Wilo Türkiye’nin Su Kaynaklarını Korumaya Hazır



Küresel iklim değişikliğiyle birlikte ortaya çıkan su sıkıntısı, aralarında Türkiye’nin de olduğu birçok ülkeyi hızla etkisi altına alıyor. Bu noktada gerek bireysel olarak gündelik hayatta gerekse devletler bazında su sıkıntısı ile mücadele büyük önem taşıyor. Geçtiğimiz aylarda su kaynaklarını koruyan ve kısaca yağmur hasadı olarak bilinen çözüm İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde kabul edildi. Bu kapsamda İstanbul İmar Yönetmeliği Taslağı’na göre bin metrekarenin üzerindeki parseller, kamu yapıları, alışveriş merkezleri ve inşaat alanı 5 bin metrekareyi geçen ticari yapılarda hem binaları zemin suyundan korumak hem de bahçe sulama, otomobil yıkama, tuvalet rezervuarları gibi alanlarda kullanılmak üzere bir drenaj sistemi oluşturularak çatı ve zemin sularının yer altında açılacak sarnıçta toplanması zorunlu hale getirildi.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Yağmur suyu toplama sistemlerinin zorunlu hale getirilmesi kuraklık ile mücadelede mevcut su kaynaklarını korumaya yardımcı, sürdürülebilir bir çözüm olarak dikkat çekiyor. Yağmur suyu geri kazanım ürünleri ile dikkat çeken pompa sistemlerinin öncü markası Wilo da bu yolla su kaynaklarının korunmasına katkıda bulunuyor.

Çevre dostu yağmur suyu toplama sistemi kısa sürede kendini amorti ediyor
Yağmur suyu toplama sistemi, bilinen adıyla yağmur suyu hasadı; yağmur sularının ve yüzeysel akışa geçen suların toplanıp biriktirilmesi ve bitkisel, hayvansal üretim ile evsel tüketim için gerekli olan suyun sağlanması olarak tanımlanıyor. Bu yöntem ile şebeke suyu kullanımı da önemli ölçülerde azaltılabiliyor. Konut içerisinde basit bir yağmur suyu toplama sisteminde, çatıdan toplanan yağmur suyu, büyük parçaları tutan filtreden geçirildikten sonra yağmur suyu deposuna geliyor. Yağmur suyu deposundan da çamaşır makinesi ya da tuvalet rezervuarı gibi konut içerisinde ihtiyaç duyulan alanlara pompalanıyor. Tarihi Roma dönemine kadar uzanan yağmur suyundan faydalanmak için tesisatların yağmur suyunu toplamaya yönelik düzenlenmesi ve suyun kullanılacağı alana uygun bir filtre sistemi ile su niteliğinin istenilen düzeyde arıtılması gerekiyor.

Bahçe sulama, araç yıkama ve tuvalet rezervuarlarında yağmur sularını kullanıyor
Wilo, yağmur suyu geri kazanım ürünleri ile su kaynaklarının verimli kullanılmasına katkıda bulunuyor. Çatıdan toplanan yağmur sularını Wilo- RAIN3 ve Wilo- RainSystem AF 400 pompaları aracılığıyla içme suyu temini gerektirmeyen bahçe sulama, araç yıkama ve tuvalet rezervuarları uygulama alanlarında kullanıyor.  Wilo-RAIN3, konut ve ufak ticari binalar için kompakt modül olarak fişe takılmaya hazır, tek pompalı yağmur suyu yeniden kullanım ünitesi olarak öne çıkıyor. 11 lt tank hacmi, 6 m3/h maximum debisi, 55 mss maximum basıncı, 8 mss emiş yüksekliği bulunuyor. EN 1717 ve DIN 1989 standartlarına uygun olarak, LCD dokunmatik ekranı ile duvara asılarak kullanılabiliyor. Çeşitli hidrolik bağlantı seçenekleriyle sağlanan kompakt tasarımı sayesinde kolay ve hızlı kurulum avantajı içeriyor. Çekvalf ve DIN 1989 ile EN 1717'ye uygun taşma sensörlü ara depolama tankı sayesinde hijyen güvenliği de sağlıyor. Konut alanlarında sessiz çalışması, Wilo Servis hizmeti için Wi-Fi üzerinden kontrol güncellemesi ise ürünün öne çıkan diğer özelikleri arasında bulunuyor.

