Prefabrike yapı ve hafif çelik yapı sektörünün önde gelen firmalarından
Vefa Group, geçici prefabrik konut algısını kalıcı olarak
değiştirdi. 1999 Marmara Depreminden sonra prefabrike konut ile
ilgili oluşan olumsuz imajı düzeltebilmek adına 2004 yılında
Nestavilla markasını sektöre kazandırdıklarını belirten Vefa
Group Eş Başkanı Turan Koçyiğit, depremden bir yıl sonra 2000
yılında da Türkiye'de hafif çelik sistem ile üretilen ilk binayı kurduklarını
kaydetti. Koçyiğit, “Vefa, 2005 yılından bu yana Steelife markası ile hafif
çelik sistem ile lüks ve kalıcı konutlar üretmeye devam ediyor” dedi.
Türkiye'de prefabrike yapı ve hafif çelik yapı teknolojileri kullanılarak
yapılan konut üretimlerinin 1999 yılındaki Marmara depreminin ardından gelişmeye
başladığına işaret eden Turan Koçyiğit, Marmara depremi öncesinde prefabrike
yapının kullanıldığını ancak daha çok şantiyelerdeki geçici barınma
ihtiyaçlarını karşıladığını ifade etti. Koçyiğit, “Bunun yanında estetik ve
konfordan yoksun acil yerleşim amacına hizmet eden kullanımlar vardı. Marmara
depremi ile birlikte geçici barınma ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla
prefabrike konut kullanımı yaygınlaştı. Ancak depremin hemen sonrasında çok kısa
sürede çok fazla sayıda konut yapılması gerektiğinden işin ehli olmayan kurum ve
kuruluşlar da prefabrike konut adı altında çeşitli üretimler ve uygulamalar
gerçekleştirdi. O dönemde bu işi devletten ihaleyle alan 50'ye yakın firmadan
sadece 2 tanesi prefabrike yapı üretimi yapan firmalardı. Bu kontrolsüz ve hızlı
üretimler sorunlu ürünlerin ortaya çıkmasına ve kullanımında yaşanan aksaklıklar
da prefabrike konut algısının olumsuz yönde gelişmesine neden oldu” görüşünü
kaydetti.
Bu algının prefabrike konut tercihini devam eden yıllar boyunca olumsuz yönde
etkilediğinin altını çizen Koçyiğit, Vefa’nın 1995 yılında başladığı ikincil
konut üretimini sürekli geliştirerek, deprem döneminde oluşan bu olumsuz imajı
da düzeltebilmek adına 2004 yılında Nestavilla markasını ortaya çıkardığını
ifade etti. Koçyiğit, “Nestavilla, en son prefabrike yapı teknolojisini
kullanarak ürettiği çok daha estetik ve konforlu konutlar ile pratik hazır konut
çözümlerini sunmaya devam ediyor” dedi.
Galvanizli hafif çelik yapı sistemi ile konut üretiminin ise Türkiye'nin
gündemine Marmara depreminin ardından girdiğini kaydeden Turan Koçyiğit, bu
konuda da yine ilk adımı atan firma olduklarını söyleyerek, “Depremden bir yıl
sonra 2000 yılının Mayıs ayında İstanbul'da düzenlenen Yapı Fuarı'nda hafif
çelik sistem ile üretilen ilk binayı kuran Vefa, 2005 yılından bu yana da
Steelife markası altında hafif çelik sistem ile lüks ve kalıcı konutlar üretmeye
devam ediyor” dedi.
Çelik yapı teşvik edilmeli
Türkiye’de inşaat sektöründe çelik kullanımının isabetli bir tercih olacağını
vurgulayan Koçyiğit, çeliğin depreme en iyi karşılık veren malzeme olduğunu
kaydetti. Koçyiğit, “Ahşaptan 21, betonarmeden 10 kat daha esnektir. Deprem
güvenliği açısından risk taşıyan zeminli bölgelere uygundur. Hafiftir, özgül
ağırlığı taşıdığı yüke oranla küçüktür. Tüm bu özellikler çeliğin sağlamlığını
tartışılmaz kılar. Dolayısıyla çelik yapı sistemi kullanılarak üretilen yaşam
alanlarının önemi göz ardı edilemez. Bu nedenle çelik yapıya daha fazla önem
verilmeli, hatta teşvik edilmelidir. Bu da ancak sektörün alt endüstrilerinin
kurulması ve yaygınlaştırılması ile mümkün olabilir. Ancak burada unutulmaması
gereken nokta, hangi tür yapı sistemi kullanılırsa kullanılsın doğru proje,
doğru üretim ve doğru montaj yapılmadıkça sorunların yaşanabileceğidir. Bu
nedenle ürün ve hizmet alınacak firmanın seçimine de çok dikkat etmek gerekir”
diye konuştu.
2007 yılına ait verilere göre Türkiye'de konutlarda çelik kullanım oranının
yüzde 0,5'lerde olduğunu kaydeden Koçyiğit, oysa İngiltere'de bu oranın yüzde
54, İskandinav ülkelerinde yüzde 40, Fransa ve Almanya gibi betonarme
kullanımının yaygın olduğu ülkelerde ise en az yüzde 30 olduğuna işaret etti.
Koçyiğit, sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye'deki söz konusu oranın gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşabilmesi
için, sektörün önde gelenlerinden biri olarak Vefa Group, geliştirdiği ürünler
ve ortaya çıkardığı markalar ile faaliyetlerini sürdürüyor. Sektörün vizyoneri
olmanın yüklediği sorumlulukla ürün ve hizmetlerini sürekli geliştiren Vefa
Group, bu çerçevede 2008 yılında, yine Türkiye'de ilk defa, galvanizli hafif
çelik yapı sistemi ile ilgili tüm mimari detayların yer aldığı 350 sayfalık
hafif çelik mimari detay kitabını hazırladı. Bu tip çalışmaları aynı zamanda
sektörel sorumluluk olarak da ele alan Vefa Group, İTÜ’ye bağlı Technobee birimi
ile yaptığı işbirliğiyle de İTÜ Mimarlık bölümünden bir grup öğrenci ile
birlikte hafif çelik yapı sistemini kullanarak farklı bölgelerin mimari ve
kültürel özelliklerine uygun projeler geliştirdi.”