Hürriyet'ten Erdinç Çelikkan'ın haberine göre, Gayrimenkul sektörü temsilcileri, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’den değer artış kazancının vergilendirilmesinde kademeli orana geçilmesini, konut kredi faizinin vergiden düşülmesini, satış fiyatına yüzde 11 oranında yük getiren tapu harcı ve damga vergisinde ise proje bazlı tavan fiyat uygulamasına geçilmesini istedi.İnşaatçıları temsil eden Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER), İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) ve Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER), Bakan Zeybekci’ye gönderdikleri yazıda, gayrimenkul sektörünün ekonomi için kritik öneme sahip olduğuna dikkat çekildi. Gayrimenkul sektörünün mevcut sorunlarına yönelik çözüm önerileri sıralayan sektör temsilcileri, konut satışının olmazsa olmazı havuz, ankastre cihazlar, klima, peyzaj harcamalarının KDV iadesi kapsamına alınmasını talep etti. Değer artış kazancının vergilendirilmesinin 10 yıla yayılmasını ve kademeli oranın düşünülmesi gerektiğini savunan sektör temsilcileri, Bakan Zeybekci’den şu taleplerde bulundu:
Arsa alımlarında yüzde 18 KDV’nin hemen ödenmesi, yatırım sürecinde ödenen yüzde 18 KDV’nin çok uzun süreler sonrasında iade alınması konusu düzenlenmelidir.
Tapu harcı, satışa ilaveten yapım ve arsa alım sözleşmelerinden alınan damga vergileri, ruhsat, cins tashihi harçları, noter masrafları gibi tutarlar Maliye’nin uygulamalarıyla genel olarak satış fiyatının yüzde 11’i civarında ek yük getirmektedir.
Alıcıya yansıyan bu tutarların azaltılması ya da proje bazlı tavan uygulamasına geçilmesi gereklidir. Konut kredi faizi gelir vergisinden düşülebilmelidir. Yatırımcının aktifinde bulunan taşınmazlardan ruhsat alınana kadar emlak vergisi alınmamalıdır.
Konutun KDV’sinin belirlenmesinde kullanılan belediye sokak rayiç tutarları ülke genelinde hakkaniyetle belirlenmemiştir. Bunun sonucunda hakkaniyetsiz KDV oranları uygulanmaktadır. Bu durum konut talebini olumsuz etkilemektedir.
Konut KDV oran sistematiği tekrar ele alınmalıdır. Kentsel dönüşümün finansmanında kamunun rolü sadece kira yardımı ya da yapım kredisi desteği olmamalıdır.
Özel sektörle yapılacak kat karşılığı dönüşümlerde fizibiliteyi destekleyecek yoğunlukların verilemediği durumlarda kamusal alanların ve altyapının finansmanı da kamu tarafından desteklenmelidir.
Dönüşüm zenginleşme fırsatı olmasın
Sektör temsilcileri gönderdikleri yazıda dönüşüm planlarında yoğunlukların kentlerin mevcut yoğunlukları ve tüm dinamikleri göz önüne alınarak normal planlardan farklı olarak belirlenmesi gerektiğini belirterek, “Özel sektörle geliştirilecek dönüşüm projelerinde uzlaşmayı desteklemek üzere deprem gerçeğini ön plana çıkaran, dönüşümün zenginleşme fırsatı olarak görülmesini engelleyen bilinçlendirme faaliyetleri yürütülmelidir” diye yazdı.