Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nca Muğla'nın Ortaca ve Köyceğiz Mahalleleri’nde yıllardır kullandıkları tapulu arazilerinin Hassas Zon Bölgesi ilan edilmesi vatandaşlar tarafından tepkiyle karşılandı. Vatandaşlar, “Doğal Karakteri Korunacak Alan” olarak gösterilen arazilerde doğal karakteri yansıtan makilik, fundalık ve çalılık arazi dahi bulunmadığı söyledi.
Sözcü’den Mustafa Sarıipek’in haberine göre; Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇK) olma özelliğindeki Muğla'nın, “Köyceğiz-Dalyan Özel Çevre Koruma Bölgesi”nde yer alan mahallelerden önceki Hassas Zon alanlarına ilave olarak yaklaşık 5 bin 500 dönüm tapulu alan “Hassas Zon” alanı olarak ayrıldı. Planda bazı mahallelerdeki yerleşik alanda kalan parsellerin de yer aldığı ortaya çıktı.
Karardan 4 bin tapulu arazi sahibi etkileniyor
Yapılan çalışmadan etkilenecek olan 4 bin tapulu arazi sahibinin itirazda bulunduğu, gelen itirazlar üzerine 26-30 Ekim tarihleri arasında Ortaca'nın Dalyan Mahallesi’nde bilgilendirme toplantısı düzenleneceği öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı tarafından 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planı kararlarının revize edilmesi ve bölgenin genişleyen sınırlarını kapsayacak şekilde ilave plan kararlarının üretilmesi düşünüldü. Bu nedenle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın (Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü) 2018 yatırım programı kapsamına alınan “Köyceğiz-Dalyan Özel Çevre Koruma Bölgesi, 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Revizyonu ve İlavesi ile Plan Araştırma ve Açıklama Raporu” hazırlandı. 1/25000 ölçekli Nazım İmar Planı, 28 Haziran 2022 tarihinde Muğla Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nün internet sayfasında askıya da çıkmıştı.
“İtirazlar yapıldı, tarımsal faaliyetlerin yapılması imkansız”
Nazım İmar Planı'na ilişkin itirazlarda, söz konusu alanların orman alanı ve sazlık alan olmayan bu alanların köylülerce yıllardır kullanılan tapulu ve verimli tarım arazileri olduğu belirtildi. İtirazda “Hassas Alan' tanımlamasıyla ‘Doğal Karakteri Korunacak Alan' kullanımlarında gösterildi” denilerek, 28 Temmuz tarihinde Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'ne gönderilmek üzere Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'ne yapıldı.
Yine itirazda, özel mülkiyet ve tarımsal faaliyetin gerçekleştiği alanların kullanımı tarım arazisi olarak kalması gerektiği, aksi takdirde plan hükümleri kapsamında değerlendirildiğinde tarımsal faaliyetin yapılmasının imkansız olacağı ifade edildi.
“5 bin 500 dönüm tapulu alanda insan faaliyetlerine izin verilmeyecek”
“Doğal Karakteri Korunacak Alan” olarak gösterilen arazilerde doğal karakteri yansıtan makilik, fundalık ve çalılık arazi dahi bulunmamasına dikkat çekilerek, “koruma özelliğini taşımayan tarım arazilerinin tarım alanı olarak bırakılması, tarımın desteklenmesi açısından da çok önemlidir. Hassas Zon olarak ayrılan yaklaşık 5 bin 500 dönüm tapulu alanda insan faaliyetlerine izin verilmeyecek, bahçelerde bakım ve hasat mümkün olmayacaktır. Yıllardır kullanılan bahçe ve zeytinliklerde belirlenen Hassas Zon alanı ile 6831 sayılı Orman Kanunu'ndaki 2/B hak sahipleri de bu yerlerde tarımsal faaliyetlerine devam edemeyecek.” denildi.
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.