Alman Mimar Christoph Ingenhoven Mimari Yaklaşımını Anlattı




Arkimeet konferansları dahilinde 25 Ekim’de bir konuşma yapan Christoph Ingenhoven, mimarlığının daha çok sürdürülebilir yönlerini vurguladı.

Mimarlığın bu yönüyle mühendislerle birlikte ele alınması gereken bir ekip işi olduğunu vurgulayan Ingenhoven, mimarlığın insanla ilişkisini ise, binada, görsel olarak geçirgen mekanlar ve çatı ve iç bahçelerle çözme eğilimlerini yansıttı.

Ingenhoven’ın dikkat çeken yaklaşımlarından biri, modernizmin mottosu “biçim işlevi izler”i “biçim değerlendirmeyi izler” e dönüştürmesiydi. Bu değerlendirme, Ingenhoven mimarisinde “pragmatikleştirilmiş” ve ölçülebilir insan-çevre-bina etkileşim sistemi olarak görünüyor. Ingenhoven, ölçülebilirliğin bir kriteri olarak ASHRAE sistemini gösterirken, kendi binalarının performansının bu çevre etkileşim kriterlerinin yaklaşık %50 altında olduğunu söyledi.

Ingenhoven, mimarlığını (enerji)etkin ve aydınlık çevreler yarattığını vurgularken, doğal havalandırma sistemlerini, çok katmanlı ve ayrı ayrı kontrol edilebilir cepheleri, yağmur suyunun binada (soğutmada ve sulamada) kullanımını; bina hacim ve yüzey oranının dahi enerji etkin yöntemlere göre oluşturulduğunu; bina derinliğinin kimi zaman etkili gün ışığı kullanımına göre ayarlandığını anlattı.

Ingenhoven, kontrol sistemleri ve malzemeler için de sürdürülebilirliği vurguladı: bilgisayar sistemleri yerine, mekanik ve basit kontrol sistemleri kullandığını anlattı; bina malzemelerinin ise kompozit olmayan, doğal malzemeler olduğunu ve doğal renk ve dokuları ile kullandığını belirtti.

Ingenhoven’ın yapımı süren bazı binaları şunlar:

· Stuttgart Ana İstasyonu (1997 Uluslararası Yarışma, 1.lik Ödülü, 1997-2013)
· Lufthansa Merkez Binası, Frankfurt (1999 Uluslararası Yarışma, 1.lik Ödülü, 2000-2004)
· Avrupa Yatırım Bankası, Lüksemburg (2002 Uluslararası Yarışma, 1.lik Ödülü, 2003-2006)
· Yeni Ticaret Fuarı, Hamburg (2003 Uluslararası Yarışma, 1.lik Ödülü, 2004-2008)



Stuttgart Ana İstasyonu



Osaka'da Proje