İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından, 16 Ocak 2010
Cumartesi günü, şehrin 7 farklı merkezinde eş zamanlı olarak düzenlenen açılış
etkinliklerinin ardından İstanbul “resmen” Avrupa’nın Kültür Başkenti
oldu.Katılımın beklenenin üzerinde olduğu protokol töreninde,
"İstanbul Büyüsü"yle keyifli dakikalar geçiren davetliler, dışarıda kendilerini
bekleyen alışılageldik yağmurlu İstanbul görüntüleriyle birlikte büyüden uyandı.
Açılış kutlamaları, Sütlüce'deki Haliç Kongre
Merkezi’nde, Türkiye ve Avrupa’dan üst düzey devlet adamları ve
diplomatların, iş ve kültür-sanat dünyasından isimlerin, yerli ve yabancı basın
mensuplarının bir araya geldiği protokol töreniyle başladı.
Taksim, Kadıköy, Sultanahmet, Pendik, Bağcılar, Beylikdüzü
meydanlarındaki eş zamanlı konserlerle devam etti. Kutlamalarda farklı
sanat disiplinlerine mensup toplam 500 sanatçı sahne alırken,
900 kişilik teknik ekip çalıştı. Etkinlikler için 6 bine yakın
kişi hazırlık çalışmalarını yürüttü, toplamda ise yaklaşık 8 bin kişi
görev aldı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde,
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Yürütme Kurulu Başkanı Şekib
Avdagiç ile Devlet Bakanı ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür
Başkenti Ajansı Koordinasyon Kurulu Başkanı Hayati Yazıcı’nın ev
sahipliğinde gerçekleşen törene, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul
Günay, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir
Topbaş ve İstanbul Valisi Muammer Güler katıldı.
Büyüden Çabuk Kurtulup, Havai Fişeğe
Koşturdular
Katılımcı sayısının beklenenin üzerinde olduğu
törende 3035 kişilikkapasiteye sahipHaliç Kongre Merkezi ana salonuyaklaşık5 bin kişiyi konuk etti. Gecikmeli başlanan protokol töreninde,
saat 20.10'da başlaması planlanan havai fişek gösterisi de ertelemeli
olarak gerçekleşti.
Sanat Yönetmeni Yekta
Kara'nın imzasını taşıyan ve bu geceye özgü olarak tasarlanan
"İstanbul Büyüsü" adlı gösteride, 26 farklı eser 303 sanatçı
tarafından bir saat gibi kısa bir sürede akıcı bir tempoda
sahnelendi. 100 kişilik İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ile Devlet Opera
Korosu'nun başarılı bir düzende yerleştirildiği gösterinin, mevcut salonda
sahnelenebilmesi için 600 metrekarelik özel bir sahne
kurulduğunu da belirtmek gerekir.
Gösterinin bitiminde
sahneye davet edilen devlet erkânı, herhangi bir plaket alışverişi veya teşekkür
konuşması yapılmadan apar topar hava fişek gösterisini başlatmak üzere bu kez
dışarı yönlendirildi. Salonun boşalmasına neden olan bu organizasyon eksikliği,
"İstanbul Büyüsü"nü bir anda bozuverdi ve sanatçılar küçük bir
kalabalığın alkışlarıyla yetinmek durumunda kaldı.
10 Dakikalık Sefanın Ardından Trafik Izdırabı
Aynı dakikalarda dışarıda, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nin
iskelesinden, bu gece için özel olarak hayata geçirilen ışık,
ses ve havai fişek gösterisiyleİstanbul’un 2010 sürecini
başlattı.
Haliç Camialtı Tersanesi’nde 3 bin
metrekarelik dev bir alanın ayrıldığı özel ışık ve havai fişek
gösterisi, 1 kilometrelik alanı kapsayarak Haliç’i 10 dakika
boyunca festival alanına çevirdi. Davetlilerin yarısı kapıda biriken
kalabalık nedeniyle dışarı çıkamayınca, gösteriyi binanın içinden izlemeye
çalıştı.
Kongre merkezine ulaşım daha çok özel
araçlarla sağlanabildiğinden, çıkışta yağmurun da etkisiyle küçük çaplı bir
keşmekeş yaşandı. Birkaç dakika önce sahnede ter dökmüş sanatçılar kendilerine
tahsis edilen servisi uzun süre beklerken; İstanbullular için alışılmış,
yurtdışından gelen konuklar içinse "İstanbul'a hoşgeldiniz" dedirten alışıldık
görüntüler yaşandı.