Nazlıaka ve Durmuş, yanan ormanlık alanın kamuoyuna olduğundan çok daha az olarak olarak açıklandığını iddia etti.
Birgün Gazetesi'nden Demet Sargın'ın haberine göre, 15 haneli bir köyde 7 evin yandığını söyleyen Aylin Nazlı Aka, “ Köylüler yangınlarda ihmallerin söz konusu olduğunu söylüyor. Konuyla ilgili yetkin kişilerin ve köylünün söylediklerine göre yangınların nedeni; ağaçlar arasından geçen ve sıcak hava sebebiyle gevşeyip kıvılcım çıkaran elektrik telleri. Tellerin rüzgârın etkisiyle birbirine çarparak kıvılcım çıkarmaları söz konusu” diye konuştu.
Rant planı mı var?
Yırca’da kestikleri zeytin ağaçlarını Antalya’da yaktılar diyen Aka sözlerini şöyle sürdürdü: Kanunlara göre, yanan ormanlık alanların 1 yıl içerisinde yeniden ağaçlandırılması gerekiyor. AKP döneminde sıkça kullanılan “1000 hektarlık alan yandıysa 300 hektar olarak açıklayıp, kalan 700 hektarı ranta açma” politikasınin burada da işletilme ihtimali endise verici.
Elektrik hatları şüphesi
Tarım-Orman İş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş da yangının elektrik tellerinin denetimsizliğinden çıkmış olma ihtimali üzerinde durdu. “38 yıllık orman mühendisliği deneyimime dayanarak söylüyorum, ormanın yanma sebebi yuksek ihtimalle; enerji nakil hatlarının bakımsız olması, sıcaklarda sarkarak ağaçlara değmesi” diye konuşan Durmuş sözlerini şöyle sürdürdü: “Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, yangınlara neden olarak sera atıklarını öne sürüp algı değiştirmeye çalışıyor. Yerel orman teşkilatıyla konuştuğumuzda onların da sera atıklarını sebep olarak görmediklerini, elektrik tellerinin yangını çıkartma ihtimali üzerinde durduklarını görüyoruz.”
Orman faaliyetlerinin piyasalaştırılarak, köylünün ormana küstürüldüğünün altını çizen Durmuş, orman yangınlarına ilk müdahaleyi, alanı yakından tanıyan kişilerin yani köylüler yapması gerektiğini, ama mevcut görevlilerin çevreyi ormanı tanımayan kişilerden oluşturulduğunu belirtti.
Yetkililer vasıfsız yandaşlarla dolduruldu
Muhalif orman görevlilerinin 2 yıl önce başlayan rotasyonlarla sürgün edildiğine ve yangın bölgelerinde sevk ve idarenin çok önemli olduğuna değinen Durmuş, “Rotasyonlar sonucu yangın konusunda bilgili ve deneyimli memurlar başka taraflara gönderildi. İşçiler de bu konuda yetersiz ve eğitimsiz. Orman Genel Müdürlüğü, bölge müdürlükleri, işletme müdürleri yandaşlarla dolduruldu. Bu kişilerin, nitelik, vasıf ve bilgilerine bakılmadı” dedi.
Durmuş şöyle konuştu: “Yanan orman alanları saklanıyor. Yangın harekât merkezini arayıp yanan alanın ne kadar olduğunu sordum. Oradaki yetkili bir kişi ‘önce 250 hektar yazın diyorlardı, sonra 150’den fazla yazmayın talimatı geldi’ diye konuştu. Ben kendi gözlemlerime dayanarak söylüyorum ki 1000 hektara yakın alan yandı. Bunun 300’ü acıklanirsa kalan 700 hektarlık alana ne olacak?”