"Vergi İmtiyazlarının Ortadan Kaldırılması, Büyümeyi Engelleyici, Kısıtlayıcı Bir Uygulama"
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu
Başkanı Turgay Tanes, Uluslararası Para Fonu (IMF)
tarafından açıklanan yeni konut kredilerinde uygulanan Kaynak Kullanımı
Destekleme Fonu Kesintisinin diğer kredilerde uygulanan seviyeye
çekilmesi önerisinin uygulanmasının, tüketicilerin aleyhine
olacağını savundu.
Tanes, IMF'nin 2. program sonrası değerlendirmesine
ilişkin yazılı açıklamada, ''IMF'nin gayrimenkul yatırım şirketlerine tanınan
vergi imtiyazlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin önerisi, sadece 21 şirketin
halka açık olarak işlem gördüğü ve batılı örneklerine göre henüz yeterince
gelişmemiş ve istenen büyüklüklere ulaşmamış GYO sektörü açısından
değerlendirildiğinde, talihsiz olduğu açıktır'' ifadesini kullandı.
Söz
konusu şirketlerin çoğunluğunun portföyünün büyük ölçeklerde olmadığına işaret
eden Tanes, son dönemdeki halka arzların da Sermaye Piyasası Kurulunun (SPK) bu
konuda benimsediği politika nedeniyle hızlandığını vurguladı.
Tanes,
büyümelerinin ve halka arz olmalarının teşvik edilmesinin sebebini, ''GYO
yapısının küçük yatırımların birikerek büyük yatırımlara dönüşmesi, sektördeki
kayıt dışılığın azaltılması, şeffaflaşma gibi birçok faydayı beraberinde
getirmesi'' şeklinde açıklayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
''Dolayısıyla vergi imtiyazlarının ortadan kaldırılması, bu büyümeyi ve
ekonomiye olan katkıyı engelleyici, kısıtlayıcı bir uygulama olacaktır.
Halihazırda ıskontolu işlem gören GYO'ların bu tarz bir uygulamaya tabi olması,
özellikle de yabancı yatırımcıların gözündeki güvenin kaybolmasına ve ıskontonun
derinleşmesine neden olma riski barındırabilir. Kaldı ki bu imtiyazları
kaldırmanın devletin gelirlerine katkısının düşünüldüğü boyutta olmayacağı,
aksine bazı yatırımları engelleyici nitelikte olması nedeniyle hacmin
büyümesinden elde edilecek potansiyel vergi gelirinin kaybına bile neden olma
ihtimali bulunacağı göz önüne alınmalıdır''.
Yine IMF tarafından
açıklanan yeni konut kredilerine uygulanan Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu
kesintisinin diğer kredilere uygulanan seviyeye çekilmesi önerisinin
uygulanmasının da tüketicilerin aleyhine olacağına işaret eden Tanes, şunları
kaydetti:
''Tüketicilerin artan kredi kullanım maliyetleri nedeniyle
konut alımlarında zorluk yaşamaları söz konusu olabilecektir. Özellikle geniş
bir tabana yayılsın diye, konut kredi faizlerini günümüzdeki seviyelere çekmek
için çok uğraşılmışken, getirilecek ek maliyetlerin tüketicilerin taleplerini
ötelemelerine neden olacağı göz ardı edilmemelidir. Bu da talebe göre planlarını
yapan üreticileri etkileyecektir. Dolayısıyla bir zincirleme reaksiyon doğabilir
ve yatırımlarda gerileme yaşanabilir.
Hem konut üreticisine hem de
tüketiciye aynı konut için kredi kullandırılmasının riskli olduğuna ilişkin
görüş de doğru bulunmamıştır. Unutmamak gerekir ki Türk finans sektörü çok
kuvvetlidir ve ciddi rating uygulamaları sonrasında kredi kullandırmaktadır. Hem
proje hem de tüketici tarafı sıkı kontrollerden geçirilerek ve analiz ederek,
ödeme kapasiteleri bulunmakta ve ona göre kredi
kullandırılmaktadır.
Ayrıca unutmamak gerekir ki kullandırılan konut
kredileri gayri safi milli hasılanın sadece yüzde 5'leri civarındadır. Gelişmiş
ülkelerde bu oran yüzde 100'den fazla olabilmektedir. Bu da bankaların ne kadar
ihtiyatlı hareket ettiğinin de bir göstergesidir, kaldı ki daha yukarıdaki
seviyelere de rahatça çıkılabilir''.