Wallmerk, Türkiye’ye “Merhaba” Dedi



Almanya kökenli bir Know-How firması olarak faaliyetlerine başlayan Wallmerk Building Systems, Türkiye’de üretime geçti. Yaklaşık iki yıla yakın bir süredir Türkiye pazarında olan fakat sektöre yüzünü Yapı İstanbul 2008 Fuarı’nda gösteren Wallmerk Yapı Kimyasalları, Yapı Ankara 2008 Fuarı’nda da dikkat çekti.

Ankara Yapı Fuarı’nda Wallmerk Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Kayıhan Korkmaz ile kasım ayında yeni tesisini üretime sokmayı planlayan Wallmerk hakkında konuştuk.

Wallmerk-Türkiye’yi biraz tanıyabilir miyiz?

Wallmerk Yapı Kimyasalları, Türkiye’de 2008 yılının başında kurulan bir firma. Ürünlerimiz iki yıldır Türkiye pazarında tüketiciye sunuluyor olsa da Wallmerk Yapı Kimyasalları Yapı İstanbul 2008 Fuarı ile sahneye çıktı. Yabancı ve Türk ortaklı bir firma olan Walmerk, merkezi Amerika’da bulunan, ama Almanya menşeli bir Know-How ve Ar-ge firmasıdır. Wallmerk’in üretim ve pazarlama kararı ise Türkiye ile başlamıştır.

Ürettiğimiz kalemler beton katkıları, şantiye destek malzemeleri, harç katkıları, kullanıma hazır özel harçlar, montaj ve ankraj harçları, su yalıtım malzemeleri ( bitümlü, sıvı ve pvc membranlar), enjeksiyon malzemeleri, seramik yapıştırıcıları ve derz dolgu malzemeleri, tamir harçları ve onarım güçlendirme malzemeleri, endüstriyel zemin kaplamaları (epoksiler), boyalar ve ısı yalıtım paketleri(mantolama paketleri) ve tamamlayıcı malzemelerden oluşmaktadır.

Ankara-Polatlı Organize Sanayi Bölgesi’nde yaklaşık 12 bin metrekarelik alan üzerine kurulan fabrikamız, 6 bin metrekarelik kapalı bir alana sahip. Bu fabrika düşey üretim yapan bir tesis. Ekipmanları yurtdışından geldi ve şu anda da Türkiye’nin en modern yapı kimyasalları tesisi olma iddiasıyla yatırımını tamamlamak üzere. Kasım başında üretime başlamayı planlıyoruz. Üretimin başlamasından sonra altı aydır kurulma çabaları süren satış örgütümüzle birlikte satış-pazarlama faaliyetlerimiz hız kazanacak.

İstanbul Fuarı’ndan bugüne kadar geçen süreçten memnun musunuz?

Sektörde yeni bir marka olmamıza rağmen, sürecin verimli olduğunu düşünüyoruz. Geldiğimiz nokta da son derece gurur verici bizim için. Gerek İstanbul Yapı Fuarı’nda gerekse Ankara Yapı Fuarı’nda kaliteli ve işlevsel ürünlerin sektörde hala rağbet gördüğünü hissettik. Dolayısıyla biz de diğer kaliteli rakiplerimiz gibi sektörde yer alıp hedeflerimize ulaşarak pazar payımızı büyütmek istiyoruz.

Hedefleriniz nelerdir?

Bir an önce üretime geçmek ve yapı malzemeleri özellikle yapı kimyasalları alanında üretim, ambalajlama, lojistik hizmetleri yürütmek istiyoruz.

Öncelikli hedefimiz beş yıl içinde hem kalite, hem ciro hem da prestij anlamında sektördeki ilk üç firma arasında girmek. Bu, çok ağır bir görev. Rakiplerimizin tecrübesi ya da bilinirlikleri olsa da kalitemizle onları yakalayabileceğimizi hatta geçebileceğimizi düşünüyoruz.

Wallmerk Yapı Kimyasalları’nın Türkiye’de beş yıl içinde iki ya da üç tane, çevre ülkelerde ise bir tane üretim tesisi kurma kararı var. Tabi firma sadece Türkiye pazarı ile ilgilenmiyor. Ayrıca Cezayir, Irak, Türki Cumhuriyetleri ve Libya gibi çevre ülkelerde de ciddi bir satış pazarlama ağı kurarak, ihracat yapmak hedeflerimiz arasında. Etraftaki potansiyelle birlikte 500 milyon kişilik bir nüfusa hitap etmeyi planlıyoruz. Bu çerçevede önümüzdeki ay Irak’ta yapılacak olan Project Iraq 2008 Fuarı’na katılacağız. Yurtdışında düzenlenen diğer fuarlara da katılmak istiyoruz

Amerika kökenli bir firma olarak, Amerika kökenli bu kriz hakkında ne düşünüyorsunuz? Kriz sizi etkiler mi?

Aslında Wallmerk olarak biz yatırımımızı çok şanslı bir dönemde gerçekleştirdik ve yatırımımızı bitme aşamasına getirdik. Belki bu yatırım kriz dönemine rastlasaydı, yabancıların daha çekimser olması söz konusu olabilirdi. Ama şu anda yurtdışı ile yaptığımız görüşmelerde açıkçası krizin lafı edilmiyor.

Yurt dışı tarafından 5 yıllık gelir ve gider bütçelerim onaylandı. Aldığımız kararlardan vazgeçme gibi bir durum söz konusu değil. Kriz mutlaka herkesi etkileyecek, ama ağlamanın bir anlamı yok. Bu gibi durumlarda sağlam ve kaliteli imajını ön planda tutan, hesabını kitabını doğru yapan firmaların krizlerde sağlam kaldığını gördük. Benim bu sektördeki 15. yılım ve bu gördüğüm beşinci kriz.

Demek oluyor ki üç senede bir kriz gelecek. Bu bir devinim. Piyasa kendisini ancak topluyor. Bir top noktası yapıyor ondan sonra inişe geçiyor. Bundan önceki krizlerde de böyle olmuştu.