İstanbul 2010 desteğiyle Yerebatan Sarnıcı’nda açılan Venedik
Rüyası sergisinde sanatçı Maria Grazia Rosin’in eseri çeviri kurbanı oldu.
Türkçe karakter kullanılmayınca “camı” kelimesi “cami” olurken, sanatçının
manifestosu yerine eserin montaj talimatı
yazıldı.
İstanbul 2010 Kültür Başkenti proje
seçmelerinde yaşanan olumsuzluklar, yerini bütçe krizlerine ve yönetici
değişimlerine bırakmıştı. Daha sonra yeterince tanıtılmayan projeler kendi
halinde, seyirciden pek ilgi göremeden akıp gitmeye başladı. Yerebatan
Sarnıcı’nda açılan Venedik Rüyası adlı sergi de
bunlardan biriydi.
Başkonsolos da açılışta
İtalyan cam sanatçılarının eserlerinden oluşan sergi, İstanbul 2010
Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Yürütme Kurulu Başkanı Şekib
Avdagiç ve Dış İlişkiler Direktörü Esra Nilgün
Mirze’nin katılımıyla açıldı. İstanbul İtalyan Başkonsolosu Gianluca
Alberini, Venedik Belediyesi Kültür Ateşisi Dr. Tiziana
Agostini ve İstanbul İtalyan Kültür Merkezi Direktörü
Gabriealla Fortunato da açılışa katıldı.
“Camı”, “cami”
oldu
Basına verilen açıklamada serginin amacı, İstanbul’un
kültürlerarası diyalogda oynadığı rolü geliştirmek ve Avrupa ile Türkiye
arasındaki sanatsal- kültürel ilişkileri güçlendirmek olarak gösterildi. Ancak
ne yazık ki bu kültürlerarası diyalogda sorun çıktı. Zira sanatçılardan Rosin’in
eserine yerleştirmenin açıklama metninde, “Su Sanatı Murano Camı”
olarak atılması gereken başlık, Türkçe karakter kullanılmadığı için
“Su Sanati Murano Cami” olarak
yazılmıştı.
Sanatçının manifestosu montaj talimatı
oldu
“Su Sanatı Murano Camı” eserinin Türkçe açıklama metninde
yerleştirmenin teknik ekip tarafından nasıl kurulması gerektiği anlatılıyor.
Yani metni okuduğunuzda Rosin’in vermek isteği mesajı değil, montaj tekniğini
öğreniyorsunuz. İngilizce metinde ise sorun yok.
Sana dün bir
kuleden baktım aziz İstanbul
İstanbul Üniversitesi’nin (İÜ)
Beyazıt’taki merkez yerleşkesi ile içindeki Beyazıt Yangın
Kulesi’nin yerli ve yabancı ziyaretçilere açılması için çalışma
başlatıldı. Projeye ilişkin bilgi veren İÜ Rektör Danışmanı Doç. Dr.
Ergün Yolcu, üniversitenin ana binasının
1864-1866 yılları arasında yapıldığını, gelen ziyaretçileri
üniversitenin tarihi kapısıyla karşılayacaklarını belirtti. Merkez yerleşkeyi bu
yılın sonuna kadar açmayı planladıklarını belirten Yolcu, ikinci aşamanın
Beyazıt Yangın Kulesi’nin ziyaretçilere açılması olduğunu söyledi.