Varoşlardan Yükselen Rönesans



Hindistan görüntülerinde iki uç var: Aşırı yoksulluk ve hızla gelişip serpilen yazılım şirketleri. Her iki görüntü de gerçek. Fakat sorun, nüfusun üçte ikisi hâlâ köylerde yaşarken büyümenin büyük oranda kent merkezlerince üretilmesi. Köylü çocukları bunu görebiliyor ve artık ekip biçmek istemiyorlar. Peki, ne yapıyorlar? Milyonlarcası kentlere taşınıyor. Delhi ve Mumbai gibi büyük kentlerde nüfus patlaması yaşanıyor. Şu anda nüfusları 17 ve 20 milyon civarında. Bununla birlikte Hindistan'ın dört bir tarafındaki küçük kentlerde dahi hızlı bir büyümeye tanıklık ediyoruz. Muhtemelen 2040'a varmadan ülkede kentsel nüfus çoğunluk haline gelecek. Diğer bir deyişle, Hint kentleri gelecek otuz yılda 350 milyon insanı daha barındırmak zorunda kalacak. Ne yazık ki kentler zaten sınırlarına dayanmış durumda. Bu yüzden de her yerin varoşlarla dolması hiç şaşırtıcı değil.

Hindistan'a yolu düşen dram peşindeki yabancı gazeteciler için de garantili hikâye konusu. "Slumdog Millionaire" gibi filmlerin pekiştirdiği izlenim, buraların ancak büyük ikramiye vurursa kaçılabilen karanlık ve korkutucu yerler olduğu yönünde. Hakikat ise bunun fersah fersah uzağında. Hindistan varoşlarındaki hayat şartları gerçekten kötü, fakat umutsuzluğa da mahal yok. Varoş sakinlerinin büyük çoğunluğu gelir merdivenini tırmanmak için canla başla çalışan ve varoşları modern kent ekonomisine açılan kapı olarak gören göçmenler. Varoşlar gayrı resmi ekonomik faaliyetlerden geçilmiyor. Araba tamiri, küçük dükkânlar, çay tezgâhları, yedek parça imalathaneleri vs. Sık sık "İngilizce kursları" hatta "bilgisayar merkezleri" görüyorsunuz. İşte bu yüzden Hindistan varoşları, Güney Amerika'nın favelaları, hatta ABD'nin köhnemiş eski sanayi kentlerinden son derece farklı ve şaşırtıcı derecede güvenli yerler. Hindistan'daki varoşlar daha ziyade New York'un bir asır önceki göçmen varoşlarını andırıyor. Buralardaki insanlar yeni bir hayat arayışı içinde, büyük zorluklara katlanmaktan kaçınmıyor. BM'nin yayınladığı bir Habitat raporundaki tahminlere göre, son on yılda Hindistan varoşlarından 60 milyon insan taşınarak ayrıldı. Birçoğunun büyüyen orta sınıf içinde yerini alması, varoşların dışarıya ve yukarıya giden yolda bir ara durak olduğu kanaatini yaratıyor. Ve kuşkusuz bu umut daha da fazla insanı varoşlara çekiyor.

Bizzat varoşlar da daimi bir değişim halinde. Delhi'nin "kent köyleri" varoşların zamanla nasıl değiştiğinin iyi bir örneği. Uluslararası havaalanının yanındaki Mahipalpur otuz yıl öncesine dek bir köydü. Kent tarafından yutulunca bu eski köy inşaat işçilerinin, hizmetçilerin, şoförlerin, güvenlik elemanlarının ve hizmet sektöründe çalışan diğer insanların yaşadığı bir bölge haline geldi. Son birkaç yılda bir dönüşüm daha geçirerek parlak ışıkları havaalanına giden yolda göze çarpan bir ucuz oteller diyarı oldu. Karınca yuvasını aratmayan bu manzara kaotik gelebilir fakat tam da Hindistan'ın ekonomik büyümesinin itici gücü olan o enerjiyi yansıtıyor.

Ülkenin dünya sahnesinde önemli bir aktör olma arzusu, geçenlerde İsviçre'nin Davos kentinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nda da tezahürünü buldu. Toplantıya katılan heyetlerin en büyüğü Hindistan'a aitti. Kitlesel göçten, değişen varoşlardan ve hızlı kentleşmeden yeni bir Hindistan doğuyor. Yeni göçmenlerin modern tutumlarını ve özlemlerini yansıtan bir Hindistan bu. İngilizce öğrenmeye muazzam bir ilgi söz konusu. Modernliğin simgesi olarak görülen kotlar şu an bilhassa genç kadınlar arasında son derece popüler. Vaktiyle herkesin üzerinde olan sari artık git gide sadece resmi durumlarda giyiliyor.

Fakat bu değişimler Batılılaşma ile de karıştırılmamalı. 1990'ların ortasına dek kentli orta sınıf, yerel pop müziğinin yanında Amerikan ve Britanya müziğini de (Cliff Richard, Beatles, Michael Jackson, Madonna) epey dinliyordu. Fakat bugün Batı ezgileri nadiren duyuluyor. Onun yerine göçmenler kendi zevklerini iç bölgelerden kentlere taşıyor ve "Munni Badnaam Hui"! (Munni Meşhur Oldu) ve "Beedi Jalai Le" (Yak Bir Puro) gibi hit şarkılarla kendilerini ifade ediyor. Bollywood'un bir nesil önceki söz yazarları bu şarkıların cesur ve kanlı canlı sözlerini duysalar şoka uğrardı. İster sevin ister nefret edin, bu yeni Hindistan böyle devam edecek.