tulumbalarıyla birlikte çıkarak yangına müdahale edişlerinin canlandırması
yapılacak” dedi.
Yolcu, son inşasında toplam 115 metre yüksekliğe ulaşan kulenin İstanbul'un
çok farklı semtlerinden görülme şansı olmasına karşın ışıklandırma yapılmadığı
için gece görülemediğini de belirterek, “İstanbul Üniversitesinin tarihi kapısı
ile Beyazıt Yangın Kulesi, gece de görülebilmesi için ışıklandırılacak.
Işıklandırma ile İstanbul siluetine bu tarihi yapıyı da katacağız” diye
konuştu.
İstanbul Üniversitesi yerleşkesi ile Beyazıt Yangın Kulesi gezisi için 1 ve
1,5 saatlik iki farklı program düzenlemeyi planladıklarını ve gezi sırasında
ziyaretçilere Türkçe ve İngilizce'nin yanı sıra 12 farklı dilde bilgi
verileceğini anlatan Yolcu, ziyaretlerin ilk aşamada Salı, Perşembe ve Pazar
günleri öğlenden önce ve sonra olmak üzere 4 kez planlandığını, ancak talebe
göre ziyaret gününün artabileceğini söyledi.
Yolcu, ziyaretçiler için kule çevresinde veya havuzlu bahçede çeşitli
dinlenme mekanları da hazırlayacaklarını belirtti.
Projenin maliyetinin 600-800 bin TL civarında olduğunu ve bunun büyük
kısmının İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansından talep ettiklerini
belirten Yolcu, üniversitenin de hem ana binanın tekrar elden geçirilmesi, hem
de kule için mali katkı sunacağını ifade etti.
Yolcu, üniversite yerleşkesinin tarihi yarımadada bulunması nedeniyle kuleye
çıkacak ziyaretçilerin tarihi yarımadayı 360 derece görme şansına da sahip
olacağını belirterek, “Bu projeyle birlikte İstanbul Üniversitesini hem bilimsel
olarak, hem de tarihsel ve kültürel olarak ziyaretçilerimize tanıtacağız”
dedi.
Beyazıt yangın kulesi
Çıkan yangınları haber vermek amacıyla 1749 yılında 85 metre yüksekliğinde ve
ahşap olarak inşa edilen Beyazıt Yangın Kulesi, gözetleme yerine kadar 180
basamaktan oluşuyor. 1756 yılındaki Cibali yangınında yanan ve 1826'da yeniden
yapılan kule, yeniçeri ayaklanmasında ikinci kez yandı.
Sultan II. Mahmut zamanında 1828 yılında üçüncü kez Senekerim Balyan'ın
mimarlığı altında tekrar yapılan Beyazıt Yangın Kulesi, nöbet katı, işaret katı
ve sancak katı olmak üzere üç bölümden oluşuyor.
Yangının gündüz sarkıtılan sepetlerle, gece ise fener yakılarak haber
verildiği kule, 1997 yılında başlayan restorasyon çalışmalarına kadar
kullanılamayacak durumdaydı.