En yüksek işletim güvenliği ve az sesli hibrid sistem
Wilo-RainSystem AF 400 ise ticari ve sınai olarak içme suyundan tasarruf etmek için sarnıç veya depolarla bağlantılı yağmur suyu uygulamalarına yönelik bir hibrid sistem olarak öne çıkıyor. Ürün bir yeraltı deposundan veya bir sarnıçtan yağmur suyunun dalgıç motorlu pompalarla tümüyle otomatik beslenmesi için kullanılıyor. İçerisinde 2 adet normal emişli, korozyonsuz, az sesli santrifüj pompa bulunuyor. 400 lt tank hacmi, 16 m3/h maximum debisi, 55 mss maximum basıncı, 8 mss emiş yüksekliği bulunuyor. Akış ve ses optimizasyonlu tasarımı sayesinde sessiz çalışma özelliği içeriyor. Geleceğe yol gösteren Rain-Control Hybrid tam elektronikli regülasyon cihazı sayesinde en yüksek işletim güvenliğini sağlıyor. İhtiyaç anında otomatik kontrol edilen besleme pompası sayeside taze su takviyesi ile yüksek tasarruf imkanı veriyor. Fişe takılmaya hazır sistemin düzgün kumanda edilmesi; pompaların çevrimsel olarak değiştirilmesi ve pompalar dururken entegre bir test çalışması yapılması yoluyla sağlanıyor. LCD üzerinden sarnıç doluluk seviyesi, sistem basıncı ve işletim durumunun seçmeli olarak sürekli gösterilmesi de ürünün bir diğer dikkat çeken özelliğini oluşturuyor.


*

Wilo Hakkında

Pompa sistemleri sektörünün öncü markası Wilo, binalarda, endüstride ve altyapı uygulamalarında bulunan ısıtma, soğutma, havalandırma sistemlerinin yanı sıra su temini ve atık su uygulamalarında da kullanılıyor.

Temelleri 1872 yılına dayanan Almanya-Dortmund merkezli Wilo, 1928’de dünyanın ilk sirkülasyon pompasını üreterek yerelden global oyunculuğa adım attı. Yaklaşık 150 yıldır pompa ve pompa sistemleri sunan marka, bugün 10 bine yakın ürün gamı ile enerji kaynaklarının akıllı ve verimli kullanıldığı bir dünya için çözümler sunuyor. 70’in üzerinde ülkede üretim ve dağıtım şirketi, 16 üretim tesisi ve 7 bin 800 çalışanı ile yaklaşık 1,5 milyar Euro ciroya sahip olan Wilo; insanlar, ürünler, hizmetler, fabrikalar ve makineler arasında akıllı ağ bağlantıları oluşturarak akıllı çözümleri hayata geçirmek için dijitalleşmeden etkin şekilde yararlanıyor. Wilo’nun dijitalleşme stratejilerinin en belirgin örnekleri arasında Almanya’nın Dortmund şehrindeki merkezini ‘Akıllı Fabrika’ kimliği ile yeniden şekillendirmesi yer alıyor. 300 milyon Euro’luk yatırımla dijital bir üretim tesisi olarak hayata geçirilen ve 2020’de faaliyete geçen Dortmund fabrikası, Wilo tarihindeki en büyük yatırım olarak dikkat çekiyor. Tarihinde pek çok parlak kilometre taşı bulunan Wilo, dünyanın ilk akıllı pompası olan Stratos MAXO’yu geliştirerek dijitalleşme alanında bir ‘ilk’e daha imza attı. Ürünlerin ötesinde sunduğu çözümler, süreçler ve iş modellerinde de dijitalleşen Wilo, teknoloji odaklı bir şirket olarak Endüstri 5.0 ekonomisine hazırlanıyor. Uzun vadeli stratejisinin bir parçası olarak önümüzdeki yıllarda dünyaya hızla yön verecek altı küresel mega trend tanımlayan Wilo; globalleşme, akıllı şehirler, enerji sorunu, iklim değişikliği, kuraklık ve dijital dönüşüm olarak belirlediği mega trendlere karşı nasıl bir çözüm geliştirebileceği üzerinde çalışmalar yapıyor. Suya ve geleceğe yön verme hedefi doğrultusunda yol alan Wilo’nun, yüksek teknolojisi ve köklü geçmişiyle değer kattığı ülkelerin başında Türkiye geliyor. Pazara girdiği 1992 yılından sonra hızlı bir şekilde büyüyen Wilo’nun Türkiye operasyonu, 1997’de markanın dünyadaki malzeme temin merkezlerinden biri olarak tescil edildi. Her yıl başarı grafiğini yükselten Wilo Türkiye, 35 bayisi, 90’a yakın merkez çalışanı ve ürün gamı özelinde uzmanlaşmış servis kadrosu ile Türkiye çapında yaklaşık 1000 kişilik bir ekip olarak hizmet veriyor. Wilo Türkiye, sektörün Avrupa’daki LEED Gold Sertifikası’na sahip ilk yeşil binasında faaliyet gösteriyor.