WAF Yılın Binası Ödülünün Sahibi Zaha Hadid Architects'in MAXXI'si Oldu

‘Kültür’ kategorisinde ismini finale taşıyan MAXXI Ulusal XXI.Yüzyıl Sanatları Müzesi (MAXXI, National Museum of XXI Century Arts), 14 finalist arasından sıyrılarak ‘Yılın Binası’ unvanının da sahibi oldu. Böylelikle proje, prestijli Stirling Ödülü’nden sonra 2010 yılındaki ikinci zaferini kazanarak ‘Zaha Hadid Architects’i Dünya Mimarlık Festivali’nde de (WAF), mutlu sona ulaştırdı.

MAXXI; MoMA Direktörü Barry Bergdoll, ünlü Meksikalı mimar Enrique Norten, İngiliz mimar-mühendis Hanif Kara ve finalistler arasında bulunan Tagliablue’nun yerine göreve getirilen Kathryn Gustafson ile World Architecture Community kurucusu Paul Finch’in yer aldığı ‘süper jüri’ tarafından yapılan değerlendirme sonucunda seçildi. Jüri başkanı olarak görev yapması beklenen Arata Isozaki ise, rahatsızlığı nedeniyle değerlendirmelere katılamadı.

Dünya Mimarlık Festivali kapanışında, WA Community kurucusu Paul Finch tarafından gerçekleştirilen coşkulu bir sunuş ile katılımcılara, yarışmacılara ve basın mensuplarına duyurulan sonuç, sürpriz olmadı. Festivalin son gününde gerçekleştirilen kategori birincileri sunumları sırasında ‘süper jüri’ tarafından müthiş olumlu tepkiler ile karşılandığı gözlemlenen proje, bir anlamda tam not aldı.

Değerlendirme maratonu boyunca hemen her finalist projenin kentsel alan ve topografya içerisindeki duruşunu kıyasıya eleştiren peyzaj mimarı Kathryn Gustafson’un MAXXI hakkındaki “Çevresine bir yandan müthiş bir tezat oluşturuyor, diğer yandan ise ona ‘cuk’ diye oturuyor” yorumu, projenin hayranlık ile karşılandığına dair ilk ipuçlarını verdi.

Barry Bergdoll, MAXXI’yi şimdiden birkaç kez ziyaret ettiğini ve tüm finalist projeler için aynı şeyi söyleyemeyeceğini belirtti; Enrique Norten ise MAXXI’yi “Müthiş bir mimarlık ürünü” olarak nitelendirdi.

Festival direktörü Paul Finch, MAXXI’nin ‘Yılın Binası’ Ödülü’nü kazandığını, şu cümleler ile müjdeledi:

“Bu, kent hacminin içindeki yerini mutlulukla dolduran bir hacim… Sarmalı çözülmüş bir tür Guggenheim gibi; bağdaştırıcı mekanları fiyonklarla bağlanıyor. Bu, mimarlık tarihinin önümüzdeki 50 yılında hakkında konuşulmaya devam edilecek bir yapı…”

WAF Ödülleri’nde genel birinciliğe tekabül eden ‘Yılın Binası’ unvanı için yarışan projeler arasında, Türkiye'den de iki ofis yer aldı. Yevlakh'ta gerçekleştirdiği Tohum Tesisi Projesi ile ‘Üretim, Enerji ve Dönüşüm’ kategorisinde birinciliği elde eden TOCA (The Office of Contemporary Architecture) ve DDB Ofis Projesi ile ‘Yeni ve Eski’ kategorisinin birincisi olan Erginoğlu & Çalışlar, büyük ödül heyecanını yaşayan ofisler arasında Türkiye'yi başarıyla temsil ettiler.

‘Yılın Binası’ finalistleri arasında yer alamamalarına rağmen, kendi kategorileri içerisinde öne çıkarak teşvik ödülüne layık görülen projeler ise şunlar oldu:

Elding Oscarson’un ‘Konut’ kategorisinde yarışan İsveç’teki ‘Landskrona’ kent evi, bu sene Yapı-Endüstri Merkezi’nde ‘Konut Konferansı’nda da tanıtılan Alford Hall Monaghan Morris’in ‘Karmaşık İşlevli Konut’ yapısı Barking Central, Danimarka’dan 3XN’in ‘Karmaşık İşlevli Ofis’i ‘Middelfart Savings Bank’ projesi, sene içerisinde çok sayıda spor yapısına imza atarak ödül programına ismini yazdıran POPULOUS’un İrlanda’daki Aviva Stadyumu ve Tagliabue’nun İspanya Pavyonu’nun bir nebze gölgesinde kalan ancak hala dikkat çekici bulunan BIG imzalı Şangay EXPO’10 Danimarka Pavyonu.