Büyük Menderes Nehri’nin Aydın’ın Söke ilçesi sınırlarındaki Sarıkemer köprüsü ve Milet antik kenti arasındaki bölümde toplu balık ölümleri görülmesi üzerine harekete geçen Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) yetkilileri bölgeye giderek incelemelerde bulundu.
Sol Gazetesi'nden Yusuf Yavuz'un haberine göre, incelemenin ardından bir açıklama yapan EKODOSD Bilim Danışmanı ve Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Erol Kesici, bölgede geçtiğimiz hafta etkili olan yağışlar nedeniyle Büyük Menderes’teki kirliliğin arttığına işaret ederek, “nehre ulaşan yüzey sularının, suda çözünmüş oksijen miktarının azalmasına neden olduğu belirlenmiştir. Bu olumsuzluklardan ilk etkilenen balıklarda oksijen yetmezliği nedeniyle (anoksi) ölümler meydana gelebilmektedir” diye konuştu.
‘Önlem alınmaması kaygı verici’
Her yıl yaşanan şiddetli yağışlar ve su seviyesinin azalma dönemlerinde göl, dere ve nehirlerdeki balık ölümlerinin adeta alışılagelen bir hal aldığına dikkat çeken Kesici, sıklıkla görülen balık ölümlerine karşın önlem alınmamasıınn kaygı verici olduğunu dile getirdi. Balık ölümlerine seyirci kalınmaması gerektiğinin altını çizen Kesici, havzadaki topoğrafik yapının değiştirilmesinin yeraltı sularını depolayan akiferlerin kapanmasına neden olduğuna işaret ederek, “yapıların değişimi, yağışlarla oluşan yüzey sularının yeraltında depolanmasına, göller ve denizlere ulaşmasına engel olmaktadır. Ayrıca dere yataklarının işlevsel olmamaları taşkın nedenidir. Taşkın suları tarım alanlarındaki azot, fosfor ve benzeri maddeleri su kaynaklarına taşınarak kirlilik artışına neden olmaktadır” dedi.
‘Balıklar adeta suda boğuluyor’
Suda oluşan bulanıklıkla bazı balık türlerinin oksijensiz kalarak öldüklerini belirten Kesici, “balıklar adeta suda boğulmaktadır. Sudaki oksijen düzeyi azalınca balıklar yaşamak için su yüzeyine çıkıp ağızlarını açıp kapayarak havanın oksijeninden yararlanmaya çalışmaktadır. Balıkların çırpınışı çareyi havadaki oksijende aramalarındandır” bilgisini verdi.
‘Çözüm çok, dinleyen yok’
Bulanıklık görülen sularda her türlü bakteriyolojik etkinin bulunabileceğini dile getiren Kesici, bu suların kullanılmaması ve hayvanlara içirilmemesi konusunda uyardı. Ölü balıkların da hiç bir canlıya yedirilmemesini ve imha edilmesini isteyen Kesici, “taşkın olur balıklar ölür. Yaz, kış, ilkbahar ve sonbaharda balıklar ölür. Balıkların ölmesi için neden çok. Ölmemesi için çözüm de çok ama dinleyen yok. Avukatları olmayan, kendilerini öldürenlere dava açamayan, kendilerini savunamayan, haklarını arayamayan canlılar ölmemeli ancak onların keseceği faturanın ödenemeyeceği unutulmamalıdır. Yaratılanı yaratandan dolayı sevmek, korumak gerekmez mi? Onlar yok olunca bizler daha mı iyi olacağız? Görmeli, duymalı, söylemeli, emaneti taşımalı. Paranın her şey olmadığını anlaşılmalı” sözleriyle yaşanan balık ölümleri karşısında tepkisini dile getirdi.
Yöre halkı balıkları kepçelerle topluyor
EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü ise oksijensiz kaldığı için kendini suyun dışına atan balıkların yörede yaşayanlarca ganimet gibi kepçelerle toplandığına dikkat çekerek, bunun sakıncalı olduğunu dile getirdi. Sürücü, konu hakkında Söke İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü yetkililerine bilgi verdiklerini de sözlerine ekledi.