Yalıtımsız Okullar Ekonomiye Yük, Öğrencilere de Risk Unsuru



Yeni eğitim ve öğretim yılının başlaması ile birlikte en değerli varlıklarımız çocuklarımız ve gençlerimiz okullarının yollarını tuttular. Zamanlarının çok büyük bir kısmını hatta evde geçirdiklerinden daha fazlasını eğitim kurumlarında harcayan öğrenciler acaba bu kurumlarda ne kadar güvendeler? Eğitim kurumları öğrencilere gerçekten sağlıklı ve konforlu bir ortam sunabiliyor mu? Bu kurumlar ekonomiye ne kadar yük getiriyor?

Milli Eğitim Bakanlığının verilerine göre 35.581 adet ilköğretim okulu bulunuyor. 2004-2005 Öğrenim yılında toplam 10.565.389 ilköğretim öğrencisi eğitim görürken ve 399.025 adet öğretmen bu okullarda görev alıyor. Geleceğimiz olan gençlerimiz için kusursuz binalar hazırlaması amacıyla dikkat edilmesi gerekenlerin başında yalıtım geliyor.

Eğitim kurumlarının yakıt harcamalarında sağlanacak tasarrufu rakamlarla ortaya koymak amacıyla, Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği İZODER tarafından gerçekleştirilen araştırmada, Ankara'da bulunan iki okul binasının yalıtımlı ve yalıtımsız olmaları durumunda ihtiyaç duyacakları enerji hesaplandı. Araştırma sonuçlarına göre; beş derslikli bir okul binasında standartlara uygun bir ısı yalıtımı uygulaması ile yılda ortalama 4.450 YTL, 21 derslikli binada ise 11.900 YTL yakıt tasarrufu sağlanması mümkün. Çünkü ısı yalıtımı yaptırılan binalar ortalama yüzde 50 daha ucuza ısınıyor. Ayrıca ısı yalıtımı sadece yakıt faturalarını yarı yarıya düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda binaları öğrenciler için daha rahat ve sıhhatli yaşam alanlarına dönüştürüyor.

Topraklarının yüzde 66'sı aktif fay hatları üzerinde bulunan ülkemizde, öğrencilerimizi tehdit eden en büyük felaket olan depreme karşı da önlem alınması gerekiyor. Yıkılması ve ciddi tadilat yapılması gereken binalarda bir an önce çalışmaların başlaması gerekiyor. Bu çalışmalar kapsamında göz ardı edilmemesi gereken konu ise su yalıtımı yapılmamış binaların hızla çürüyor olması. Su yalıtımı ile yapı, başlangıç aşamasında tasarlandığı taşıma kapasitesini zamanla kaybetmiyor ve böylece depremlerde can ve mal kaybının azalması sağlanıyor.

Eğitim kurumlarında tam bir güvenlik sağlanabilmesi için yangın yalıtımının da unutulmaması gerekiyor. Yangın yalıtımı; yapı içerisinde yangının zararlı etkileri olan ısı ve dumanın yayılmasını geciktirerek yangın mahallinden kaçılması için gerekli zamanı kazandırıyor.

Güvenli ve konforlu olmasının yanı sıra bir eğitim kurumunda aranan en önemli özelliklerden biri de tabi ki sessizlik. Ses yalıtımı olmayan bir binada, dersin ortasında dışarıdan gelen gürültü öğrencilerde konsantrasyon problemlerine yol açıyor. Özellikle havayolu, karayolu, demiryolu çevresinde yerleşmiş eğitim kurumlarında eğitim gören öğrencilerin, uzun süre bu etkilere maruz kalması sonucunda ileriye dönük geri dönülemez işitsel kayıplar yaşadığı biliniyor.

Gelecek umutlarımızı bağladığımız çocuklarımız ve gençlerimizin konfor, sağlık ve güven içinde yaşamasını garanti ederken ülke ekonomisine de büyük katkılar sağlamak yalıtımla mümkün oluyor. Tadilat yapılması gereken binalarda bu uygulamaları göz ardı etmemek, Türkiye'nin geleceğine yalıtımla büyük yatırımlar yapmak anlamına geliyor.