VitrA Karo Seramik, Bir Dünya Markası



VitrA Karo Seramik standı, Uluslararası Yapı / TurkeyBuild 2007 İstanbul Fuarı kapsamında düzenlenen 'Amacına Uygun Düzenlenmiş Stand Yarışması'nda üçüncülük ödülüne değer bulundu. Kendi alanında sektörün ikinci büyük oyuncusu olan VitrA Karo Seramik, standında, Yapı 2007 İstanbul Fuarı'nda ilk kez tanıtımı yapılan 'Urban Life' ürün grubunun yanısıra Arkitekt serisini, havuz uygulamalarına yönelik çözümlerini ve cephe kaplama ürün grubunu sergiliyor.

VitrA Karo Seramik Pazarlama Müdürü Konca Çalkıvik ile yılın ilk beş ayını ve geleceğe dönük beklentilerini konuştuk. VitrA Karo Seramik'in geniş bir ürün gamı olduğunu vurgulayan Çalkıvik, fuarda karşılaştıkları pekçok ziyaretçinin dış cephe kaplamaları da sunduklarını bilmediklerini, yılın ikinci yarısında bu alanda daha aktif olacaklarını söylüyor.

Yılın ilk beş ayını geride bırakıyoruz. Kısaca bir değerlendirmesini yapabilir misiniz?

2007 yılına büyük bir şevkle başlamıştık, çünkü 2006 yılını gayet güzel kapatmıştık. Türkiye'de satışlarımız, 2007 yılının ilk beş ayında bütçenin üzerinde gerçekleşti. Yurtdışı satışlarımız için de aynı şeyi söylemek mümkün. Eğer yılın ikinci yarısında siyasi konjonktürde bir problem yaşamazsak, yurtiçi satışlarımızı bütçemizin üzerinde kapatmış olacağız. VitrA Karo, 2006 yılında cirosal anlamda Çanakkale Seramik'in arkasından ikinci sıraya yerleşti ve bu yıl da yerimizi korumak istiyoruz. Pazarda, yüzde 10'luk bir payımız var.

Fuarda neleri sergiliyorsunuz, hangi ürün gruplarını öne çıkarıyorsunuz?

Unicera Fuarı'nda 2007 Rezidans ürün koleksiyonumuzu sunmuştuk. Orada, iç mimari ve dekorasyondaki dünya trendlerini inceleyerek oluşturduğumuz karo seramik serilerini anlatmıştık. Bunlar, ev içi kullanıma yönelik seriler, ağırlıklı olarak banyolar için üretilmiş olan ürün grubumuz. Yapı İstanbul 2007 Fuarı'nda ise ağırlıklı olarak projelere uygun çözüm önerilerimizden oluşan Arkitekt ürün grubumuzu anlatıyoruz. Arkitekt ürün grubunda hem sırlı, hem de sırsız ürünler var. Sırsız ürünler, çok geniş bir kullanım alanına sahip. Bunun dışında havuz grubu ürünleri var.
Havuzların içinin yanısıra çevresi de önemli. Orada da kaymazlık öne çıkıyor. Buna yönelik ürünlerimizi de hem dekoratif, hem fonksiyonel hem de estetik çözümler olarak sunuyoruz. İlk defa bire bir ebatını sergiliyoruz. Bu, Türkiye'de bir ilk ve VitrA tarafından üretiliyor. Mozaik konusunda çok iddialıyız. Daha önce 5x5 cm ölçülerindeki ürünleri ilk biz üretmiştik ve arkasından da 2,5x2,5 cm ölçülerindeki ürünler gelmişti. Şimdi de bire bir ölçüleriyle başka bir ilki gerçekleştiriyoruz. Bu yeni grubun en önemli özelliği, projelerde istediğiniz şekli elde edebilmenizi sağlaması. Mimarın hayal ettiği her türlü şekli kolayca oluşturabiliyoruz. Ürünleri, istenen şekilde fileleyip döşeme kolaylığı da getiriyoruz.

Bir de, ilk defa burada sergilenen ve şehir hayatının vazgeçilmez çözümü olarak sunduğumuz kaplama malzemesi grubu 'Urban Life' var. Urban Life serisi ürünler, istenirse elbette evlerde de kullanılabiliyorlar, ama daha çok restoran, cafe, alışveriş merkezi, havalimanı gibi ticari alanlara yönelik bir çözüm olarak sunuyoruz.

Bunun dışında dış cephe kaplamalarımız var. Fuarda pek çok ziyaretçi, "VitrA'nın da dış cephe çözümleri olduğunu bilmiyorduk" dediler. Demek ki bu konuda biraz daha aktif olmamız gerekiyor. En son, Kanyon Alışveriş Merkezi'nin dış cephesinin bir kısmını biz gerçekleştirmiştik. 2007'nin ikinci yarısında, bu konuda daha aktif olacağız.

Türkiye'de yapı kültürü değişiyor gibi görünüyor. Bu, ürünlerinize nasıl yansıyor?

VitrA Karo olarak, çok geniş bir ürün skalamız var. Şu an ürün gamımız içerisinde yaklaşık 4000 çeşit ürünümüz var. Dünyada, bizim gibi geniş bir yelpazeye hitabeden çok sayılı üretici var. Bunu çok açık söyleyebiliyorum. Biliyorsunuz, Mart ayında Villeroy&Boch Karo Bölümü'nün çoğunluk hisselerini aldık. Villeroy&Boch'da dahi bizde olan ürün skalasının tamamı yok. Dolayısıyla bu güçlü yönümüzü, Türkiye'deki gelişen ve değişen inşaat pazarında da sürekli ön plana çıkarıyoruz. Çünkü ürünlerimiz, hem dekoratif, estetik, hem de fonksiyonel. Örneğin sergilediğimiz altıgen karolar, dünyadaki içecek fabrikalarında olması gereken bir standart. İçecek fabrikalarında kaplama malzemesi olarak altıgen karolar öneriliyor. Bu tip spesifik, belki de niş denilebilecek ürünlerimiz de var, ama aynı zamanda nihai tüketiciye de hitabeden, yaşanılacak mekanları keyif alınacak mekanlar haline dönüştüren ürünlerimiz var.

Hem endüstriyel, hem de kişisel beğenilere yönelik üretim yapmak sizin için ne gibi zorluklar oluşturuyor?

Biz, ürün gruplarımızı Rezidans ve Arkitekt olarak ikiye ayırdık. Dediğiniz gibi iki farklı ürün grubu ama sonuç olarak hepsi nihai tüketicide buluşuyor. Ve hep tüketiciyi düşünerek hareket ediyoruz.

Türkiye, seramik sektöründe önemli bir aktör. Ancak, teknoloji geliştiremediği, özgün üretim yapamadığı yönünde eleştiriler de yapılıyor.

Bu, Türkiye'nin genel bir sorunu. Özgün ürünler için Türkiye'de tasarımcıların beslendiği kaynaklar nasıl diye bakmak gerek. Bizim tasarımcılarımızın çok güzel bir lafıdır, "İtalya'da çevre o kadar güzel ki, oradan esinlenilecek, sizi besleyecek o kadar çok unsur var ki….". Ayrıca, tasarımcılıkları da sürekli teşvik ediliyor. Biz, 1990 yılında üretime başladık, kuruluşumuzdan bu yana araştırma ve ürün geliştirme departmanlarımız çok geniş olanaklarla çalıştılar. Hem sektörel fuarları izliyorlar, hem yurtdışındaki tasarım stüdyoları ile sürekli iletişim halindeler. Biz firma olarak, sürekli onların ufkunu açmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla bizim ürünlerimiz, dünyadaki dekorasyon ve kaplama malzemesi çözümlerindeki trendler de göz önünde bulundurularak, özgün çizgilerle ortaya çıkıyor.

Farklı pazarlarda yarışmak için farklı stratejileriniz var mı?

Evet, girdiğimiz her pazarın şartları farklı. Bu nedenle, o kültüre alışmak, ona uygun davranmak ama bir yandan da Eczacıbaşı kültürünü oralarda yerleştirmek gibi bir misyonumuz var. Açıkçası, sürekli sinerji yaratabiliyoruz. Oradaki eğilimleri daha rahat görebilir ve ölçebilir hale geliyoruz. Bu da bizim ürün geliştirme, pazarlama stratejilerimize yansıyor.

VitrA, tasarım anlamında adından sıkça bahsettiriyor.

Tasarım, farklılaşmak anlamında gerçekten çok önemli. VitrA olarak biz de bunu çok benimsedik. Son birkaç yıldır bu konuda çok ön plana çıktık. Kendi tasarım ekibimizin yanısıra dünyaca ünlü tasarımcılarla da çalışıyoruz. Önümüzdeki yıllarda da, VitrA Banyo, tanınmış endüstriyel tasarımcılarla çalışmaya devam edecek; VitrA Karo olarak ise daha farklı bir yöne gideceğiz. Unicera 2008 Fuarı'nda hangi yöne gittiğimizi tüketicilerimizle paylaşacağız.

Yurtdışında da pek çok fuara katılıyorsunuz. Ne gibi farklılıklarla karşılaşıyorsunuz?

Bu yıl yurtdışında, her ay en az bir fuara katıldık ve ben de hepsinde bulundum. Bu fuarlar, sektörel fuarlar olarak adlandırılıyor ve gerçekten sektör temsilcileri geliyor. Onun dışında mimarlar ve müteahhitler geliyor. Nihai tüketici ise sadece son gün alınıyor fuara. Öncelik profesyonel kesimdedir. Halk, fuarı son gün görebilir. Türkiye'de böyle bir ayrım yok.

Amacına en uygun tasarlanmış stand tasarımı yarışmasında üçüncü oldunuz.

YEM tarafından düzenlenen Yapı Fuarı'na yaklaşık 10 yıldan bu yana katılıyoruz. İlk defa bu yıl ödül aldık. Gerçekten çok gurur duyduk, ödül için teşekkür ederiz.